
Fenerbahçe, şurası kesin ki, futbol takımı anlamında bu ülkede en kötü yönetilen, en bilgisiz insanların kulübü. Eğer bu sezon da Türkiye'yi tanıyan Daum gibi bir hoca yerine Aragones ya da Zico gibi bir hoca olsa Aziz Yıldırım yine bildiğini okuyacak, yine taraftarlardan aldığı milyon avroları sokağa saçarak kendisini eğlendirecekti. Ama taraftarın da yavaş yavaş onun aleyhine dönmesiyle çaresiz kalıp mecburen bazı adımlar atmak zorunda kaldı ve bugüne gelmiş olduk.
Sezonun en önemli transferi, hep yazdığım gibi Aykut Kocaman. Sportif direktör olarak atanabilecek en bilgili kişilerden biri olması bir yana, kulüp imajına olumlu katkıda bulunabilecek düzgünlükte bir kişiliğe sahip, Türk futbolundaki tüm unsurların kayıtsız-şartsız güveneceği bir isim. Adeta paçalarından terbiye ve efendilik akıyor Aykut'un ve sanırım bütün Fenerbahçe taraftarları için şampiyonluk kadar değerli bir kazanım bu.
İkinci büyük doğru ise Daum'un transferiydi. Daum hem ülkeyi tanıması hem de "winner" bir hoca olması yüzünden en doğru 2 tercihten biriydi (diğeri Luce). Bunun yanında dünya futbolunu yakından takip eden, önemli bir scout ekibiyle çalışan, vizyonunu mütemadiyen geliştirmeye çalışan bir teknik direktör olması da büyük bir avantaj teşkil ediyor. Daum'un bence en büyük artısı ise yanında getirdiği olağanüstü antrenör Roland Koch.
Takıma baktığımızda geçen yıla göre kıyaslanamayacak kadar derin ve seçenekli bir topluluk görüyoruz. Türkiye'nin en iyi kalecisi olan Volkan ile anlaşılması çok iyi oldu. Babacan da (eksiklerine rağmen) geleceği çok parlak ve 5-6 yıl sonra kaleyi devralıp 10 yıl boyunca koruyabilecek bir isim.
Defansın sağında dünyanın en iyilerinden biri olan (ve gelecekte dünyanın en büyük 10 takımından birine gitmesini beklediğim) Gökhan Gönül var. Yedek olaraksa Ali Bilgin'in elde tutulması büyük bir hata. Bir kere o bölgenin oyuncusu değil, 28 yaşında ve oyun tarzı uyuşuk ve sünepe olduğu için taraftar da bir türlü kendisine ısınamadı. Buraya bence Beşiktaş'ın aldığı Rıdvan transfer edilerek 2-3 sene boyunca hazırlanmalıydı ama tam da Gökhan tipindeki bu oyuncu elden kaçtı. Stoperde Önder ve Bekir (ayrıca Deniz) yedek olarak fena sayılmaz. Bilica da önemli ama sorumsuz ve savruk bir oyuncu. Daum bunu düzeltirse Bilica'nın neredeyse hiçbir kusuru kalmaz. Burada önemli olan ne yapıp edip Lugano ile anlaşılması. O dururken basında yazıldığı gibi Grygera falan alınırsa 6 milyon bonservis verilip, tam skandal olur. Lugano-Bilica ikilisi kolay bulunamayacak kadar sert, çabuk ve uyumlu bir ikili olabilir. Sol bekte ise Carlos ve Vedo var. Bence yabancı kısıtlamasında Carlos oynatılmadan Vederson'a görev verilmeli. Kesinlikle Hakan Balta kadar oyuncu olduğunu düşünüyorum, 5 üzerinden 3'lük yani. Takımın geri kalanı iyi olursa hiçbir şekilde sırıtmaz. İsmail alınmadığına göre de ligde daha iyisi yok zaten.
Orta sahanın ortasında Cristian çok kaliteli bir isim ama ön liberodan çok sanki ön liberonun önünde oyun kuran ve ileriye destek veren ikinci oyuncuymuş gibi bir hâli var. O sertlik ve ikili mücadele gücü yok Cristian'da. Ama onun tipinde Emre olduğu için ben Cristian yerine Aurelio'yu tercih ederdim. Hâlâ da Tahkim kararını vermedi onunla ilgili. Eğer beraat ederse G.Saray'a gidecek, Fener'e olan borcu onanırsa bence Fener'e gelir. Cristian'ın yedeği Selçuk her zaman güvenilecek iyi bir ön libero bence. Taraftar ne kadar sevmazse sevmesin çok fazla hususiyeti olan önemli bir oyuncu Selçuk. Ha, siz ona Xavi'lik yaptırmaya kalkarsanız çuvallar tabii, orası ayrı.
Sağ kanatta Topuz, Deivid, Kazım ve Özer var. Topuz bu durumda niye alındı, anlamak mümkün değil. Aslında mümkün, hem fors için hem de agresif ve köpek gibi koşan bir oyuncu olduğu için alındı. Ama o zaman 2.3 milyon alan Deivid gönderilseydi keşke. Sağ kanatta kimin oynayacağı gerçekten de önemli bir soru ama Özer bence bunların içinde en kaliteli isim. Solda ise Andre Santos ve Uğur var. Santos çok kaliteli ve futbolu bilen bir isim ama savunması zayıf. Yine de uyum sorununun geçmesiyle birlikte çok daha önemli katkılar yapacak. Ondan henüz yeterince etkilenmeyenler beklesin diyorum.
Önde Alex var, o olmazsa Deivid, Özer, Emre oynayabilir. Forvette ise Guiza ve yedeği Semih. Guiza hep yazdığım gibi çok kaliteli, geyretli, iyi niyetli bir oyuncu ama tek forvet olarak pivotluk yapması imkânsız. Ama bir başka yazıda belirttiğim gibi eğer takım hücum yönünde yaratıcı, bol varyasyonlu ve pivota ihtiyaç hissetmeyen çeşitlemeli bir oyun oynarsa o zaman Guiza da faydalı olabilir. Ama takım olarak o olgunluğa ulaşmak da aylar alabilir. Ben Guiza'nın iyi bir paraya gönderilip Toni gibi bir oyuncunun alınmasını yeğlerdim.
Netice olarak sağ açıkta inanılmaz bir oyuncu enflasyonu var Fener'de, hatta Ali de aslında oranın oyuncusu. Sağ beke düzgün bir yedek alınıp sağ açıktaki enflasyon azaltılırsa kimya sağlanmış olur. Ayrıca Emre'nin yedeği de asla Selçuk ya da Deniz olamaz. Ön libero olmayan, hücuma da destek veren, ayağı düzgün bir merkez orta saha da gerekiyor, Emre'ye alternatif olarak. Aurelio bunun için ideal olabilir. Fenerbahçe bu eksiklere rağmen G.Saray ile birlikte ülkenin en iyi kadrosuna sahip. Hocasının ülkeyi ve camiayı tanıması ve kadronun (oyun anlayışının) daha oturmuş olması avantajıyla şampiyonluğun en büyük adayı konumunda.