
1. Singin' in the Rain (1952)
Stanley Donen, Gene Kelly
2. Les Parapluies de Cherbourg (1964)
Jacques Demy
3. Oliver! (1968)
Carol Reed
4. The Band Wagon (1953)
Vincente Minnelli
5. The Sound of Music (1965)
Robert Wise
Sivasspor, Bülent Uygun'un son haftalarda sıkça gördüğümüz hatalarına devam etmesine rağmen Hacettepe deplasmanından 3 puanla dönmeyi başardı. Geçen sezonun tamamında ve bu sezonun ilk yarısında 4-3-1-2 sistemi ile takımını oynatan Uygun, her ne olduysa Murat Erdoğan transferinden beri 4-4-1-1'e dönmüş durumda. Zorluk derecesi yüksek maçlarda böyle bir tercih yapılabilir ama lig sonuncusu bir takıma karşı mutlaka kazanılması gereken bir maçta da 4-5-1 oynanır mı? Nitekim Kamanan oyuna girene kadar koca bir ilk yarıyı çöpe attı Sivas. İkinci yarıda ise Kamanan'ın oyuna girişi ile oyun olarak daha derli-toplu oynamaya başladı, sahaya daha iyi yayıldı ve golleri arka arkaya buldu. Neticede oyuncuları genel sezon ortalamalarının altında bir performans göstermesine rağmen mutlaka gerekli olan bu 3 puanı almayı başardı. Şimdi bu neticenin ardından yarınki A.Gücü maçı Beşiktaş için iki kat stresli olacak. Can derdindeki A.Gücü'nün lideri fazlasıyla zorlayacağını düşünüyorum.
Futbolun artık bir oyun olarak görüldüğü dönemleri çoktan aştık, hepimiz bunun fazlasıyla farkındayız. Ama iki hafta önceki Chelsea-Barcelona maçında gördüğümüz şeylerin profesyonellikle, endüstriyle falan bir alâkası yoktu. Değer olarak sizinle denk bir takım karşısında sadece ve sadece onları durdurmak için köpek gibi defans yapıyorsanız sizde onur falan yok demektir, zaten bunları yazmıştım. Başkasından saygı beklemek şöyle dursun, kendinize bile saygınız da yoktur o futbolu oynuyorsanız. Barcelona'yı yenmenin başka bir yolu yok diye düşünüyorsan, o zaman zekâ ve yaratıcılıktan da yoksunsundur. Hiç kimse çıkıp kafa kafaya top oyna demez sana zaten ama 10 kişiyle defans yapmak çaresizlik ve acizliktir. Ben böyle düşünüyorum. Ballack ve Lampard, Xavi ile Iniesta'dan ne kadar zayıf futbolcular? Aralarında dağlar kadar fark mı var? Anelka ile Henry arasında? Eto'o ile Drogba arasında? Hatta Chelsea'nin defansı ve kalecisi Barcelona'dan daha bile iyi diyebiliriz rahatlıkla. Tekrar söylüyorum, genel olarak böyle futbol oynanmasını değil, bunu Chelsea'nin yapmasını ayıplıyorum. Fulham ya da Santander yapsa gam yemem.