Steven Gerrard daha 18 yaşındayken Liverpool kadrosuna girmeyi başarmış bir isim. Liverpool'un alt yapısından yetişmiş, öz be öz liman bu kentinin çocuğu olması onu taraftarın gözünde daha değerli kılıyor. Liverpool taraftarı olup da, onu hatırlanan "son bilmem kaç yılın" en iyi oyuncusu olarak tanımlamayacak tek bir futbolsever herhalde yoktur. Biz ki, 88 yılından beri tuttuğumuz bu takımda kimleri gördük, ne efsaneler seyrettik: Beardsley, Barnes, Rush, Fowler, Owen ve daha niceleri. Bunlar arasında en iyisi bizce Barnes idi ama Gerrard modern futbolda "iyi ve kaliteli futbolcu" kavramını adeta yeniden tanımlayan bir süperstar. Yapmadığı, yapamadığı hiçbir şey olmayan komple bir oyuncu. Hatta hatırlayınız, 2005'te Olimpiyat Stadı'ndaki o unutulmaz finalde maçın son yarım saatten fazlasını sağ bek (!) olarak oynamıştı; hem de oyuna sonradan giren bir bindirme üstadı olarak tanımlayabileceğimiz Serginho karşısında. Ve ona tek bir tehlikeli orta bile yaptırmadığı da hâlâ hafızalarımızda, o maçta attığı muhteşem kafa golü de...
Neyse, Gerrard üzerine ne yazsak, ne kadar yazsak azdır. Ona olan sevgimizin, bir futbolcuya duyulabilecek olanın maksimum seviyesinde olduğunu, bu yazı vesilesiyle buraya not düşmek istedik sadece. Bir de ilk maçta Marsilya deplasmanındaki rüya gibi golden sonra dün PSV'ye attığı görmelere seza sayının da adını anmak...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder