Maçtan önce Trabzon'a bakıp nelerin negatif olduğunu değerlendirdik aşağıda, nitekim Trabzon takımı belirttiğim dezavantajları bire bir şekilde yaşadı maç boyunca. Kendisi çok daha fazla pozisyona girdi ama hem kalesinde birçok tehlike yaşadı hem de hakemin maç 1-0 iken vermediği çok ama çok net bir penaltı var. Dolayısıyla kadronun riskli yapısı, doğal sonuçlarını da beraberinde getirdi diyebiliriz.
Ama öte yandan bu maç açık bir şekilde gösterdi ki, maç öncesinde tahmin yaparken bir de karşıdaki takıma bakmak gerekiyormuş. Sezon başından beri Kasımpaşa'nın 4 büyükler ve Bursa ile oynadığı maçları dikkatli bir şekilde seyrettik ama onları hiç bu kadar ruhsuz, mücadeleden uzak ve gamsız görmemiştim. Hele sezonun en iyi oyuncularından biri olan Yekta o kadar burnu havada, o kadar züppe bir oyun oynadı ki, tanıdığımız Yılmaz Vural soyunma odasında tekme-tokat dalmıştır herhalde kendisine. Sadece o mu? Takımın (tabir caiz ise) "kaşarları" Murat Erdoğan ve Cenk, onları ben marke etsem bile hiçbir şey yapamayacakmış gibi ruhsuzdu sahada. Örneğin Kadıköy'de Fener'e karşı oynayan Kasımpaşa gibi bir takım olsa bu akşam, Trabzon'un kadro yapısındaki defansif zaafları değerlendirir, skor avantajını ele geçirir ve sonra da farka gidebilirdi. Olmayacak bir şey değil.
Ama Trabzon'un ve Şenol Güneş'in hakkını da yemeyelim. An itibarıyla şampiyonluğa oynayan takımlarda bile olmayan bir hırs, iştah ve dinamizmle, maçın hiçbir dakikasında oyundan düşmediler. Selçuk'un liderliğinde ve katalizörlüğünde, takım hâlinde mütemadiyen pres yapıp rakibe baskı uyguladılar. Geride boşluk vermekten, eksik yakalanmaktan ya da rakibin "pas" canavarı bir takım olmasından hiç korkmadılar. Onların uyuşukluğundan yararlanmaları bir yana, yaptıkları baskıyla o pas trafiğinin işlemesini olabildiğince engelleyen de kendileriydi.
Şenol Güneş'in takım tertibinin hatalı olduğunda ısrarım devam ediyor. Skor avantajını elde ettikten sonra Ceyhun'u oyuna alıp Teo'yu çıkararak bunu kendisi de teyit etti zaten. Trabzon takımının ideal dizilişi (geçen seneden beri yazıyorum) Umut'un en uçta olduğu bir 4-3-3 ve orta sahada Selçuk'un yanında bir presçi daha olmak zorunda çünkü. Örneğin Fener karşısına da bu şekilde çıkarlarsa başları çok ağrır. Oynadıkları göze hoş gelen oyunun yanı sıra, son iki maçta kalelerinde oluşan tehlikeler de bunu anlatıyor.
Trabzon (4-1-3-2): Onur (**) - Engin (**), Song (***), Egemen (***), Cale (**) - Selçuk (***) - Gabric (***) (79' Sezer), Alanzinho (***) (86' Barış), Colman (*) - Umut (***), Teo (**) (63' Ceyhun (**)
Kasımpaşa (4-4-2): Murat (***) - Keller (*), Merthan (*), Barış (**), Ergün (*) - Yekta (0) (77' Ali Güneş), Koray (0), Murat Erdoğan (*), Sancak (*) (46' Emre (*) - Cenk (0), Şahin (**) (77' Özgür)
Goller (2-0): Egemen 57', Umut 90+3'
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder