7 Mayıs 2009 Perşembe

Onursuz bir takım

Bir gece önce oynanan maçta takımlar arasındaki dengesizlikten dem vurmuştum alttaki postta ama dünkü maç çok daha vahim bir görüntü arz etti. Transfermarkt başta olmak üzere dünyada hangi "değer biçme" sitesine sorsanız Chelsea'nin oyuncularının değeri 350-400 milyon avro olarak gösteriliyor. Dün akşam Barça karşısında 42 bin seyircisi önünde Malouda ve Anelka'yı bek oynatan haysiyetsiz zihniyete ve onun uzantısı olan bu takıma bu değeri biçmek reva mıdır? Hadi deplasmanda aynı haltı yedin, ona bir şey demeyelim. Ama kendi sahanda bu kadar onursuz bir oyun oynanır mı kardeşim? "Fair" nedir; "play" ise eğer bunun adı, "kazanma" denen şeyin bu kadar kölesi olan bir futbol oynanır mı? Sonuçta sen Sivasspor değilsin, ya da Fulham, ya da Espanol. Sen Chelsea'sin yahu, Lampard'sın, Ballack'sın, Drogba'sın, hiç mi onurun, gururun, haysiyetin yok? Karşında (kimisi senden 5-10 yaş küçük ama neticede) senin gibi meslektaşlarından oluşmuş ve "insan"lardan müteşekkil bir topluluk var. Sana da en az onlar kadar değer biçiliyor kamuoyunda. Çık, delikanlı gibi oyna, yenilirsen de erkek gibi yenil. Hem kancık gibi defans yapıp vakit geçirmek için yerlerde yuvarlanacaksın, hem de adaletine kurban olduğumun oyunu olabilecek adil sonuçların en hafifi ile bitince de hakeme yükleneceksin! Bu durum, söz konusu oyuncuların sadece gurursuz değil yüzsüz de olduğunu gösteriyor. Her şeyden önce "futbolu" seven biri, bu adamlara bundan sonra onları seyrederken nasıl saygı duyar? Ben duymam. Yazıklar olsun derim. Diyorum.

Yaptıkları işi çok iyi yaptıkları bir gerçek. Barça'nın kaleyi bulan ilk şutunun gol olan şut olması da bunun bir göstergesi zaten. Ama Liverpool'u yıllarca defans oynamakla eleştirenler ellerini biraz vicdanına koysun şimdi. Liverpool'un oynadığı futbolla bunun ne alâkası var? Kaldı ki o takım, yani 3-5 sene öncesinin Liverpool'u en fazla Barça'nın yarısı ederindeydi. Bugünkü Chelsea gibi (sözüm ona) "denk" bir takım değildi. Yine de Liverpool pasını yapar, topu ayağına aldığında kaybetmemeye ve sahip olmaya çalışır, fırsatını bulursa da pozisyonunu kovalar. Asla bu kadar haysiyetsiz bir top oynamaz.

Şimdi United-Barça finalini seyredeceğiz. Kazanma denen şeyin bir başka kölesi olan Ferguson isimli ... (siz doldurunuz) bakalım nasıl oynatacak takımını o maçta. Dört değil, onlarca gözle bekliyoruz bu büyük maçı.

4 yorum:

Temur dedi ki...

valla takımın yarısı bek oynadı ama 3 tane net penaltı pozsiyonuna girildi. Demek ki iş hücum oynamak ile alakalı değil. Bu arada futbol hobi değil profesyonel spor o yüzden Chelsea'ye kızmak biraz absürd kaçıyor.

emrefb dedi ki...

bence gündüz feneri haklı, bu kadar defans yapılmaz. hem de kendi sahanda. ama sonuçta neyseki barcelona finale çıktı. bence manchester ı da yenerler bunlar. zaten ben de bunu istiyorum.

Adsız dedi ki...

Chelsea yüreğiyle değil, aklıyla oynadı. Ama penaltı pozisyonuna ağlamaları Barça'yla aynı sahaya çıkıp Katalanlar'dan bir bok öğrenmediklerinin göstergesidir. Abidal de atıldı, ama Barçalılar fazla büyütmeden oyuna devam ettiler; sonra da çaktılar golü. Güzel futbolu güzel futbolla durdurmak kolay değil, Chelsea'nin bu yaptığını abartmamak lazım; sonuçta Barça'yı başka şekilde durduramazsınız. Ama yaptığınızın sonuçlarına da katlanırsınız. Balık golle öne geçtiler, pozisyonları harcadılar, bir de ağlıyorlar. Maval okumasınlar.

Bu arada Fergie'ye sövmesen daha iyiymiş ama neyse... İdare ederiz :)

Gündüz Feneri dedi ki...

sövmedim aga, herkes ne isterse yazsın oraya :) "dahi" de yazabilirsin, ben çok saygı duyuyorum şerefsize :) bence dünyanın açık ara en iyi hocası.

barça'yı durdurmaya gelince, evet başka çare yok belki ama bu kadar defans yapılmaz be birader. defansı sağlma tutup kontra aramak başka bir şey, anelka ve malouda'yı bek oynatmak başka...

neyse neticede adalet tecelli etti. dediğin gibi maval okumasınlar.