2 Ağustos 2008 Cumartesi

Wenger sonunda isyan etti

Arsenal menajeri Arsene Wenger, Avrupa'nın dev kulüplerinin Arsenal'de oynayan genç oyuncuları medya kanallarını kullanarak transfer etmeye çalışmasından artık usandığını, bunun etik bir şey olmadığı gibi sözleşmelerin önemini de azalttığını söylemiş. Aslında ona bu konuda hak vermemek elde değil. Siz istediğiniz kadar 4-5 yıllık kontratlar yapın oyuncularla, dev bir takım basın yoluyla o futbolcuyu istediğini söyler, bir de muhtemel maaşından dem vurursa, tut tutabilirsen o oyuncuyu artık. Muntari'nin dediği gibi: "Inter sizi istediğinde hayır diyemezsiniz". Şimdi Muntarinin en az 3 yıllık kontratı daha var. Ama manzara ortada. Göndermek istemiyorsunuz, buna mecbur da değilsiniz, çünkü kapı gibi sözleşme var. Ama işte futbolcunun aklı bir kere çelindi mi, o oyuncuyu zorla tutsanız bile ne fayda sağlar?

Aynı şey Appiah konusunda Fenerbahçe'nin de başına gelmişti, hatırlanacağı üzere. Ama Fenerbahçe'nin karşısındaki kulüp, Wenger'in bahsettiklerinden farklı, resmen "ahlâksız" bir oyun oynamıştı o dönem. Wenger diyor ki: "Oyuncularımızı büyük paralar vererek transfer edebileceklerini düşünüyorlar". Yani oyuncularının çok büyük bedellerle alınmasından bile rahatsız olacak bir konuma geldiğini belirtiyor. Oysa Schalke'nin ahlâk yoksunu yöneticileri önce Appiah'ın aklını çelmiş, ondan sonra da Fener'in karşısına dikilip 4 M Euro teklif etmişlerdi, hiç utanmadan sıkılmadan. 8'e aldığınız bir oyuncu, formundan bir şey kaybetmemiş, sakatlığı falan yok, herhangi bir sorunu yok ama yarı fiyatına almak isteyen bir zihniyet (aynı zihniyet Fener talip olduğunda Kuranyi için de 28 M istiyordu hatırlanacağı gibi). Sanırız Fenerbahçe FIFA'ya şikayet etmişti Alman kulübünü ama sonrası ne oldu, meçhul.

Sonuçta futbolcuların haklarından fazlasıyla dem vuruluyor, köle olmadıkları vs. söyleniyor ama onların hiç mi suçu yok? Madem iki yıl sonra bozacaksın o kontratı, niye 4-5 yıllık imza atıyorsun? Seni zorlayan yok ki! Ama işte futbolcuların ikiyüzlülüğü de burada ortaya çıkıyor: Sözleşmeyi yaparken ne olur ne olmaz diyerek kendilerini sağlama almak için uzun süreli kontrat istiyor, ama şartlar değişip biraz iyi oynadılar mı ve bir taliplileri çıktı mı hemen gitmek ya da zam almak istiyorlar. Bu gerçekten de iki ucu pis değnek durumu. Ne futbolcular tam olarak masum, ne de kulüpleri. Ama kesin olan bir şey var ki o da kontratı devam eden bir oyuncuyu türlü etik dışı oyunlarla transfer etmek isteyen üçüncü şahısların en suçlu kişiler olduğudur. Futbolu yönetenlerin bu konuya da hassasiyetle yaklaşıp sert tedbirler alması gerekiyor galiba...

Hiç yorum yok: