Boca ile River arasındaki karşılaşma tipik bir derbi gibi geçti: Tansiyonu yüksek, heyecanı çok büyük, mücadele üst düzeyde, atmosferi muazzam ama futbol olarak kalite kesinlikle yüksek değil. Boca seyircileri yine inanılmaz bir gösteri sundu, gerek maçtan önce gerekse de maç sırasında. Ev sahibi olarak daha arzulu ve coşkulu oynamaya çalışan da onlardı. River ise tipik bir deplasman takımı gibi geride gömülü alan savunması yapıp Gallardo ile buluşturdukları topları, öne çıkıp basan rakip defansın arkasına atarak pozisyon bulmaya çalıştı. Ama bunda hiçbir şekilde başarılı olamadılar. İlk yarı tatsız-tuzsuz geçti gitti.
İkinci yarıda da görüntü pek değişmedi ilk 15 dakikada ama akabinde 36 yaşındaki Palermo'nun muhteşem golü ile Boca öne geçti. Bu golden sonra maçın ev sahibinin galibiyeti ile biteceğinden neredeyse emindim ama Marcelo Gallardo'nun muhteşem frikik golü maça yeniden denge getirdi. Boca'nın bu golden sonra kontrolünü iyice yitirdiğini ve şuursuz bir şekilde saldırdığını gördük. Hatta Falcao girdiği pozisyonu gole çevirebilse River maçı bile kazanabilirdi ama sonuçta maçın hakkı beraberlikti, öyle de bitti. Ha, bu maçtan futbol kalitesi bekleyen biri var mıydı bilmiyorum, şahsen ben beklemiyordum. Zaten kaliteli futbolun oynandığı Boca - River maçı bir elin parmaklarını geçmez herhalde. Bu maçın vaat ettiği şey üst düzey adrenalindir ve onu da buralardan ekran başında bile teneffüs edebildik. Sorunsuz ve güzel bir derbi oldu. Gelmiş geçmiş olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder