21 Eylül 2008 Pazar

Unutulmaz diyaloglar #7: Kibar Feyzo (1978)

Türk sinema tarihinin en güzel filmlerinden biri olan bu klasiği, muhtemelen her Türk insanı en az 20 kere seyretmiştir. Dolayısıyla bütün diyalogları da hemen herkesin hafızasında mevcut ama arada bir tanesini unutup da sonradan bir yerde karşılaşınca insan, aynı espriye bilmem kaçıncı kez aynı tepkiyi verip kahkaha atabiliyor. Bu yüzden belki unutulmuştur diye buraya birkaç tanesini not düşmek istedik. Filmde emeği geçen herkese saygılarla...

Askerden dönen Feyzo ile Bilo, köyün yol başında karşılaşıp selamlaşır:
-Feyzo: Ula Bilo!
-Bilo: Feyzo!
-Feyzo: Bakıyom onbaşı olmuşsun kıro!
-Bilo: Köyün itibarını yüskeltem dedim. Heç adam çıkmii...

---

Adamın biri inşaatta çalışan amelelerin yevmiyesini dağıtmaktadır.
-Adam: 300... 300... 300... 300... (sıra Feyzo'ya gelir) 100...
-Feyzo: Hepsi bu kadar mı kurban?
-Adam: Evet.
-Feyzo: Benimki niye ötekilerden eskik?
-Adam: Onlar sendikalıdır.
-Feyzo: Ben de Harranlı'yam...
-Adam: Git ulan işine!
Feyzo arkasını dönüp yürürken kendi kendine söylenir:
-Feyzo: Patron da sendikalı herhal. Hemşerisini kollii...

---

Feyzo'nun yeni yaptırdığı umumî tuvaleti ziyaret eden Maho Ağa, "Ağaya Beleş" yazısını görür:
-Feyzo: Hoşgelmişsin ağam. Bütün marabaların yolini bekliirdik.
-Ağa: Bu nedir lan? Neye yarir ki?
-Feyzo: Apteshane haşa huzurdan ağam.
-Ağa: Kim sıçacak içine?
-Feyzo: Parayı basan herkese serbest. Yalnız ağamıza beleş...
Ağanın suratı asılır, konuşmaz.
-Feyzo: Buyır, sana beleş ağam.
-Ağa: Beleş he mi? Ulan hiç aklınız da yok sizin muhanatlar! Yani şimdi girip ben sıçacam, sonra sen girip benim pokumun üstüne sıçasan öyle mi? Ulan benimle eğlenir misin! Ulan ağa pokunun üstüne pok olur mu lan! Hangi ağalığın kitabında yazii bu, töremizin de içine ediisiiz nomussuzlar! (Bilo'ya döner) Yıkın ulan gözüm görmesin!

---

Sürgünden dönen Feyzo, Gülo'nun hasretiyle yanıp tutuşmuştur. Tam mercimeği fırına verecekken, bebek ağlamaya başlar. Çok yanık sesi olduğunu iddia eden Feyzo bebeği alıp ninni söylemeye başlar:
Uyu ula eşşoğlu eşşeeek
Ananı belleyecem boş durii döşeek

Meme emip zırliysen, başka bişey bilmiysen

Uyu ula deyusun oğlu, biraz da biz emişek...
(Bebek uyur..)
-Feyzo: Ben demişim sana, üstüme yoktur ninni demede. Şu güzelliğe bak, bana benziir. Ayynı ben, gurban olam...

---
Tam Gülo ile işi pişirecekken, bu kez Feyzo'nun bir türlü uyumayan annesi öksürerek ilgi ister. Feyzo yanına gidip kucağına yatırır ve ona da bir ninni patlatır:
Ne garazın var bana
Uyu da zıbar ana

Hasret kaldım avrada

Bi tadam gana gana

Annesinin gözleri fal taşı gibidir, ne var ki Feyzo'nun kendisi uyuklamamaya başlar. Yavaş yavaş uyurken, ağzından son dizeler dökülür:
Uyku girdi bedene
İçim geçiir aney

İçine ettin işin

Ağzına sıçam aney
...

---

Ağa, borçlarını ödeyene kadar Feyzo ile Gülo'yu kendi hizmetinde çalıştırmaya başlamıştır. Başlarına da "Bilo pezevengini" dikmiştir. Bakmak, konuşmak, şehre gitmek yasaktır. Ama bir ara saban taşıyan Gülo, Feyzo'nun yanından geçerken Feyzo ile konuşur:
-Gülo: Feyzom kaçır beni!
-Feyzo: Kaçıram degil mi, nasıl kaçıram?
(Bilo araya girer, Gülo uzaklaşır)
-Bilo: Höst ula! Konuşmak yasak...
-Feyzo: Sıçmak da yasak mı kurban?
(Bilo düşünür)
-Bilo: Degil.
-Feyzo: Yat da suratına sıçam, itoğlu it...

Hiç yorum yok: