Blog âleminin en tatsız taraflarından biri, futboldan anlasa da anlamasa da herkesin konuşması. Ha, elbette özgür bir platform bu, herkes her istediğini söylemekte serbest. Zaten "olmasın" da demiyorum, tatsız diyorum. Bugüne kadar 1 tek insan evladının bloguna girip de "hayır, yanlış düşünüyorsun" demişliğim yoktur. Böyle düşündüğüm onlarca kez oldu ama tenezzül etmedim. Ayrıca sonuçta hazımsız bir insan da değilim. Ama ziyadesiyle hazımsız kişilerin aynı şeyi bizim yazılarımız için yaptığını da görüp gına getirdiğimiz vâkidir, bu ayrı konu. Neyse, işte bu futboldan anlamayan ve sezon başından beri "Rijkaard'ın bokunda boncuk arama" sevdasında olan bünyeler, Rıdvan Dilmen isimli (onlar gibi yüzlercesini arka cebinden çıkaracak bir) futbol adamının "zaman zaman işler kötü giderken sistem değiştirilebilir, değiştirilmelidir" şeklindeki yorumuna demediklerini bırakmadı. Hatta o kadar acınacak durumdalar ki, "Rijkaard yenik durumdayken bile Baros'u çıkarıp Nonda'yı alır; forveti ikilemez!" gibi aklı başında hiçbir insanın söylemeyeceği şeyler söyleyip yazdılar haftalar boyu (ve hatta buna kendileri de inandı!). Ama işte bugün, o bokunda boncuk aradıkları, yellense tapınacakları Rijkaard skor avantajını ele geçirdiğinde Kewell gibi bir "sol açığı" çıkarıp, Barış gibi kazma ve terörist bir "defansif orta sahayı" oyuna soktu. Ha, bana göre Rijkaard kesinlikle doğrusunu yaptı ama Rıdvan'ı eleştiren zavallılar şimdi Rijkaard'ı "sistemsizlik" veya "korkaklık" ile itham edebilecek mi? Hiç zannetmiyorum. Hep beraber okuyacağız, hepsi kulağının üstüne yatacak. Tabii erdemli insan olmak o durumda biraz utanmayı, sıkılmayı gerektirir ama bunu beklemeyelim bence.
18 Ekim 2009 Pazar
Bokta boncuk aramak
Blog âleminin en tatsız taraflarından biri, futboldan anlasa da anlamasa da herkesin konuşması. Ha, elbette özgür bir platform bu, herkes her istediğini söylemekte serbest. Zaten "olmasın" da demiyorum, tatsız diyorum. Bugüne kadar 1 tek insan evladının bloguna girip de "hayır, yanlış düşünüyorsun" demişliğim yoktur. Böyle düşündüğüm onlarca kez oldu ama tenezzül etmedim. Ayrıca sonuçta hazımsız bir insan da değilim. Ama ziyadesiyle hazımsız kişilerin aynı şeyi bizim yazılarımız için yaptığını da görüp gına getirdiğimiz vâkidir, bu ayrı konu. Neyse, işte bu futboldan anlamayan ve sezon başından beri "Rijkaard'ın bokunda boncuk arama" sevdasında olan bünyeler, Rıdvan Dilmen isimli (onlar gibi yüzlercesini arka cebinden çıkaracak bir) futbol adamının "zaman zaman işler kötü giderken sistem değiştirilebilir, değiştirilmelidir" şeklindeki yorumuna demediklerini bırakmadı. Hatta o kadar acınacak durumdalar ki, "Rijkaard yenik durumdayken bile Baros'u çıkarıp Nonda'yı alır; forveti ikilemez!" gibi aklı başında hiçbir insanın söylemeyeceği şeyler söyleyip yazdılar haftalar boyu (ve hatta buna kendileri de inandı!). Ama işte bugün, o bokunda boncuk aradıkları, yellense tapınacakları Rijkaard skor avantajını ele geçirdiğinde Kewell gibi bir "sol açığı" çıkarıp, Barış gibi kazma ve terörist bir "defansif orta sahayı" oyuna soktu. Ha, bana göre Rijkaard kesinlikle doğrusunu yaptı ama Rıdvan'ı eleştiren zavallılar şimdi Rijkaard'ı "sistemsizlik" veya "korkaklık" ile itham edebilecek mi? Hiç zannetmiyorum. Hep beraber okuyacağız, hepsi kulağının üstüne yatacak. Tabii erdemli insan olmak o durumda biraz utanmayı, sıkılmayı gerektirir ama bunu beklemeyelim bence.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
27 yorum:
Hay ağzına sağlık...
Bu tartismalarin öncesinde oynanilan Besiktas macinda da Keita cikip Baris özbek girmistir. Bugün de Kewell cikip Baris girdi. Bu en azindan ridvan algisinda sistem degisimi degildir.. olmadigi icin ridvan da B plani yok dedi. Ortada oynayan Arda Turan hem ic hem de ileri üclünün solunda ve hatta saginda oynayabilen bir oyuncudur. Bunlardan bihaber ve Messi'nin sol ayakli sagda oynamasini cok cok büyük teknik adam hamlesi olarak gören futbol anlayisinizi sorgulayin digerlerin ahlakindan ziyade.. 300 macin tamamina yakininda tek forvet oynayan adamin 15 mac icerisinde 2 forvete dönemeyecegini söylemek ne akil disi ne de anlamsiz.. "ben futbolu bilirim" "Benim kadar mac seyretmediniz" vesaire vesaire cümleleri kurmak yerine biraz daha futbola egilin ve anlamaya calisin.. Ve sunu söyleyeyim: Futboldan anladiginiz filan da yok.. Ama konusuyorsunuz ki en dogal hakkiniz..
Bu da kapagınız olmuş. Baska soze hacet kalmamış.
kewell'ın çıkıp barış'ın girmesi net bir şekilde sistem (rıdvan algısında "diziliş") değişimidir. rıdvan gerektiği yerlerde forvete dönülebileceğini söylüyor, ama sizin gibi düşünenler "rijkaard tanrıdır, sistemini bozmaz" diye tutturuyor haftalardan beri. barış oyuna girince g.saray'ın dizilişi 4231'den 433'e döndü. bunu göremiyorsanız bence kör olduğunuzdan değil, görmek istemediğinizdendir.
ayrıca messi'nin sağda oynatılmasını bu kadar küçümseyen futbol anlayışınızdan önce benimkini mi sorgulayacağım? futbola "eğilmem" mi gerekiyor? sizi kim merci yaptı bu alemde? güldürmeyin.
bu arada arda'nın hem ortada, hem sağda hem de solda oynayabildiğini gerçekten de bugüne kadar görememişim. bunu kabul ediyor ve gösterdiğiniz için içten bir şekilde teşekkür ediyorum.
abi bugüne kadar hep savundum seni, yalnız kızma ama bugün sırf birilerine kapak olması amacıyla yazdığın bu yazının daha en temel noktasında saçmalamışsın.. bugünkü maçta rijkaard skor avantajını ele geçirdiğinde barış'ı almış demişsin ama şöyle bir sorun var ki maç 2-0'dan 2-2'ye gelip galatasaray iyice paniklediğinde yapıldı o değişiklik yani skor dezavantajı vardı o sırada.. ki bu durumun aynısını geçen hafta ankaragücü maçında galibiyet golü bir türlü gelmezken de yapmış(topal'ı almıştı) ve ardından 3 gol üst üste yemişti galatasaray. görüldüğü üzere rijkaard rdıvan'ın savunduğu gibi zora düştüğünde bildiğinden hemen caymak bir yana sonuç ne olursa olsun hep sisteminde ısrar eden büyük bir teknik adam.. rıdvan gibilerinin de rüyasında dahi göremeyeceği kadar üstün nitelikleri hazi birisi.. fazla gazla bir yorumda bulunmak bazen ters tepebiliyor maalesef..
olayları karıştırıyorsunuz galiba. sizler. bu yazıyı üstüne alınanlardan birisi de benim. çünkü bloğumda defalarca rıdvanı eleştirmiş ve ekşi de de rıdvan hakkında görüşümü belirtmiştim. siz eğer kewell yerine oyuna giren barışı sistem değişikliği olarak görüyorsanız bunda gerçekten bir algı problemi var demektir. barış girdikten sonra ardanın oynadığı yeri gözden kaçırıyorsunuz bence. ve rikaardın sistemde bir değişiklik yapmadan bu hamleyi başardığını da göremiyorsunuz. ha rıdvan'ın futboldan anlamadığını söylemiyor hiç kimse. sadece yıpratmaya yönelik, taraftarın algısında oynamaya çalışan yorumlarını dinliyoruz. bugünde öyle oldu.
siz de bunu görün ki bizi de bokta boncuk aramakla suçlamayın.
@ales
kardeş, ben rijkaard'ın yaptığı değişikliği savundum dikkat edersen. sadece zamanını yanlış hatırlamışım ama sonuçta fark eden bir şey yok. skor 3-2 iken skoru korumaya dönük olan bir değişiklik, skor 2-2 iken başka bir amaçla yapılmış olabilir. teknik direktörü anlamaya çalıştığımızda, orta saha hakimiyetinin rakibe geçmeye başladığını düşünmüş olabilir. ya da benzeri bir şey. sonuçta bir bildiği vardır. maç berabere de olsa, gs önde de olsa orta sahanın güçlendirilmesi için yapılan bu değişiklik doğrudur bana göre.
benim yazıda değindiğim şey, rijkaard'ın bir total futbol gurusu olarak hiçbir şekilde sisteminden taviz vermediğinin söylenip, buna tapınılması. sonuçta "forvetin ikilenmesi" ile orta sahadaki "defansif oyuncuların üçlenmesi" arasında bir fark yok. bunu görmek gerekiyor. ayrıca rijkaard'ın bunu yapması da gayet normal. bugünkü fener gibi mi olsaydı? 2-2 de olsa, 3-2 de olsa, 4-2 de olsa orta sahaya bir presçi daha sokulması gerekiyorsa sokulur. "ben sistemimden taviz vermem" dememek gerekir. zeman bunu yapardı mesela. rijkaard'ın yapmadığını gördük, ki bence doğru olan da bu.
Bu yazıyı yazmana neden olan olayı bile yanlış algılamışsın.. kewell çıkıp barış girdiginde dakika 64 dü ve skor 2-2 ydi.. bu değişiklkten sonra ''kazma ön libero'' barış ön libero olarak sahada yer almıyordu..en basitinden barosun attığı gole bakarsınız bunu anlayabilirsiniz..
Dikkatini çekerim skor 2-2 olmasına ragmen rıdvan amcanın arzu ettigi forveti ikileme yoluna gitmedi ''futbol özürlüsü oyunu okuma becerisi olmayan rijkaard''.. Yaptığı değişiklige bakarak rijkaard'la rıdvan arasındaki bilgi seviyesini kıyaslayabilirsin..
Hazımsız bir kişi değilim demişsin ama bu yazıyı yazma nedenin geçen seferki rijkaard oyunu okuyamıyor ana temalı yazına gelen yorumları hazmedememiş olmandır..
Ben Rijkaard'ın yaptıklarını doğru bulduğum için bunları söylemiyorum.. Bu insanların bir mentalitesi var ve onun üstüne gidiyorlar o şekilde başarılı oluyorlar.. Rıdvan Dilmen gibi antranörlügü beceremeyip yorumculuğa geçen bir adamın ilk puan kaybı sonunda Rijkaard'a yüklenmeye başlaması doğru bir davranış degildir.. biz bunu anlatmaya çalışıyoruz ama rijkaard'ın bokunda boncuk aramakla itham ediliyoruz..
Selamlar;
Aynı Rıdvan bugün Daum'a "Daum skora göre taktik değiştiriyor" diyor.
E be adam, sen değil miydin gerekirse B planı gereklidir diyen?
Hem, Gündüz Feneri olayı yine görmek istediğin şekilde görmüşsün. Rıdvan'ı eleştirenler şunun için eleştirdi: Rıdvan diyor ki, "Neden tek forvet oynuyorsun? 2 forvet oyna". Ya arkadaşım, nerde görülmüş skor için bir anda çift forvete dönmek ? Tam bizim klasik Türk mantığı. Sistem filan yalan, gol at yeter.
Arda'nın sağa geçmesi, bimem kimin ilerde oynaması köklü sistem değişikliği değildir ve Rijkaard'ın futbolu sadece diziliş değildir.
Bunu elbet tüm Türkiye öğrenecek yavaş yavaş.
Günü kurtarma peşindekiler de çark edecekler.
İyi akşamlar.
@yunus
1. sen ilk maçtan sonra yüklenilmesi yanlıştır'ı anlatmaya çalışıyor olabilirsin ama herkes bunu yapmıyor. türk futbol tarihinin en zeki ve kaliteli 3-5 futbolcusundan birine sallarken dilinin ayarı olmayanlar, rijkaard'a kendi meşrebimizce eleştiri yaptığımızda hazmedemiyorsa sakatlık burada. rijkaard'ın olduğundan 1000 kat daha efsane olan zico geldi bu ülkeye, tamam hocalık kariyeri parlak değil ama fener'e çeyrek final oynattı. rijkaard gs'a çeyrek final oynatsa herhalde siz de aklınızı oynatırsınız. o zaman bir daha konuşuruz.
2. ben barış ön libero oldu demedim zaten. sen de forveti ikilemedi diyorsun ama tardini kendi blogunda 4132'ye döndüğünü söylemiş mesela, ben böyle bir şey söylemedim bile. ama adam 4132'ye dönmüş (tardini'nin yalancısıyım) borges ve diğerleri çıkıp "ödün vermedi" diyor. sen de öyle diyorsun. oysa ben dizilişte değilim. hala anlaşışmıyor, çünkü kimsenin işine gelmiyor. ben diyorum ki: forvet ikileme olayına o kadar kin kusanlar, "defansif özellikli oyuncu sayısının arttırılmasının" onunla aynı şey olduğunu görsünler. asıl kapak da bu olsun onlara.
3. ki zaten bu "ödün vermek" falan değildir. teknik direktörlük budur. işler istenildiği gibi gitmezse başka koşullarda işe yarayan ama şimdi yaramayan bir şeyi değiştirebilirsin. bunu "ödün vermek" olarak gören sakat zihniyet "tapınma zihniyetidir." yanlış olan da budur.
@özgür
kardeşim teşekkür ederim. inşallah senin dediğin gibi olur. çünkü rijkaard'ı en az senin kadar seviyorum. kulübede her gördüğümde, daum'dan çok daha sempati besliyorum kendisine. benim daha önce yazdığım hataları yine yapsa da bizim hocamız olsa diyen bir ses var içimde, yalan değil. ama olmasın diyen bir ses de var. neyse, söylediklerimi anlayan anladı. bununla yetineceğiz. sana da iyi akşamlar.
Rıdvan'ı, Rijkaard'ı, taktiği, sistemi bi kenara bırakalım. Tuttuğunuz takımın renkleri gözlerini rakip takım oyuncusuna "terörist, kazma" gibi etiketler yapıştıracak kadar boyadıysa bırakın sayfanız boş kalsın. Bu bakış açısına sahip olduğunuz sürece dostum siz Fenerbahçe hakkında yazın, hep Fenerbahçe hakkında yazın, sadece Fenerbahçe hakkında yazın.
bunlar benzetmedir benzetme, teşbihte hata olmaz ama bazen oluyor işte. benim fener hakkındaki yazılarımda bundan çok daha ağır teşbih de mevcuttur. yeni moda da bu oldu: ilk kez bir yazı vesilesiyle blogu okuyup önceki 1000 tane postu bilmeden sallamak...
ayrıca yakında boş kalacak zaten bu sayfalar. ya da yorum seçeneğini tamamen kapatacağım. artık bıktım şu saçma sapan yorumlardan. ne için çekiyoruz şunları anasını satayım...
@gündüz feneri
1) zico ünlü bir futbolcu olabilir ama teknik adam olarak en büyük başarısı şampiyonlar liginde çeyrek finaldir.. rijkaard'ın antrenörlügü ile zico'nunkini karşılaştırmam bile.. rijkaard bir sistemin hocasıdır ve biz o sistemin hocası olduğu için rijkaard'a tapıyoruz.. ayrıca cok sevdigin zico'ya her hafta giydirenlerden biride rıdvan dilmendi.. ben rıdvan gibi adamların türk futboluna bişeyler katacak bilgi birikimindeki insanlara her fırsatta giydirmesini onaylamıyorum.. cok biliyordu da neden 10 maçta kovuldu fenerden.. neden bu müthiş analiz yetenegini oyunu okuma becerisini kullanıp harika bir takım yaratmıyor onuda cok merak ediyorum yani..
2)bizim rijkaard'a tapmamız bokunu bile kutsal nimet saymamızın bir nedeni var.. ben ilk 35 dakkalık oyunu izledikten sonra rijkaard'a o saygıyı gösteririm.. ve kimsenin rijkaard'a laf söylemesini kabullenemem.. oynan oyun gelecek için bize bir umut veriyor.. ondandır rijkaard'ın her söyledigne inanıyoruz..
3)rıdvan dilmen'in avrupada oynan herhangi bir maçı izlemedigi cok açık bunu kabul etmek lazım.. (adam bir barcelona-real madrid macı yorumladı ağzı açık kaldı messi'yi ilk izledigi maç o maçtı galiba) rijkaard 5 sene barcelona'nın teknik direktörlügünü yaptı kaç kere 4-4-2 oynattıgını gördün yada 3-5-2..? Adamın olayı bu zaten sisteminde radikal değişiklikler yapmıyor.. barcelona 14.lüge düştügü zaman bile yapmadı bunu.. barcolanın makina gibi oynamasının nedeni de buydu zaten sürekli aynı oyunu oynuyor olmalarıydı.. rıdvan gelmiş B planı diyor şimdi elimizde barcelona gibi bir örnek varken biz o noktaya ulaşma düşüncesi içindeyken rıdvan'ın bu böyle olmaz ahmet'i cıkarıyor mehmet'i alıyor B planı lazım demesine tepkiyi koruz tabiki.. sen nie buna takıyorsun..?
4) şimdi barış'ı oyuna alınca bu adam sisteminden taviz mi vermiş oluyor allah aşkına.. zaten hiç bir maç 4-2-3-1 le başlayıp maç sonuna kadar aynı şekilde devam etmez maç içinde illaki değişiklikler olacak ama emin ol ki barışın oyuna girmesi senin sandığın gibi bir sistem değişikligi asla değildir..
Rijkaard'a ve onu yuceltenlere gecirmekten neden zevk aldiginizi anlamadim, ama hakli oldugunuz bir nokta var. Rijkaard gerek mac ici, gerek sezon ici degisiklikler yapar bazen. Hatta Barca'da 3'lu fantezisi bile olmustur, Olaguer'in savunmayi paramparca ettigi uc bes maclik bir periodda.
Ridvan toptan anlar, pozisyon sezgisi vardir vs. Ancak PES degil bu is, her istedigin hareketi yaptir oyunculara. Zaman lazim, sabir lazim, insan yonetimi meziyeti lazim, vs. Onun icin yorumcu olarak sallamak kolay. Kariyeri pek parlak olmadigi icin egosunda bir cizik de olabilir. Bu yuzden bu tip yorumcular kariyerli adama gecirmeye sever.
Neyse, bence kavgayi dovusu birakip Rijkaard'in TSL'ye katacagi zevke bakmak lazim. Saracoglu'ndaki macta bir taraf cok feci moraracak bu kadar hirs yuzunden ama hangi taraf kestiremiyorum. Biraz sakin olmak lazim, ozellikle Borges gibi futbolu yakindan takip edip fikir ureten adamlara giydirirken.
Karl Heinz Feldkamp derki : Futbolu rakamlardan ibaret sananlar, gidip süpürge satsınlar.
Gündüz Feneri: Biraz açık yazacağım düşündüğümü kusura bakma...
Rıdvan, Rijkaard'ın sıçtığı bok olamaz!
Demek ki Rijkaard'ın boku bile bu ülke için değerli olabilir.
Çünkü onun boku kadar olamayan adamlar bu ülkede ulema kesilip fetva veriyorlar.
Demek ki bokunda boncuk aramaya devam etmeli.
Sizde o boku bile sıçamayanlar olarak, kabızlığa devam etmelisiniz.
yine aynı düşünceler yine aynı savsatalar.daha ne kadar küçüleceksiniz yada ne kadar başkalarının altında ezileceksiniz.anlamıyorum insanlarımı neden bu kadar bir şeyi sonuna kadar kabul ediş yada sonuna kadar itiş.ne kadar doğru bazı insanların doğru saydıklarına tamamen gözü kapalı reddedişleriniz.Neden hep kendi gözünüzden kör görüyorsunuz dünyayı anlamıyorum. Nedense hep aynı yerden geliyor eleştiri neden esnek olamıyoruz neden geliştiremiyoruz kendimizi.
Daha önce de yazdığım gibi ne zaman bitecek bu sizde ki "küçüklük,ezilmişlik" kompleksi bilmiyorum sen biliyor musun gündüz feneri...
ben de bilmiyorum bilader, ama şunu biliyorum: sen kafayı yemişsin, eğer bir fenerlinin (hele de!) gs karşısında eziklik hissedeceğini düşünüyorsan... bu psikolojiden allah kurtarsın seni.
sende stockholm sendromu var herhalde kardeş yada psikoloji nedir bilmiyorsun...
Galatasaray ezikliği en son olacak taraftar topluluğu Fenerbahçe'dir. Böyle bir ezikliği oluşturmaya ne 10 yıl önce aldığınız Uefa Kupası yeter ne de denizin ortasındaki adanız. Bunu demen bile komik olmuş.
Her şeyden öte niye eleştiri yapan bir insana bu kadar saldırılıyor ki?? Kendi fikridir, katıl katılma.
Geçen sene gerçek bir sistem oturtmaya çalışan Skibbe'ye bu kadar inandınız mı?? Adam yaldır yaldır hücum futbolu oynatıyordu, resmen taraftar da dahil herkes başını yedi. Rijkaard'a bu kadar gözü kapalı güven varsa yeteneğinden çok adından ve kariyerindendir. Yoksa sahaya bakınca anlık parlamalarla takımı sırtlayan oyuncular dışında ne bir sistem ne de bir oyun görüyorum. Kendisi elbet kötü bir hoca değildir ama bu kadar da her şeyini korumamak lazım. İşin ilginci bu hafta ilk defa bir GS maçına Sami Yen'e gittim bir Fenerli olarak ve etrafımdaki birçok GS'li Rijkkard'ı eleştirip duruyordu. Kimse de Galatasaray'ın oyunundan memnun değildi. Acaba herkesin içinde içten içe bir endişe var da, burada bir Fenerli dile getirince mi savunma mekanizmaları çalışıyor ?? Tamam bu blogda belki biraz fazla dile getiriliyor ve bu itici görülebilir ama söylenenlerde hiç mi haklılık payı yok?? Bu blogda bürekli eleştirilen M. Sarp'ın bu hafta halini gören oldu mu mesela??
Neyse, zaman birilerini haklı çıkaracak. Bekleyelim görelim..
Demin ki uzun yorumu yazan bendim, adımı kaydedememişim. (Blogger'a yeni üye oldum da)
Efendim,
Peşinen rakip takım yanlısıdır, objektif değildir diye nitelenen Sn Rıdvan DİLMEN yerine;
Öncelikle Sn Hıncal'ın Ankaragücü maçı ve Frank Rijkaard söylemlerine cevap yetiştirmelidirler.
Kısaca başkalarının kapısını pis demeden önce kapınızın önünü evinizin içini temizlemek de lazım gelebilir..
''Hınçal Uluç : Go home Rijkaard!..
Bakın iki ihtimal var..
Ya Rijkaard futbolu bilmiyor, ya da Türkiye'yi ve Galatasaray'ı ciddiye almıyor.. Avrupa'da iş bulamadı ya, boşluğu doldurmak için bir iki yıl oyalanmaya gelmiş..''
Şimdi burada sözü edilen rakip takımın yanlısı filan değil arkadaşlar dikkatinizi çekerim..
Tabii söz konusu olan en büyük izlenme oranına sahip olan Rıdvan olunca onun söylediği -saygı çeçevesinde iki cümleyi- her yazısına arasına sıkıştıran onu körlükle niteyenlerin;
''Sen nasıl Hocasın Rijkaard?.. Bak "Sen nasıl Büyük Hocasın" bile demiyorum.. "Sen nasıl hocasın?.."
Diyen Türkiye'nin spor medyasının en büyük polemik üstadına gıkını çıkarmamak da haliyle biraz garip bir görüntü oluşturabilir.
yazındaki uslup seviyeni gösteriyor arkadaş 'Kewell gibi bir "sol açığı" çıkarıp, Barış gibi kazma ve terörist bir "defansif orta sahayı" oyuna soktu.'nereden buluyorsun bu cesareti anlamak da mümkün değil.mesele forveti ikilemek beşlemek falan da değil aslında da adam açıka söylüyor bizzim bir sistemimiz var ve buna sadık kalacağız diye günü kurtarmak için skora rakibe göre bukelamun gibi renk değitirircesine sistem değiştirmeyeceğiz diye kaldı ki barışı çıkarıp farklı bir sisteme döndüğünü nerden çıkardın demişsin ki 4231 den 433 e döndü diye şaşılacak bir durum hadi desen ki 433 den barış girince 4231 e döndü desen bir yere kadar ama bence sen kendi pisliğinde boncuk arıyorsun birde yorumlarda ezik falan olamaz bir fb li demişsin tamam tüm fbliler ezik değil zaten böyle birşey söylemek ahmaklık da sen bence cidden buşekilde yorular bu şekilde saldırganlıklar ile ispatlıyorsun ezikliğini evet medyada olsun taraftarlar arasında olsun birçok gs li çok iyi oynadık diyor buna taraftar gözü ile bakarak inanıyor ama senin dediğin gibi de ki önceki yazılarını da okuduğum için söylüyorum kötü yolda değil gs doğru yolda ama daha emekleme ssafhasında bu doğru çok eksiği sıkıntısı var ama teknik ekibinin yaptığı onca doğruyu işine gelmeyince daha doğrusu taraftar gözü ile baktığın içinde görmek istemiyosun bu kadar
Yorum Gönder