old days etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
old days etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

21 Şubat 2010 Pazar

Transfer ücretine gel!

Yine arşivden bir belge paylaşacağım. 1991 yazı transfer olarak son derece hareketli bir dönemdi. Fenerbahçe ezelî rakiplerinden iki oyuncu (Engin İpekoğlu ve Tanju Çolak) alarak, transfer şampiyonu unvanını hak eden bir performans ortaya koymuştu. Millî kalecisi Engin'i kaybeden ve yabancı kaleci arayışlarında olan Beşiktaş ise, iç transferdeki diğer sorunlu isimler olan Ali Gültiken ve Ulvi Güveneroğlu ile anlaşma zemini arıyordu. Fener ve G.Saray ile de adı anılan Ali, ilk etapta iki yıl için 3 milyar 250 milyon istemiş, Beşiktaş ise 2 milyarda diretmişti. Bu uçurum nedeniyle herkesin takımdan ayrılacağını düşündüğü Ali, yaklaşık 1 hafta sonra (muhtemelen diğer iki kulüple de anlaşamadığı için) yuvada kaldı. Ne kadara anlaştığı ise resimdeki haberde yazıyor. Özellikle Türk futbolunun nereden nereye geldiğini göstermesi açısından son cümleye dikkat çekmek istiyorum.

20 Şubat 2010 Cumartesi

Kaçan balık

Yıl 1991. Peter Scmeichel henüz United'a transfer olmamış, ülkesinde Brondby forması giyiyor. Futbol tarihinin gelmiş geçmiş en büyük kalecilerinden biri ile o zamanlar bakın kim flört etmiş. Ondan "kıymete bindi" diye bahsederken ne büyük laf ettiğinin farkında olmayan Milliyet gazetesi arşivinden...


14 Şubat 2010 Pazar

No Coke

Dr. Alban adında (Nijerya asıllı) İsveçli bir diş doktoru, 1990'ların başında "Hello Africa", "Sing Hallelujah" ve aşağıda klibini bulabileceğiniz "No Coke" isimli şarkılarıyla Avrupa müzik piyasasını tam anlamıyla yerle bir etmişti. Özellikle ortaokul 3. sınıfta tanıştığım bu sonuncusu, üzerinden geçen 18 yıla rağmen hâlâ etkileyici bir beste, ezgi ve düzenlemeye sahip. Hele şarkının alamet-i farikası olan o bas melodisi tek kelimeyle eşsiz. Ayrıca sözleri de uyuşturucuya karşı duyarlı ama basit olmayan, saygıdeğer cümleler içeriyor. Internette tesadüfen denk geldiğim (hiç de iyi denemeyecek) bu videoyu paylaşarak o günleri yad etmek istedim.



Hip-hop reaggae inna dance hall style
(x7)
Da say Dr. Alban tellin' everybody

Two o'clock on a friday mornin'
Come a gun man
Come a knife man
Knife of a bouncer
Mash of the ears
On the run come a Kings Street
There he way arrested, and tested
And the drugs he had on him
He confested
Mi callin' on the youth in his country
Whole heap of boys
Whole heap of girls
Drug abuse is a dangerous thing
Stay out of drugs and stop the violence
Inna dis hard time you have abuse drug
Listen what 'ya say and hear my point of view
Too much drugs you can go mental
Da say Dr. Alban tellin' everybody

We no want no coke, no heroin
No hash-hash, no amfetamin

Cocain will blow your brain
And ecstasy will mash
Your life!
Cocain will blow your brain
And ecstasy will mash
Your life!

Drug pushing is a serious thing
One time two time the make a million
Take all the money a run foreign country
Build a big house, buy a big limousine
Das why I man come so you for do the right thing
Das why Jah Jah send me
To tell them the truth
'Cause is a disgrace to the human race
Some are flyin' very high and some are flyin' very low
Could not differenciate what is right from wrong
We no want no coke hey no heroin
No hasch hasch no amfetamin
No marijuana planted inna mi yard

Cocain will blow your brain
And ecstasy will mash
Your life!
Cocain will blow your brain
And ecstasy will mash
Your life!

Mi have one friend them call him Denniz Pop
Him have a little son them a call him Daniel
Him live a two room inna Stockholm City
One color TV, two stereo
He is a DJ producer of higher quality
Him no deal with booze and abuse of drug
That's why mi give him thanks and praise Jah Jah knows
We play heavy rhythm inna dance hall style
Hip-hop reggae soul funk and blues
Why crack in the morning crack in the evening
Why crack in the night and crack non-stop
We no want no coke no heroin

Cocain will blow your brain
And ecstasy will mash
Your life!
Cocain will blow your brain
And ecstasy will mash
Your life!

...Don't mean no
Hash it

Don't get no coke (2x)
Don't get no coke coke
Don't get no coke (3x)
Me no want it

Don't get no hash (2x)
Don't get no hash hash
Don't get no hash (3x)
Me no want it

Don't get no shit (2x)
Don't get no shit shit
Don't get no shit (3x)
Me no want it

Don't get no crack (2x)
Don't get no crack crack
Don't get no crack (3x)
Me no want it

4 Şubat 2010 Perşembe

Hey gidi günler: Tanju transferi










Fotoğraflar ve yazılar, Milliyet gazetesi arşivinden alınmıştır.

17 Aralık 2009 Perşembe

Becoming More Like Alfie

90'ların en saygın pop gruplarından biri olan "The Divine Comedy"nin 1996 tarihli üçüncü albümünün bu en güzel şarkısı, Michael Caine'in başrolünde oynadığı ve iflah olmaz bir çapkını canlandırdığı efsanevi film "Alfie"deki karakterden bahsediyor. Gerçekten de dahiyane denecek kadar güzel şarkı sözleri yazmış Neil Hannon. Şarkının melodisi, düzenlemeleri, vokali zaten 10 numara. Klibi ise (filmi de bilenler için) son derece eğlenceli. Yine müziksever (ve değerini bilecek) azınlığa ulaştırmayı bir borç biliyorum.



"Are you all settled in? Right, then we can begin. My name is..."
"ALFIE!"

Once there was a time
When my mind lay on higher things
And once there was a time
I could find pretty words to sing
But now, well now I find
It saves time to say what you mean
I know it seems so unrefined
but it's time to let off some steam

Oh come on!
Everybody knows that No means Yes
Just like glasses come free on the N.H.S.
But the more I look through them the more I see
I'm becoming more like Alfie

Once there was a time
When a kind word could be enough
And once there was a time
I could blindfold myself with love
But not now—now I'm resigned
To the kind of life I had reserved
For other guys less smart than I
Y'know—the kind who will always end up with the girls

And besides
Everybody knows that No means Yes
Just like glasses come free on the N.H.S.
But the more I look through them the more I see
I'm becoming more like Alfie

Oh come on!

7 Aralık 2009 Pazartesi

Back for Good

İlk gençliğini ve ergenliğini 90'lı yılların başında yaşamış her insan evladı için Take That en önemli pop grubuydu o zamanlar. Boy Band olayı belki New Kids on the Block ile 80'lerin ortasında başladı ama o tarz grupları saygın bir hâle getiren, kaliteli pop müzik yapabildiklerini kanıtlayan ve hâlâ gelmiş geçmiş en iyi boy band olan topluluk Take That diyebiliriz. Bana göre açık ara bir şekilde en güzel şarkıları olan "Back for Good"un videosunu (gecikmeli olarak) bloga ekliyorum. Neticede vakti zamanında hayatımızda bir şekilde yer etti bu adamlar. Şöyle bir blog yapıyorsak, içinde bulunmaları da kaçınılmazdır (diye düşündüm).



I guess now it's time for me to give up
I feel it's time
Got a picture of you beside me
Got your lipstick mark still on your coffee cup
Got a fist of pure emotion
Got a head of shattered dreams
Gotta leave it, gotta leave it all behind now

Whatever I said, whatever I did I didn't mean it
I just want you back for good
Whenever I'm wrong just tell me the song and I'll sing it
You'll be right and understood

Unaware but underlined I figured out this story
It wasn't good
But in the corner of my mind I celebrated glory
But that was not to be
In the twist of separation you excelled at being free
Can't you find a little room inside for me

Whatever I said, whatever I did I didn't mean it
I just want you back for good
Whenever I'm wrong just tell me the song and I'll sing it
You'll be right and understood

And we'll be together, this time is forever
We'll be fighting and forever we will be
So complete in our love
We will never be uncovered again

Whatever I said, whatever I did I didn't mean it
I just want you back for good
Whenever I'm wrong just tell me the song and I'll sing it
You'll be right and understood

I guess now it's time, that you came back for good

Nereden nereye...

Fenerbahçe başkanı Aziz Yıldırım'ın, daha 1992 yılında bu kulübe başkan olmayı kafasına koyduğunun, planlarını ta o günlerden yaptığının bir göstergesi bu haber. Arşivde rastladım ve paylaşmak istedim. Aynı zamanda haberdeki ufak ipuçlarından, Yıldırım'ın "kurumsallaşmak, tesisleşmek" gibi meselelerle yine o zamandan kafayı bozduğunu anlayabiliyoruz :)

Not: Kim derdi ki, bu resimdeki tip bir gün gelsin, Fenerbahçe gibi bir kulübün başkanı olsun; ülkenin en güçlü adamlarından biri hâline evrilsin. Hey gidi hey...

30 Kasım 2009 Pazartesi

Yavuz Karaozan

Cavcav'ın Türk hakemlerine "örnek" gösterdiği Yavuz Karaozan isimli şahsın bir cinayeti daha... 1992/93 sezonunun 5. haftasında Kadıköy'de oynanan Fenerbahçe-A.Gücü maçı...


29 Kasım 2009 Pazar

İşte o maç!

G.Birliği'nin eski futbolcusu Halil İbrahim'in Hürriyet gazetesine verdiği röportajın satır başlarını aşağıda vermiştik. Orada en tüyler ürpertici ifadelerden biri, G.Saray-G.Birliği maçında İlhan Cavcav'ın soyunma odasına girip kendi oyuncularına "hakemi satın aldığını, kendilerini yere atarsa hakemin penaltıyı çalacağını" söylemesiydi. Halil İbrahim "1985-86 sezonuydu" diyor ama yanılıyor. Zira maç 14 Eylül 1986'da oynanmış, yani 1986-87 sezonunda... Ki o yıl G.Saray bu maça rağmen şampiyon olmuştu Jupp Derwall ile.

Aşağıdaki ilk resimde o maçın Milliyet manşetindeki yansıması var. İkincisinde bir ulusal gazetenin (ki o zaman spor demek Milliyet demekti) bile çileden çıkıp "yanlı" ifadeler kullanmasına sebep olacak bir kepazelik olduğunu anlıyoruz. Üçüncü resimde ise rahmetli, Türk basın tarihinin gelmiş geçmiş en büyük spor yazarı efsane İslam Çupi'nin köşe yazısından ilgili alıntı mevcut.




Benim sormak istediğim ise şu: Allahın İlhan Cavcav'ı bile o zamanın Türkiyesi'nde para verip maç satın alabiliyorsa Ergun Gürsoy'lar, Aziz Yılmaz'lar vs. neler yapmamıştır? O dönemlerde kazanılan tek bir şampiyonlukta bile bu tip unsurların rolü olmaması mümkün müdür? Takdir sizin...