16 Mayıs 2010 Pazar

Üzüntü ve veda

İnsanın takım tuttuğuna lanet edeceği günlerden birini yaşadık. Hayatımda Fenerbahçe'nin, zorluk derecesi bu seviyede olan bir maçta rakibi böylesine ezdiğini hatırlamıyorum. "Hiç değilse Denizli'deki gibi ruhsuz bir takım yoktu" diyerek teselli olacağız ama, o da mümkün değil. Bursalılar bile şampiyon olacaklarından, Beşiktaş'ı yeneceklerinden hiç ümitli değildi çünkü.

Bir sürü şey konuşulacak, bir sürü şey tartışılacak şimdi. Aziz Yıldırım, Daum, Güiza, hatta Alex... Ama değişmeyen gerçek, Fenerbahçe, yani bu ülkenin en büyük ve en fazla düşmana sahip kulübü, bugün bir kez daha o düşmanlarını sevindirdi. Bir kez daha kendi kifayetsizliklerini, Fener'in başarısızlığıyla unuttular o zavallılar. Bizim hâlimiz G.Saray ve Beşiktaşlıların gözünden bakınca çok acıklı bu gece ama bir de kendi hallerini bizim gözümüzden görseler...

Maçın ve neticenin kendisi kadar yaşanan anons skandalı da Türk futbol tarihine geçecek türden bir kepazelikti. Her şey sanki 2006'nın bir kopyası, tam anlamıyla bir deja vu.. Demirören ve Polat'ın zavallı demeçleri, basının tutumu, son hafta ızdırabı ve tıpkı o zaman Manisa'da olduğu gibi yine anonsçu rezaleti... Her şey 2006'nın kopyası şeklinde gelişti.

Her ne kadar Fenerbahçe'den daha fazla lehine hakem hatası yapılmış; Diyarbakır maçını masa başında, son haftalarda evindeki Denizli ve Antalya maçlarını da hakemle kazanmış olsa da, Bursaspor'u gönülden kutlamak lâzım. En başta da yürekleri dünyadan büyük olan oyuncuları.. Ve elbette Ertuğrul Sağlam'ı..

Son olarak Aziz Yıldırım'ın maçları, kalecileri, rakipleri, her şeyi satın aldığını söyleyen o.rospu çocuklarına değinmek gerek.. Türkiye'nin her yerinde bunu düşünen ve söyleyen kahpe evlatları bu gece elbette utanmayacaktır, bir insan kahpe çocuğuysa nasıl utansın ki? Utansa önce kahpe çocuğu olduğundan utanır.

Demirören, Polat, Büyüka; hepsi Bursa'nın şampiyonluğunu istiyordu. Şimdi kına yaksınlar..

Trabzon bugün maçı Fener'e satmadı ama Bursa'daki Beşiktaş'ı ve Toraman'ı seyredenlerin söyleyecek çok şeyi olacaktır, olmalıdır.

Bu arada bu blogu bugüne kadar takip eden, insan gibi okuyan ve yorumlayan herkese teşekkür ederim. Yüreksiz ve isimsiz bir şekilde yorum ve küfür yazan o.ospu çocuklarından birine ise bir gün bir yerlerde rastlamayı hayal ediyorum. Çok ulaşmaya çalıştım mail ve telefonlarla, ulaştıklarım da akıllarını başına topladı ama çoğunu ara ki bulasın.. Artık yeter, hayat bu piçlerle uğraşmaktan daha başka eforları gerektiriyor ve hak ediyor.

Aynı zamanda sürekli buraya bir şeyler yazma sorumululuğu da yetti. Daha başka planlarım olduğu için ve artık vakit ayıramayacağım için blogu da kapatıyorum. Herkese gönlünce bir yaşam dilerim.