17 Ağustos 2009 Pazartesi

Beşiktaş 2 - Antalyaspor 0

Beşiktaş, seyircisini (zaman zaman oyuncularının "bizi baskı altına alıyorlar" diye şikayet ettiği seyircisini) çok aradığı maçta Antalyaspor karşısında gerçekten de çok zorlandı. İlk yarıda bu kez Bobo'yu sol açık, Nihat'ı sağ açık oynatmak gibi saçmalıklara imza atan bir Mustafa Denizli gördük. Holosko yedek, Yusuf ise sakattı. Antalya takımı ileride Balili ve Veysel, sağda Zitouni, solda Fatih, ortada da Sedat ve Ertuğrul ile alanı iyi parselleyen bir takım görüntüsündeydi. Defansın göbeğinde Yalçın ve Orhan gibi G.Saray eskisi iki tecrübeli oyuncu da uyumlu görüntüleriyle hiç fena oynamadılar. Öyle ki, ilk yarıda bulunan yegane pozisyon bir karambol sonucu Nobre'nin kafa vuruşuyla geldi ve o pozisyonda da kaleci Ömer şanslıydı.

İkinci yarıya her iki takım da değişiklik yapmadan başladı ve ilk yarının kaldığı yerden devam etti maç. Beşiktaşlı oyuncuların daha istekli ve daha kararlı olduğunu gördük ama geçen seneden beri devam eden bir sorun bu: İstek, arzu, iştah ve kararlılık bir türlü "üretkenliğe" dönüşemiyor. Çünkü takımda "yaratıcı" diyebileceğimiz tek oyuncu Yusuf ve o da artık yaşını-başını aldığı için 90 dakikayı çıkaramıyor. Yedekten girdiği her maçı çevirmesini beklemek de, ona yapılacak bir haksızlık olur. Zaten bu gece o olmadığı için maçın bu kadar sıkıştığını söylemek mümkün. Yıldıray Baştürk'ün alınma çabası da bu açıdan bakıldığında anlamlı ama onu kanatlarda oynatacaksa Denizli, hiç almasınlar daha iyi. Yusuf'u bile kanatta oynattığına göre bunu da yapar. Yok, eğer orta üçlüde onatırsa bu kez orta sahanın direnci %30 azalır. Daha önce de yazdığım gibi dizilişi değiştirmekten başka çare yok ama inadı yüzünden bir şeyleri kaybetme korkusunu hissedene kadar bunu yapmayacaktır Denizli. Daha önce Fener'de böyle olmuştu.

Tekrar maça dönersek, 60. dakika geçilirken Beşiktaş'ın kaleyi bulan şutu 2, Antalya'nın 1 idi. Bu istatistiğe yansımayan bir pozisyonda ise Veysel'in kafasına gelen ve %99 gol olacak bir pozisyonu Ferrari son anda önlemişti. Maçın en kritik müdehalesi diyebilirim buna. Son yarım saate girerken Beşiktaş'ın gol umudu uzaktan atılacak şutlara veya duran toplara kalmış gözüküyordu. Nitekim Tello ve Nihat'ın iki uzak menzilli şutunda Ömer çok başarılıydı. 65. dakikada Denizli hamlesini yaparak Holosko ve Uğur'u oyuna aldı. Bundan yaklaşık 5 dakika sonra ise rakibin çıkarken kaptırdığı bir topu hızlı hücuma çevirip, Nihat'ın çok akıllı iki pas girişimi sonucu Holosko ile, kendileri için çok önemli olan ilk golü bulmayı başardılar.

Bu dakikadan sonra ileride basmayı bırakıp geride alan daraltan ve topa sahip olmaya çalışan bir Beşiktaş vardı sahada. Bir ara (hem de rakip sahada) yaklaşık 30 pas yaptıklarını gördük ve bunu takiben kazanılan serbest vuruşta Tello'nun müthiş golüyle de maç zaten bitti.

Beşiktaş çok iyi oynamasa da geçen yılın ikinci yarısında kendisine şampiyonluğu getiren alışkanlığı, "kazanma alışkanlığı" sayesinde yoluna devam etti. Takımın oyununda kalite eksik ama istek, takımdaşlık ve mücadele on numara.

Beşiktaş (4-3-3): Hakan 6 - Erhan 5, Sivok 5, Ferrari 5, Üzülmez 7 - Ernst 6, Fink 5 (65' Uğur 6), Tello 7 - Nihat 7 (79' Serdar 5), Bobo 5, Nobre 5 (65' Holosko 6)

Antalya (4-4-2): Ömer 7 - Kerim 6, Yalçın 6, Orhan 6, Şenol 6 - Zitouni 5, Sedat 6 (70' Hakan 5), Ertuğrul 6 (78' Korhan 5), Fatih 6 - Veysel 6, Balili 5 (78' Volkan 5)

Goller (2-0): Holosko 72', Tello78'

6 yorum:

Adsız dedi ki...

iyi oynamasak da bu haftalarda kazanmak önemli. belediye maçından sonra bu maçtada puan kaybetmek kötü olurdu. iyi bir galibiyet.

Kartal Bafiler dedi ki...

Ben beğendim takımı...

Aquila dedi ki...

Maçın tamamını izleyen biri olarak Mustafa Denizli'nin öncelikle ne yapmak istediğini anlamak gerek.Ben anlayamıyorum çünkü!!!Bobo'yu ilerde sol kanatta oynatmasına aklım ermiyor.Maçın geneline bakarsak bu kadar durgun bir futbol olamaz.İlk devre tam bir skandal.Heralde Fb-Sivas maçını izleyen biri bu maçtan ne kadar tat almıştır düşünmek gerek.Maçın geneline bakarsak , Ben Şahsım adına Ferrari-Sivok ikilisini beğeniyorum, bgn ikiside iyiydi.Erhan Güven bgn Sağ kanatta elinden geleni yaptığı kanaatindeyim,İ.Üzülmez ise gene o formayı giydi ya fazla söze gerek yok,orta alanda ernst bildiğimiz gibi, Fink vasattı.Nihat eski Nihat gibi değil,Nobre defans bloğu ile boğuşan aynı Nobre!! Bobo mevkisinde oynadığı 20 dakikada bence her zaman faydalı.Tello ise son 25 dakika kendini gösterdi.Holosko Bu takımda banko oynayacak oyuncudur, M.Denizli bunun umarım en kısa zamanda farkına varır.Beşiktaş neticede 3 puanı almasını bildi ve yoluna devam etti.

ali dedi ki...

tamam bakılınca Bobo orada oynamaz ama , arkadaş o kadar süredir o mevkide deneniyorsun yaşın daha genç henry bile 30 undan sonra afra- tafra yapmadı , o mevkininin pek çok alışkanlığını kazandı, yahu sende geliştir kendini biraz.

takım içinse; henüz istenen düzeyin çok altında kazanılması gereken maçların kazanılması çok güzel..

Gündüz Feneri dedi ki...

ali kardeşim, henry futbol piyasasına çıktğında bir sol açıktı. juve onu orası için transfer etti. 98 dünya kupasında sağ açık oynadı. arsenal'e gidince forvet oldu kendisi. uğur meleke de bunu yazıp duruyor ama o özelliklerin hiçbirisi yoksa adamdan ne bekleyeceğiz? bobo yu harcamaktan başka bir işe yaramaz bu. ayrıca henry hiç sol açık oynamamış olsaydı bile oranın özelliklerine bobo'dan 3 kat daha fazla sahip. bobo'da hiçbirisi yok o özelliklerin. dolayısıyla olmaz diyorum. olmayacağını göreceğiz.

ali dedi ki...

olur olur :) yusuftan daha iyi olur :)