23 Mart 2010 Salı

Ne anlatıyoruz?

G.Saray taraftarları arasında son 15 yıldan beri artık en yüksek oranı teşkil eden "ağzı salyalı, başarı tutsağı, renklere değil sadece kazanmaya aşık, nankör" bir çoluk-çocuktan dem vuruyorum bir süredir blogda. Elbette tepki de alıyorum ama kendini o grubun içinde görüyorsa bir insan, tepki göstermesi normaldir. Malum, dejenere olmuş bir kişiye bu hayatta yapılabilecek en fena şey ayna tutmaktır. Yazdıklarımız da bu işlevi görüyor demek ki; neyse..

Ne diyorum? Nankör ve başarının esiri... Mesela G.Saray 4 yıl üst üste şampiyon olurken hakemler, federasyon, futbol mafyası, Mehmet Ağar vs. herkes onlara yardım ediyor ve yol açıyordu ama sözünü ettiğim bu taraftar tipi bunu asla görmüyordu, göremezdi. Görse bile işler iyi gittiği sürece önemsemezdi. Türk futbol tarihinin en utanç verici sayfalarının yazıldığı o dönemde kişilik olarak gelmiş geçmiş en rezil futbol adamları olan Fatih Terim, Georghe Hagi, Bülent Korkmaz, Hakan Ünsal, Okan Buruk, Emre Belözoğlu, Arif Erdem, Hasan Şaş gibi isimler o taraftarlarca baştacı ediliyor, peygamber yerine konuluyordu. Sonra ne oldu? O dönemler bir şekilde bitti ve bu isimlerin hepsi birer birer bu camiada (koro halinde küfürlerle) harcandılar.

Önce futbolcular inanılmaz bir nankörlükle yuhlanarak gönderildi takımdan. Hoş, kariyerlerini nasıl inşa ettiklerine bakınca her tür muameleyi hak ediyor onlar ama neticede bunu göremeyen ve ağzında salyalarla kendilerine tapınan bir kesimden bahsediyorum. Tarihin en büyük başarılarına imza atmış futbolcuların hepsi zaman içinde tek tek harcandı.

Sonra allah gibi taptıkları Terim geldi (ikinci kez) teknik direktör olarak. Kazandığı başarılara bakınca heykelini dikmeleri gereken bu adamı da 1.5 yılın sonunda istedikleri sonuçlar gelmeyince, Fener'den de o dönemde 6 yiyince yuhlayarak ve küfürler ederek kulüpten gönderdiler.

Akıl almaz bir nankörlük ve ikiyüzlülükle, zamanında pisliğini bile yiyebilecekleri bütün isimler tek tek öcü olmuş, Hagi ise yeni peygamber ve kurtarıcı hâline gelmişti. Hâlâ da inanılmaz bir erdemsizlik ve ikiyüzlülükle, o zamanlar tapındıkları (Okan, Hakan, Emre gibi) diğer yerli futbolcuları şimdi küfürle anıyorlar. Belki o futbolcuların içinde en ahlâksız, en çirkef, en erdemsiz ve en çingene olanı Hagi ama bugün hepsi Hagi'ye tapınmaya devam ediyor. Oysa Hagi'nin (işler kötü gittiğinde) bu kendisine tapınan taraftarlarla, Ali Sami Yen'de neler yaşadığını ben bir Fenerli olarak hatırlıyorum ve aşağıdaki videolarla okuyanlara da hatırlatayım dedim. Bu postun amacı da budur; biraz hafıza tazelemek yani.

Olay şöyle: Kayseri deplasmanında maç sonu otobüse binen G.Saray kafilesinde Hagi stadyumdan çıkarken cep telefonunu kaybettiğini anlıyor. Bunun üzerine takım otobüsünden kafayı çıkarıp oradaki 40 kadar G.Saray taraftarına "hepiniz hırsızsınız" diye bağırıyor. Bağırmasından daha önemli olan şey ise yüzündeki ifade. Hagi'nin, geldiği yeri unutan, sıradan insanlara ve daha önemlisi Türk insanına nasıl da tiksinerek bakan rezil bir adam olduğunu yüz ifadesinden kolayca anlayabilirsiniz. Elinden gelse oradaki G.Saray taraftarının üzerine bile tükürür. Ama elinden sadece tiksinerek bağırmak geliyor.

Sonuçta biz G.Saraylı olmadığımız için Hagi'nin yüzündeki iğrenmeyi daha rahat tespit edebiliriz. Ama Hagi ile tarihin en büyük başarılarına imza atmış takımın, hemen hepsi o dönemde takım tutmaya başlamış ağzı salyalı zibidi taraftarı olayı nasıl görecek? Onlar aslında şöyle düşünmeli: "Sonuçta telefonunun çalındığını düşünüyor ve çalanların da o kişiler olduğuna inandığı için salt oradaki gruba doğru bağırıp çağırıyor. Tüm derdi oradaki 40 kişiyle.." Bunun gibi bir şey.

Ama G.Saray'ın taraftarları ne yapıyor? Takım iyi gitmiyor ya, sonuçta Hagi'yi de harcamaları lâzım. Bir sonraki hafta Ali Sami Yen'de Trabzon'a yenilen takımın teknik direktörüne "Hırsız Haagi, hırsız Haagi" diye tempo tutup "hepimiz hırsızız" diye tezahürat yapıyorlar. Bugün sor, hepsi o günleri unutmuştur. Çünkü bugün bu zibidilere sorduğunda Terim ve o dönemde forma giyen Türk futbolcular kaka; yılda 3.5 milyon avroyu cebe indirip aynı zamanda bu ülke insanına hakaret eden, tiksinerek bakan Hagi ise hâlâ peygamber! Yanlış anlaşılmasın; ben diğerlerini de sevsinler/saysınlar demiyorum; içlerinde en ahlâksızını, en dejenereyi sevecek kadar akıl yoksunu olmalarından bahsediyorum. Ve yine sadece oradaki 40 kişiye söylenmiş bir şeyi tüm taraftara söylenmiş algılayıp kendi hocalarına tüm stat olarak küfür etmelerinden...

G.Saraylılar içinde tüm ülkede inanılmaz erdemli, terbiyeli, aklı başında yüzbinlerce insan da var elbette. Yine Fenerbahçeliler arasında da, bunlardan bile daha rezil tipler çıkabilir. Ama hiç değilse onlar stadyumu ve bütün blogları, forumları ele geçirip tüm taraftarlar öyleymiş gibi bir intiba vermiyor. Hep yazdığım gibi Uefa başarısından sonra peyda olmuş, Uefa'yı Fener kazansa hepsi o dönemde Fenerli olacak olan, ağzı salyalı, gözü dönmüş ve başarılı olmazsa allah-peygamber saydığı adamlara bile küfredebilen, polisle kavga edebilen, tribünden adam atabilen iğrenç bir topluluk, şu anda G.Saray tribünlerine hakim olmuş durumda. Anlatmaya çalıştığımız şey bu. Bu hafta onları Sami Yen'de (işler kötü giderse) bir kez daha seyredelim.




Bu da CNNTürk'ün, bir sonraki hafta oynanan Trabzon maçı ile ilgili haberi:

G.Saray taraftarı yenilgiyi hazmedemedi

Galatasaray taraftarları 2-0'lık Trabzonspor yenilgisinin ardından, sarı-kırmızılı takımın otobüsünü taşladı.

Taraftarlar, Teknik Direktör Hagi'ye de tepki gösterdi. Rumen çalıştırıcıya ‘hırsız Hagi’ diye bağıran taraftarlar, Başkan Özhan Canaydın aleyhine de tezahüratta bulundu.

Galatasaray'ın bu sezon kendi sahasında ilk kez mağlup olduğu Trabzonspor maçının ardından, Sarı-Kırmızılı taraftarlar olay çıkardı.

Maçın son bölümünde tribünlerde başlayan ''yönetim istifa'' tezahüratları, maçın bitimiyle birlikte stat dışına da yansırken, biriken taraftar gruplarını polis güç kullanarak dağıttı.

Maç sonunda stadın çevresinden ayrılmak istemeyen taraftarlar sarı-kırmızılı oyuncuları beklemekte olan Galatasaray otobüsünün bulunduğu bölümü kısa bir süre taş yağmuruna tutarken, müdahale eden güvenlik güçleri, grubu kısa sürede dağıttı.

Taraftarlar, geçtiğimiz hafta Kayseri deplasmanında cep telefonunun çalındığını sanarak, kendilerine ‘hırsızlar’ diye bağıran Hagi'ye aynı şekilde tepki gösterdi. Trabzonspor maçı sonrası Galatasaraylı taraftarlar, stat önünde ''hırsız Hagi'' şeklinde tezahürat yaptı. Galatasaray taraftarları Başkan Özhan Canaydın ve yönetim aleyhine de tezahüratta bulundu. Taraftarlar, Galatasaray otobüsünü de taşladı.

Taraftarların takım ve yönetim kuruluna gösterdiği tepki, Florya'da da sürdürdü. Florya Metin Oktay Tesisleri'ne giden bir grup taraftar, Galatasaray Teknik Direktörü Gheorghe Hagi'yi hedef alan tezahüratların yanı sıra yönetim kurulunu istifaya çağırdı. Tesislerde önlem alan polis, takım otobüsü tesislere geldiğinde, öfkeli grubun etrafını sararak, tatsız bir olayın yaşanmasını engelledi.

15 yorum:

alessandro del piero dedi ki...

hagi hakkında kullandığın ifadelerin tümünü misliyle sana geri iade ediyoruz. galataraylı'yla diğer takım taraftarları arasındaki en büyük fark da burada yatar zaten, beşiktaşlısı çıkar ali sami yen'e küfreder, fenerlisi çıkar hagi'ye, bülent korkmaz'a küfreder ama bir allah'ın günü de bir galatasaraylı'nın beşiktaş ya da fenerbahçe'nin sembol oyuncularına küfür ettiği görülmez, çünkü terbiyesi müsaade etmez.

hagi'ye hırsız diye bağıranlar da gs'lılar filan değil sarı kırmızı postuna bürünmüş onun bunun evlatlarıdır, her camiada bolca bulunur öyle başkanın adamlarından..

Gündüz Feneri dedi ki...

sen kendini böyle mi avutuyorsun? ali sami yen'deki 30 bin kişi bağırıyor hırsız diye, ama sen o zamanlar muhtemelen küçüktün hatırlamıyorsun.

feetdeep dedi ki...

bir tek sen büyüksün bir tek sen hatırlıyorsun her şeyi bir tek sen biliyorsun gerçekleri.tüm gs'liler terim dönemi gs'lisi, hepsi aslında feneri tutacakdı da tesadüfen uefa kupası kazanıldı diye gs'yi tuttular.25-30 milyon insan bu şekilde gs'li oldu.çok ilginç ya. tüm bu garip düşüncelerin toplamına "EZİKLİK" deniyor işte.

EmrE dedi ki...

Olay, semboy oyuncu olup olmamakla ilgili değil. İtici bir oyuncu olup olmamakla ilgili. Hagi sembol oyuncu olabilir ama çirkef bir yapısı vardı. Rakip taraftarları tahrik edebilen bir oyuncuydu. Ayrıca böyle garip bir savunma olabilir mi? Galatasary da rakip oyunculara küfreder ama sembol oyunculara küfretmez ahaha. Komik !!
Ayrıca biz Tuncay'ı sembol oyuncularımızdan biri bilirdik, iyi küfür yemişti zamanında. Sen hiç Ergün'e küfür duydun mu mesela Fener tribünlerinden? Bülent'e duyarsın tabi, adam çirkefliğin kitabını yazmış. Ama sembol oyuncunuz. Bence burda terslik sizde bütün çirkef oyuncularınız sembol oyuncu olmuş kardeş.

FatihE dedi ki...

Sevgili Kardeşim,

Ben de bir G.Saraylıyım. Bir kaç gündür senin postlarını okuyorum. Hatta keita ile ilgili yazına yorumum da var. Ama inan anlamıyorum. Anlayamıyorum.
Ne yapmaya çalışıyorsun? Neyi anlatmaya çalışıyorsun? Bizim göremediğimiz neyi görüyorsun? Geçmişten isimler sayıp birşeyler anlatıyorsun. Birileri de çıkıp sana, sizin geçmişinizden bir sürü şeyler anlatır, Ya da kendi kapının önü temiz mi diye sorarlar?

Böyle yapma bu tarzla hiçbir şeyi kabul ettiremezsin. Direkt de ki;
Galatasaraydan nefret ediyorum, iğreniyorum. Bu takım olmasa hayatım daha güzel olurdu veya tam tersi bilemiyorum neyse işte. O zaman alnından öpeyim seni.

Ama böyle çok antipatik kardeşim be. Bu şekilde yaptığında alacağın bir cevap mutlaka olacaktır.

gramscian dedi ki...

hakan sukur de cirkef oldugu icin mi kufur yiyordu fener turubunlerinden?

birbirimizi kandirmayalim... kimin kimden ustun oldugunu katilamaya calisiyoruz ki?

EmrE dedi ki...

Hiç kimsenin işte, arkadaş öyle bir çabaya kalkışmış. Biz çok terbiyeliyiz küfür etmeyiz demiş sembol oyunculara. AYrıca H. Şükür ne ara küfr yedi ya da kaç kere yedi?? Küfür yiyenler bellidir, Arif, ki en büyük küfürleri hak eder. Türk futbol tarihinin en sahtekar oyuncusu. Bülent Korkmaz, GS tarihinin en çirkeflerinden. Vardır böyle sivri tipler, Hasan Şaş da mesela tahrik eder tribünleri ama harbidir, diğerleri kadar küfr yememiştir.

Neyse uzun lafın kısası kimse kimseden üstün değil.

Gündüz Feneri dedi ki...

@fatihE

kardeş, nazik eleştirin için saol öncelikle.. de.. benim hiçkimseye bir şey anlatmaya çalışmışlığım yok. ben ne yapıyorum biliyor musun? ben sadece tespit yapıyorum. "bunlar böyledir" diyorum. hiçbiriniz de çıkıp "hayır öyle değildir" demiyorsunuz, diyemezsiniz. çünkü ben hiçbir şeyi "sadece benim görüşümdür" diyerek işkembeden atıp söylemem. hepsini belli argümanlara dayandırıyoruz. haa, o argümanların yanlışlığını kanıtlar birisi, o zaman alnından öperim.

g.saray'dan iğrenmeye gelince.. şu yazılarımda bahsettiğim örümcek beyinlile asla anlayamaz ama ben g.saray'ı çok ama çok seviyorum. ama varlığını seviyorum, çünkü fener'in varlığını anlamlı kılan şey odur. trabzon ve beşiktaşla kapışılan bir futbol ortamını asla istemezdim.

haa, iğrendiğim ne peki? iğrendiğim şey bloglarda, forumlarda s.ke sürtecek aklı olmadığı halde ahkâm kesen, karşıma alıp adam yerine koyup konuşmayacağım 85-90 jenerasyonundan zibidiler. işte bunlardan hem iğreniyor hem de memleketin haline üzülüyorum. eldeki genç portföyü bu çünkü.

g.saray'ı da, fener'i de efendi gibi tutan, destekleyen insanlar bu dediklerimden alınmasın. feetdeep dahil buna.

benim kast ettiğim tipler bellidir. herkes etrafına baksın, 2000'den beri ortalık onlarla kaynıyor.

FatihE dedi ki...

Sevgili kardeşim Gündüz Feneri.

Eldeki genç portföyü ile ilgili endişelerine sonuna kadar katılıyorum. Bu bahsettiğin kişiler benim babamın oğlu değiller. Her ne yapıyorlarsa bilmiyorum ama içimden bir ses senin haklı olduğunu söylüyor. Ama hatırlatmak istediğim ufak bir nokta var. Benim de sıklıkla yaptığım bir hata var. O da şu ki;
bloglara yada forumlara girdiğimde ve ya haberlere yapılan yorumlara baktığımda, Galatasaraylıların yazdıklarına, dediklerine dikkat etmiyorum ya da umursamıyorum ama rakibimiz olan kardeşleriminkine daha bir dikkat ediyorum. (herhalde rekabet psikolojisi olsa gerek)

Belki sende bu ufak hatayı yapıyor olabilirsin veya yapmıyorsundur bilemiyorum. Etrafta iğreniyoum dediğin insanlardan her takım taraftarı olarak var inan.

Bu tip insanların yaptıklarını getirip Galatasaraya bağlaman biraz acı oluyor bunu demek istiyorum.
Anlatmak istediklerini Galatasaray ve iyi ya da kötü Galatasaray değerleri üzerinden değilde sosyo kültürel bağlamda değerlendirsen daha bir yerine oturur diye düşünüyorum. Bilmem anlatabildim mi?

Sonuç olarak "anafikir"de hemfikirim seninle.

Gündüz Feneri dedi ki...

senin gibi g.saralıya can kurban.. tenkitlerin tarafımdan alınmıştır, bilmeni isterim. zaten bu salyalı zibidilerle ilgili olayı da (söyleyeceklerimi söyledim artık) bu haftadan sonra kapatacağım.

FatihE dedi ki...

Eyvallah kardeşim.

Rengimiz ne olursa olsun ilk önce insanız. Ve insanlar konuşa konuşa anlaşır. Tıpkı bizim gibi. Sağlıcakla kal.

stalker dedi ki...

alessandro del piero;

yaşın küçük olmalı. feyyaz'a, süleyman seba'ya taraftarınızın ettiği küfürleri tribünün eskilerine sor, anlatsınlar sana. olmadı, yakın zamanda ilhan mansız'ın hamile eşi için gs taraftarının açtığı iğrenç pankartı filan araştır. hafızanız yok diye herkesi kendiniz gibi sanmayın.

"gs taraftarının terbiyesi müsade etmez"miş. asjhagsdjlagldk sen bu söylediğine inanıyor musun şimdi?

EmrE dedi ki...

Bu nicke sahip birinin başkasına ezik demesi için şuursuz olması gerekir. Bence senin kaçmış yıllardır bi tarafına bişiler ki onun acısıyla böyle nicklerle geziyorsun !!

koala dedi ki...

Bak şimdi, tam da derbi haftasına girilmişken, ısrarlı bir biçimde ortalığı gerim-gerim gerecek şeyler yazıyorsun. Yazdıklarında kendi açından haklı olabilirsin, hatta benim açımdan da haklı olduğun yerler var.

Fakat, senin de dikkat çektiğin gibi "Uefa başarısından sonra peyda olmuş" gibi bir ifadeye dikkat ediyorum sürekli.

Senin yazdıklarını okuyunca senin, İsveç, Norveç ya da Danimarka gibi bir ülkede yaşadığını ve olayları oradan tahlil ettiğini sanıyorum. Gerçekten böyleyse sorun yok ama sen Türkiye'de yaşıyorsan sanırım Türkiye'deki 'tribün kültüründen' pek haberin yok.

Türkiye'de tribünler hiçbirini ayırtetmeksizin söylüyorum ki, çoğunluklu olarak it-kopuktan oluşur. Bunu sana 0-0'lık Galatasaray-Man UTD maçında eşinin yanında dayak yememesi için dayak yiyen bir adam olarak söylüyorum.

Senin çizdiğin profil sanki bir tek Galatasaray tribünlerinde mi var? Fenerbahçe, Beşiktaş, Antalyaspor, Kayserispor, Gaziantepspor tribünlerinde yok mu?

Lütfen, kendimizi kandırmayalım. Kimsenin bir diğerinden farkı yok. İşte en farklıyım diyen Çarşı, her yenik duruma düştüğü Diyarbakırspor maçında "PKK dışarı" diye bağırıyorsa, ortada siyam ikizleri misali farklılıklar vardır.

35 yaşındayım, gençliğimde tribünlerde bolca bulundum ama öyle kimseye ait olmadan. Bugün de, Ultraslan, Çarşı, Genç Fenerli, v.s. v.s. her ne boksa isimleri. Bunların bir rantın parçası olduğunun farkında değil miyiz? Senin söylediğin taraftar tipinin her takımda olduğunu bilmiyor muyuz?

Kendince bir sosyolojik tespit yapıp, bunu öylece bir takıma giydirmeye çalışman başından sonuna yanlış. Tekrar ediyorum, haklılıkların var ama sürekli ve daimi olarak, bu tip Galatasaray çıkarımları yapman çok mantıklı gelmiyor.

Yine söyleyeyim, tam da derbi haftasında bu yazdıkların insanları germekten başka bir işe yaramaz.

Gündüz Feneri dedi ki...

eyvallah, herkes efendice söyledikten sonra farklı düşünebilir..