7 Nisan 2010 Çarşamba

Navratilova kansere yakalandı

1970'li yıllarda doğan sporseverler için tenis demek Ivan Lendl, Boris Becker, Stefan Edberg, Mats Vilander, Pat Cash, John McEnroe, Chris Evert, Steffi Graf ve Martina Navratilova demekti. Fahri İkiler'in TRT'deki anlatımlarıyla tanıdığımız bu efsane isimlerin hepsi, adına tenis denen muhteşem sporu bize sevdiren (belki de sporun kendisi kadar önemli) unsurlardı.

Bu isimler arasında, göz kamaştıran kariyeri kadar lezbiyen olduğunu deklare etmesiyle de ünlü tenisçi Navratilova, bayanlar tenisi tarihindeki en başarılı isimlerden biri (daha doğrusu Steffi Graf'tan sonra ikincisi). Teklerde 18, çiftlerde 31, karışık çiftlerde ise 10 kez Grand Slam şampiyonu olan Çek raket, 1982'den 1990 yılına kadar Wimbledon Tenis Turnuvası'nda 12 kez finale yükselip, 9 kupa kaldırdı. Teklerde üst üste 13 kez Grand Slam finaline çıkan Steffi Graf'ın, 2 eksikle gerisinde yer aldı. 1994 yılında 38 yaşındayken bıraktığı kortlara, 6 yıl sonra yeniden döndü ve çiftlerde yarışmaya başladı. Karışık çiftlerde 2003 yılında hem Avustralya, hem ABD Açık şampiyonu oldu. Navratilova, 50 yaşından henüz birkaç hafta almıştı ki, partneri Bob Bryan ile 2006 ABD Açık şampiyonluğuna uzandı.

İşte böyle muazzam bir kariyere sahip olan efsane isim, şimdilerde meme kanserine yakalandığını açıkladı. Mayıs ayında 6 hafta radyoterapi alacağı söylenen Navratilova'nın hastalığı yenme şansının yüksek olduğu söyleniyor. Ben de böyle olmasını umut ediyor ve bu vesileyle yukarıda adını andığım (ve yaşlandığımızın kanıtı olan) tüm isimlere ta buralardan saygılar sunuyorum.

3 yorum:

turhanatakan dedi ki...

Ivan Lendl, Boris Becker, Stefan Edberg, Mats Vilander, Pat Cash

şu 5 ismi arka arkaya duymak bile bir anda ilkokula götürdü beni. mc enroe da büyük isimdi şüphesiz ama ben kariyerinin en şaşaalı günlerine yetişemedim. pat cash'in adını petkeş zanneder her edberg-becker maçında edbergi tutardım.

bir de (1988'miş teyit ettim) grafın navratilovayı yenerek hükümranlığına son verdiği maçı hatırlarım net olarak. tv 1'de olsa gerek tabii ki, genç alman tenisçinin müthiş başarısı falan diye gaz oluşmuştu.

Gündüz Feneri dedi ki...

ne güzel günlerdi..

medgallis dedi ki...

hep beraber yaslaniyoruz demek ki?