Filmde, mafya'nın bir infazına tanık oldukları için ölüm listesine alınan, kaçmak için de kadın kılığına girip bu şekilde bir kızlar orkestrasına dâhil olarak Amerika'yı turlamaya başlayan iki kafadarın eğlenceli hikâyesi konu edilir. Elbette içinde bulundukları absürd durumla ilgili sayısız yaratıcı espri birbirini kovalar: Tony Curtis'in Monroe'yu, sahilde bir çocuktan çaldığı bir sepet dolusu deniz kabuğu (shell) ile Shell istasonlarının sahibi olduğuna ikna etmeye çalıştığı sahne gibi... Ya da Curtis'in elbiselerle küvetten çıktığında Lemmon'ın mimikleri; Daphne'nin kompartmanında verilen gizli parti sahneleri vs.
Film, bizde de yeniden çevrilmiş, yönetmenliğini Hulki Saner'in yaptığı yapımda başrolleri Sadri Alışık, İzzet Günay ve Türkan Şoray paylaşmıştır (Fıstık Gibi Maşallah).
Neyse, filmin sinema tarihine geçen en unutulmaz sahnesi ise sonundadır. Burada kadın kılığındaki Jerry'ye (Lemmon) aşık olup, peşini film boyunca hiç bırakmayan yaşlı playboy Osgood ile Jerry'nin yaptıkları konuşma, gelmiş geçmiş en unutulmaz finallerden biridir. Jerry, kendisine ısrarla evlenme teklif eden ve annesiyle tanıştırmak isteyen Osgood'a bunun asla olmayacağını uygun bir dille, onu kırmadan ifade etmeye çalışır:
Jerry: Osgood dinle beni, biz asla evlenemeyiz.
Osgood: Neden olmasın?
Jerry: Pekâlâ, birincisi ben doğal sarışınım.
Osgood: Sorun değil.
Jerry: Ve ben, ben sigara içerim. Hem de her zaman!
Osgood: Umrumda değil!
Jerry: Ve geçmişim felaket. Tam üç yıl boyunca bir saksofoncuyla yaşadım.
Osgood: Seni affediyorum.
Jerry: Hiç çocuğum olmayacak.
Osgood: Evlat ediniriz.
Jerry: Anlamıyorsun! (Peruğunu çıkarıp, sesini erkeksileştirir) Ben erkeğim!
Osgood: Kimse mükemmel değildir (!!!)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder