1. Roberto Carlos(Real Madrid > Fenerbahçe, Temmuz 2007)
Bu seçimi tartışan birilerine rastlarsanız, naçizane tavsiyem vaktinizi boşa harcamayıp o vatandaşın yanından hemen uzaklaşmanızdır. Zira dünyadaki futbolseverlerin % 90'ının "tüm zamanların en iyi 11'i" listesine banko yazdığı bir isimden bahsediyoruz. 3 Dünya Kupası finali oynayıp 2'sini kazanan, Real Madrid'de 12 sene forma giyen, Şampiyonlar Ligi'nde Fener ve G.Saray'ın toplamı kadar maçta oynamış bir oyuncu Roberto Carlos... Neyse bu adamı anlatmayalım şimdi, ayıp oluyor. Fenerbahçe'nin, Türk futbol tarihinin en büyük başarılarından biri olan Şampiyonlar Ligi çeyrek finali de, onun zamanında gerçekleşti. Türkiye'de sadece 2 Süper Kupa kaldırabildi.
2. Nicolas Anelka(Man City > Fenerbahçe, Ocak 2005)
Türk futbol tarihinin gördüğü (hatta Roberto Carlos dâhil) en "yetenekli" futbolcu Anelka bana göre. Hatta dünya futbol tarihinde adını Pele, Maradona, Cruyff, Eusebio, Garrincha, Zidane, Ronaldinho, Ronaldo, Cristiano, Messi gibilerinin yanına yazmak lâzım. Yetenek olarak böyle ama mental olarak fazlasıyla sorunlu bir adam olan bu kardeşimiz, Chelsea'ye transfer olduktan sonra duruldu; dünyanın en büyük takımlarından biri olan bu kulübün değişmez ilk 11 oyuncusu ve lider ismi oldu. Lampard gibi adamlar bile sıkıştığında topu onun ayağına verecek kadar saygı duyuyor ve biz de "bu adam nasıl oldu da bizim ülkemizde oynadı?" diye merak etmeye devam ediyoruz.
3. Harald "Toni" Schumacher(Schalke > Fenerbahçe, Temmuz 1988)
1972 yılında (18 yaşında) Köln takımında başladığı kariyerinde 33 yaşında Scalke'ye, oradan da 1 yıl sonra akıllara durgunluk verecek şekilde Fenerbahçe'ye gelen bu abimiz, dünyanın gelmiş geçmiş en iyi kalecileri listesinde kimi zaman ilk 10 ama kesinlikle ilk 20'ye giren bir isim. 1982 yılında final oynadığı Dünya Kupası'nı 1986'da Federal Almanya formasıyla kazandığını, Türk futbol tarihinin en başarılı takımı olan (ve 1989'da 103 gol atarak şampiyon olan) Fenerbahçe'nin kaptanı olduğunu ve sarı-lacivertlilerde 3 yıl forma giydiğini hatırlatalım. Fenerbahçe'den sonra 37 yaşında Bayern'e transfer olarak (!) futbolu orada bırakmıştı. 4 Mayıs 1991'de G.Saray'a karşı oynadığı son maçta 4 gol yedikten sonra eldivenlerini (kendisine 3 yıl boyunca sayısız gol atan) Tanju'ya hediye edecek kadar da centilmen bir insandır, bunu belirtmek de boynumuzun borcudur.
4. Georghe Hagi(Barcelona > Galatasaray, Temmuz 1996)
Farul Constanta takımının altyapısında yetişip bu takımda profesyonel olduktan sonra 18 yaşında Sportul'a transfer olan ve 3 yıl sonra Steaua Bükreş'e geçen Hagi, kariyeri boyunca Karpatlar'ın Maradona'sı olarak anılmış bir isim. Steaua takımıyla Şampiyon Kulüpler Kupası'nda 1988'de yarı final, 1989'da ise (bu kez yarı finalde G.Saray'ı eleyerek) final oynayan ve o sene kupada 5 gol atan futbolcu, 1990 Dünya Kupası'nın ardından (4.3 milyon dolara) Real Madrid'e transfer oldu. Orada hiçbir zaman ilk 11'in değişmezi olamadı ve 2 yıl sora hayal kırıklığı içinde satış listesine kondu. Ama ona talip olan ve alan takım, Avrupa'nın 100 büyük kulübü sıralamasından herhangi bir takım değil, Lucescu'nun çalıştırdığı Serie B ekibi Brescia oldu. 2 sene burada oynadıktan sonra 1994 Dünya Kupası performansı nedeniyle bu kez Barcelona'ya gitti. Orada da hiçbir zaman ilk 11 oyuncusu olamadı ve 1996'da G.Saray'a geçti. 5 yıl boyunca formasını giydiği bu kulüpte kariyerindeki tek Avrupa Kupası olan Uefa Kupası'nı kazandı. Real ve Barça'da daha uzun oynasa, orada bir-iki kupa kazansa, hatırlanabilecek bir performans gösterse listede daha üst sırada olabilirdi. Ama 19 yıllık kariyerinin 13'ünü üçüncü dünya ülkelerinde, ikisini ise Brescia'da geçirdiğini düşününce, Romanya ve Türkiye'de elde ettiği başarılar hatrına ilk 5'e giriyor desek yanlış olmaz.
5. Alex de Souza(Cruzeiro > Fenerbahçe, Temmuz 2004)
Kariyeri boyunca Brezilya'da forma giyen ve Temmuz 2001'de 7.2 milyon sterline Parma'ya transfer olan Alex, burada sadece 4 ay kaldıktan sonra Ocak ayında Cruzeiro'ya dönmüştü. 2000 Olimpiyatları'nda Brezilya takımının (ve Lucio, Ronaldinho gibi isimlerin) kaptanı olan oyuncu 2004 yazında 5 milyon avro bedelle Fenerbahçe'ye geldi. Bir taraftar olarak kendisinden hiç hazzetmesem de bu takımda 120 gol, 120 asist gibi dünya rekorlarını zorlayan bir performansla oynadı bugüne kadar. Takımın Avrupa kupalarında en fazla gol atan oyuncusu oldu ve sarı-lacivertli formayla 2 lig şampionluğu ve Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek final yaşadı.
Not: Liste yapılırken yetenek, kariyer, Türkiye'deki performans ve popülarite gibi kıstaslar bütün olarak değerlendirildi. Ve G.Saraylı taraftarların bilgisine; tamamen tarafsız davranıldı. Tarafsız olunmasa mesela bana göre Appiah, Ortega ve Alex, Hagi'den çok daha iyi oyuncular ama Hagi'nin kariyeri onlardan daha parlak ve ismi de daha yukarıda. Yine de tarafsız olunsa da tamamen kişisel bir listedir, herkes kendininkini yapabilir, hatta buraya ekleyebilir.
9 yorum:
türkiye performanslarına göre:
1- gheorge hagi(4 şampiyonluk, 1 uefa kupası, 1 süper kupa... türkiye kupasını falan saymıyorum. bu kupaların çoğu o olmasa gelmezdi. "o,saha içinde sıkıştığımız zaman sığındığımız bir liman gibiydi" der suat kaya onun hakkında. bu yüzden türkiye'ye verdiklerine göre tartışmasız 1 numara)
2- alex de souza ( bu adam futbolu bırakana kadar fenerbahçe her sene şampiyonluğa oynar. fenerbahçe'yi -bana göre- tek başına 3 kere şampiyon yapmıştır. 2 numaramızda o var)
3- gheorge popescu (hagi'nin asistanı. savunmadan oyun kurmayı öğretmiştir türkiye'ye. hagi dönemi kazanılan başarılarda en az onun kadar pay sahibi. ve 3 numarayı hak ediyor)
4- andre taffarel (dünyanın en kötü kalecisi bile olsaydı sırf finalde kurtardığı henry'nin kafa topu hatrına bu listeye kafadan 5. sıradan girerdi. güven veren bir kaleciydi. büyük başarıların ancak ve ancak iyi bir kaleciyle gelebileceğinin kanıtıydı)
5- pierre van hooijdonk ( fenerbahçe'nin 2004 yılındaki şampiyonluğunda büyük pay sahibiydi ama onu bu listeye sokan fenerbahçe'ya kazandırdığı 1 şampiyonluk değil, karakteriydi. futbolcunun mental olarak nasıl bir karakter olması gerektiğini, futbolcunun nasıl yaşaması, nasıl mücadele etmesi gerektiğini, bir futbolcunun yaşı kaç olursa olsun bir şampiyonluğu nasıl istediğini kanıtlamıştı)
yetenek bazında:
1- nicolas anelka( fenerbahçe onun için bir basamaktı. bastı ve çıktı. futbol adına fenerbahçe'ye pek bir şey katmasa da seyri hoş bir oyuncuydu. parlak kariyeri hala sürmekte)
2- franck ribery (söylenecek pek bir şey yok o da parlak kariyerini sürdürenlerden.)
3- roberto carlos (bu adama hakkında bie şey yazmak haddim değil. dünyanın gelmiş geçmiş en iyi sol bekidir. türkiye kariyeri çok parlak olmasa da yetenek bazında listemize giriyor)
4- ariel ortega (bu adam neden oyatılamadı anlayamıyorum. sanıyorum gelebileceği en kötü zamanda fenerbahçe'ye geldi. yani o dönemi fenerbahçe'ye zidane da gelse pek bir şey fark etmezdi. yetenek olarak dünyanın sayılı oyuncularındandır)
5- mario jardel (golcülük bir yetenekse bu adam dünyada bu yeteneğe en fazla sahip insanlardan biriydi sanırım. dünyanın sayılı golcülerinden olabilirdi ki onun tipinde forvetlerin modası geçti)
kariyer bazında: buraya çok yorum yapmadan direkt isimleri sıralayıp geçeceğim.
1- roberto carlos (yoruma gerek yok zaten)
2- nicolas anelka
3- franck ribery
4- gheorge hagi (kim ne derse desin hem real madrid hem barcelona'da oynayan kaç oyuncu var?)
5- frank de boer (türkiye kariyeri trajikdi ama bu adamın bütün kariyerini bir anda çöpe atmaz)
bir de yaşım itibariyle schumacher, kosecki, ferdinand gibi yıldızları izleyemediğimden onlar hakkında yorum yapmadım.
kardeş listen çok ayrıntılı ve bence çok güzel olmuş. eline sağlık. aslında ben de o şekilde ayırarak yazabilirdim ama verdiğim puanları topladıktan sonra çıkan neticeye göre yaptım. ama seninki de gayet mantıklı görünüyor.
bu arada pdv, tottenham, barça gibi takımlarda oynamış popescu'yu koyamadığım için üzgünüm. ve elbette bir de efsane uche'yi.. türk futbol tarihinin en iyi stoperi bana göre.
FIFA100'e giren sadece 4 yabancı var Türkiye'ye gelen.Hagi, Carlos, Okocha ve TS kalecisi Pfaff.
Bir de tersi var listenin ki son 5 değil son 100 yapsak yetmez:))
Wagenhaus, Kuzmanovski, Higuain, Nartallo, Tamas, Fabio Pinto diye başlasak sabaha kadar en 100 adam sayarız. Ayrıca bu adamların trajik Türkiye öyküsü yanı sıra, trajik futbol hayatları vardır bence.hehe.
şuraya ne yazdın bilmiyorum ama, "isimlere bakayım" gayesi ile bloguna girdim. barok pop sevdiğinizi biliyorum bi de; lakin; anelka' yı hangi takım "büyük oyuncu transferi" olarak düşünerek aldı da; Fenerde türkiye' ye gelmiş en büyük 5 futbolcu' dan biri oldu? Tamam carlos dünyanın gelmiş geçmiş en iyi solbeklerinden biri; kaleci şumayeri de izlediğini var sayarak; benim de işittiklerimden "pekala" diyorum; bunun dışında aşağı indiğimde gördüğüm bir alex var ki sorma; hadi anelkayı real, arsenal' den büyük umutlarla transfer etti (şu anda van persie yi almasıyla eşit değerde; ama van persie türkiye ye gelse, ve türkiye de anelka gibi oynasa "ülkeye gelen en iyi yabancılar" listesinde ilk 5' e giremez. tekrar alex mevzuuna flashback yapıyoruz; alex' i aldığın kriter hagi ya da anelkayı alman ile aynı doğrultuda mı? bence değil;
hepsini geçtim; farzedelimki ben bu yazıyı okumadığım için böyle atıp tutuyorum. o zaman blogunuz da okazyon başlık atma gibi bi derde girmemeli.
hıı benim bu kadar agresif olmamın sebebi bu okazyonluk olayıydı.zira, schumacher ile bernardino serginho aynı dönem forma giydiler. ben izlemedim gerçi de, schumacher i sen izleyerek yazdıysan; carlos u ne düşünerek yazmışsın yine başa dönüyorum.
@busker
ben sana anlatayım o zaman. gerçi yukarıda yazdım hagi10 arkadaşa hitaben ama sen anlamamışsın muhtemelen.
mesela carlos'u ele alalım: yetenek 10, kariyer 10, türkiye'deki performans 7, popülarite 10 = 37.
anelka: yetenek 10, kariyer 10, türkiye'deki performans 6, popülarite: 10 = 36
hagi: yetenek 8, kariyer 8, türkiye'deki performans 10, popülarite 8 = 34
alex: yetenek 10, kariyer 5, türkiye'deki performans 10, popülarite 6 = 31
schumacher: yetenek 9, kariyer 7, türkiye'deki performans 10, poülarite 9 = 35
böyle bir liste ve dediğim gibi "kişisel" bir liste. ama hiç değilse, bugüne kadar yazdığım bütün yazılar gibi kendi içinde bir "tutarlılığı" var. sen benim tamamen kişisel olan listemi eleştireceğine kendi listeni yaz da onu görelim.
not: kariyer kıstası, kariyerin büyüklüğü, büyük takımlarda (mümkünse uzun süre, öyle 1-2 yıl değil) oynama, onlar tarafından (2-3'ten fazla kereler) tercih edilme, achievments vs. anlamında kullanılıyor. arsenal'de 18 yaşında premier league şmapiyonluğu yaşayıp 20 küsur gol atmış, 20 yaşında 33 milyon avroya real'e gitmiş, orada şampiyonlar ligi'ni kazanmış, yarı finalde bayern'e iki maçta da gol atmış vs. sonra paris sg, city, fener ve bolton ile duraklayan bir kariyer ve şimdi chelsea'nin en klas futbolcusu olduğu inanılmaz bir dönem. sen hatırlamıyorsan ya da göremiyorsan bunları, söyleyecek bir şey yok.
anelka gibi dünya üzerinde uğruna en çok bonservis ödenmiş 5 oyuncudan biri olmuş bir oyuncunun bu listeye alınmasını eleştirebilmek de ayrı bir yazı konusu olmalı bence.
Ya kardeşim ne için savaşıyosunuz hagi türkiyeye gelmiş en büyük oyuncu diye mi uğraşıyosunuz beyin bedava kardeşim ROBERTO CARLOS'dan bahsediyoruz. Siz bana ROBERTO CARLOS'LA kıyaslıya bileceğiniz bir oyuncu söleyin TÜrkiye'den demiyorum dünya'dan ama cahil cahil Pele Maradona demeyin bi sol bekle aşka bi solbak karşılaştırılabilir anelka meselesine gelince bu kadar yetenekli bi adam ben Türkiye'de bi Arda'yı tanıyorum hatta Arda Daha yetenekli Hagi meselesine gelince Allah Rızası için istatiklerine bakın başka bişey demiyorum ama isteyen istediği şeye inanabilir kendi seçimi ama kendiniz bilirsiniz en basitinden Türkiye'yi desteklemeyen yoktur ama Arjantin mi? Türkiye mi? gerçeği düşündükten sonra bunun cevabını verin sonra bu listenin doğruluğunu anlarsınız
komik :) lazetiç, revivo, edu, rapaiç, moldovan v.s. diye devam edelim. fener'e gelmiş en iyi beş oyuncu dersen (hagi hariç) olabilir.
Yorum Gönder