Ya Semih'e ne demeli? Kezman gibi kariyeri Semih'i fersah fersah geçecek olan ve sahada her şeyini veren bir adamı; ayrıca İspanya gol kralını onun uğruna adeta harcadığımız, onlar dururken kendisinin oynaması gerektiğini barım barım bağırdığımız bir ortamda, bir insan bu kadar silik bir futbol oynar mı? Geçen senenin ortasından beri, Semih'in Fenerbahçe ilk 11'inde oynayamayacak bir oyuncu olduğunu düşünüyorum ve o da beni hiçbir şekilde yanıltmıyor, sağ olsun. Ha, Kezman ve Guiza dururken "oyuncu modeli" olarak her durumda Semih oynar ama, böyle oynayacaksa olmaz olsun.
Oyuna baktığımız zaman ilk yarıda Kâzım'ın müthiş salvolarıyla rakibin sol kanat savunmasını adeta felç ettiği, Alex'in yürüye yürüye akıl almaz bir oyun zekâsı ve teknik ortaya koyduğu ama onun dışında herkesin eli belinde yürüdüğü sıkıcı bir oyun seyrettik. Bu yetmezmiş gibi taraftarların yüzde doksanının göz bebeği durumunda olmasına rağmen son haftalarda saçma sapan kartlar gören, ayrıca oyunun savunma tarafını hepten boşladığı görülen Gökhan'ın hatasıyla beraberlik golü de yendi. Golün ardından Antalya takımı 10 kişiyle savunma yapıp ikinci golü hiç düşünmeyen bir zihniyetle oyunu çirkinleştirmeye başladı ve ne olduğunu anlamadan devre sona erdi. Andre Santos kız takımının kaptanı gibi hiçbir ikili mücadeleye girmeden "ne şiş yansın ne kebap" zihniyetiyle silik bir futbol ortaya koydu. Vederson bence Kâzım ile birlikte takımın en iyisiydi. Cristian ise yine anahtar paslar vermese de defansif görevini kusursuza yakın bir şekilde yerine getirdi. Stoperler hatasız bir gün geçirirken onun dışındakiler vasatı geçemedi.
İkinci yarıda Kâzım değil bu kez sahneye Yunus Yıldırım çıktı. En az 8-9 kere yere yatıp zaman geçirmeye çalışan bütün Antalyalı futbolculara müsamaha gösterdi; topun oyuna girmemesi için ölü topları sağa-sola atmalarına arkasını döndü; kırmızı kart olup olmadığı tartışılabilecek bir pozisyonu ve diğer net sarı kartlık müdahaleleri de görmezden gelerek (ve nihayet 1-1 iken de açık bir penaltıyı vermeyerek) maça damgasını vurdu. Son haftalarda Fenerbahçe aleyhine inanılmaz bir hakem taarruzu görüyorum. G.Saray'ın Kasımpaşa maçında da tam bir hakem rezaleti vardı ama o, geçen sene de kendisinden sitayişle (!) bahsettiğim, hakemliğin h'sinden bile nasibini almamış İlker Meral isimli acayip insan müsveddesinden kaynaklandı. Onun dışında genel bir şeyden bahsedemem; etmek isteyen gene etsin. Ama Fener maçlarında Deniz Çoban ve Yunus Yıldırım başta olmak üzere görev yapan neredeyse bütün hakemler sahaya Fener takımının mağlup olması için çabalamak üzere çıkıyor gibiler. Bu 7 maçlık seri, bu karaktersizlere de kapak olmuş oluyor (Not: 98 dakikanın 53 [!] dakikasında topun oyunda olmamasına çanak tutan Yunus isimli bu kifayetsizin gelecek hafta hangi maçla ödüllendirileceğini dikkatle izleyelim bu arada).
İkinci yarıda Fener ne yaptı diye bakarsak, maç berabere olmasına rağmen yine ruhsuz ve sünepe bir futbol oynandığını görüyoruz. Bu devrede Gökhan'ın sakatlandığı pozisyonun ardından teknik direktör Daum sezonun ilk büyük fahiş hatasını yaparak Mehmet'i sağ beke çekip orta sahayı sadece Cristian'a bıraktı ve Semih ile Guiza'yı (Alex ile) birlikte oynatmaya başladı. O âna kadar sadece defans yap(maya çalış)an Antalya takımının bile pas yapmasına olanak tanıdı bu skandal karar. Eğer bazı maçlarda çift forvet oynayıp risk alacaksa bile burada orta sahanın sağında ve solunda Mehmet ile Emre'nin olması lâzım mesela. Eğer Kâzım ve Uğur'u baklava orta sahada oynatacaksan, senin Aragones'ten ne farkın kalıyor? Bu akşam Daum maçı Antalya takımına resmen altın tepside ikram etti ama Antalyalı futbolcuların akıl almaz gafleti sonucu bedava bir 2 puan geldi. Ve fakat eğer Daum bu kafayla devam ederse buna benzer maçlarda çok puan kaybedilir, hep beraber göreceğiz.
Sonuç olarak inanılmaz derecede kalitesiz ligimizin en kalitesiz takımlarından biri olan Antalyalı oyuncular, aldıkları tek bir kuruşu bile hak etmedikleri, erkek gibi oynamadıkları ve kendilerinden resmen tiksindirdikleri iğrenç bir maç oynadılar. Onlardan daha kifayetsiz ve tepeden tırnağa art niyetli Yunus Yıldırım maçı daha da çirkinleştirdi. Fener ise taraftarına (Guiza başta olmak üzere) saç-baş yoldurmaya devam ederek, düşe-kalka yoluna devam ediyor. Tek teselli maçların kazanılması, onun dışında hiçbir şeyin tadı yok.
Antalya (4-3-3): Polat 6 - Kerim (10' Hakan 5), Yalçın 5, Batak 6, Orhan 4 - Sedat 5, Jedinak 7, Ertuğrul 5 - Zitouni 7, Veysel 6, Necati 3 (78' Balili 5)
Fenerbahçe (4-1-3-1-1): Volkan 7 - Gökhan 4 (49' Semih 2), Lugano 7, Bilica 7, Vederson 7 - Cristian 7 - Kâzım 7, Mehmet 6, Andre Santos 3 (46' Uğur 2) - Alex 8 - Guiza 5 (90' Selçuk)
Goller (1-2): Zitouni 21' - Kâzım 10', Semih 89'