9 Ağustos 2008 Cumartesi

Mark Van Bommel

Uzun yıllar PSV'nin kaptanlığını yaptıktan sonra 2005 yazında bedava Barcelona'ya transfer olan ancak Deco, Xavi, Iniesta, Motta, Edmilson gibi isimlerden sıra gelmeyen Hollandalı, 6 M Euro bedelle bir yıl sonra Bayern'e satılmıştı hatırlanacağı gibi. Alman devinde çok parıltılı sezonlar geçirmese de sonuçta takımın ilk 11'indeki yerini sağlamlaştırdı bu sürede. Ve şimdi, Klinsmann tarafından takım kaptanlığına getirildi. Van Bommel'in takım ve oyuncular üzerinde bir ağırlığı olabilir, gerektiğinde konuşmaktan çekinmeyen sağlam bir karakteri de vardır, o da tamam. 3 dil konuşabilmesi de bir avantajdır. Ama kendisini uzun yıllardır izleyen her futbolsever bilir ki, aynı zamanda Avrupa futbolunun en "çirkef" futbolcularından da biridir. Real'e attığı gol sonrası yaptığı hareketten tutun da, rakip oyunucularla hemen her maçta yaptığı dalaşmalar ve bunları yaparken ortaya koyduğu sinsilik, sporun "ruhunu da" seven her insanın gözüne batıyordur. Ama nedense böyleleri kaptanlık konusunda daha şanslı oluyor. Yıllarca Bülent Korkmaz gibi (her ne kadar Türk futbol tarihinin en önemli ve kariyerli futbolcularından olsa da) saha içinde çamurluk abidesi olan bir oyuncunun saha dışında aslında "bir melek" olduğu masalıyla uyutulduğumuzu unutmayalım. Bayern'e yeni kaptanı hayırlı olsun.

Hiç yorum yok: