1. Touch of Evil (1958)Orson Welles
2. The Maltese Falcon (1941)
John Huston
3. Double Indemnity (1944)
Billy Wilder
4. The Big Sleep (1946)
Howard Hawks
5. Out of the Past (1947)
Jacques Tourneur
G.Saray yönetimi uzun süren arayış ve temasların sonunda teknik direktör olarak Frank Rijkaard ile anlaştı. Daha geçtiğimiz sezon başına kadar Barcelona'yı çalıştıran, bu takımla lig ve Avrupa şampiyonluğu yaşayan, gerçekten de inanılmaz kariyerli bir hoca Rijkaard. Oyuncularla diyalogu iyi, Ronaldinho başta olmak üzere onca sorunlu yıldızla başarıya ulaşması bunun kanıtı zaten. Ayrıca iyi bir taktisyen, Messi'yi sağ, Ronaldinho'yu sol açıkta ilk oynatan da o olmuştu. Gerçekten de Türk futbolu için çok güzel bir olay, böylesine ünlü ve parlak bir teknik direktörün bu ülkeyi tercih etmesi. Kısa vadeli planlarla göz boyamaya yönelik işler yapan rezil yönetim ona sabrederse, ülke futboluna sayısız katkı yapacağını düşünüyorum. Ama sabrederler mi, işler kötü giderse ne olur, yaşayıp göreceğiz. Her hâli kârda şahane bir sezon olacak gibi görünüyor daha şimdiden...
Sezonun bitmesiyle birlikte pek çok takım yeni teknik direktörlerle anlaşmaya başladı. Altta zaten Fener'in ne kadar doğru ve isabetli bir seçim yaptığına değinmiştim. Bugün ise Trabzon'un Samet Aybaba ile anlaştığı haberini aldık. Aybaba'nın iyi bir "takım yapıcı" ve iyi bir hoca olduğuna inanırım; ayrıca genç oyuncu bulup çıkarma, cesaretle onlara görev verme konusunda bu ülkenin kesinlikle en başarılı hocası vs. Ama Trabzon'un yönetimi ve sevimsiz başkanı eğer Aybaba ile gelecek sene (şampiyonluğu geçtim) ikinci bile olabileceğine inanıyorsa, gerçekten de bu işi hiç bilmiyor olmalılar. Zaten Yanal'ın yerine Aybaba'yı getirmek yeterince büyük bir skandal ama gelecek sezon şampiyonluğa oynayacağını söyleyip hiçbir "winner" tarafı olmayan yerli bir hocayla anlaşıyorsan, o koltukta boşuna oturuyorsun demektir. Şu blogda böyle iddialı bir şekilde öngördüğüm şeylerin %90'ı hep gerçekleşti. Bunu da bekleyip gelecek sene göreceğiz.