18 Nisan 2010 Pazar

Büyük mü? Kim büyük?

1.5 yıldır bu blogda Mustafa Denizli ile ilgili sayısız yazı yazdım. Türk futbol tarihinin en utanmaz ve kendi kendisiyle en fazla çelişen hocası olduğunu defalarca dile getirdim. Zaman, ne söylediysek hepsini çıkardı. Geçen yıl "sezon ortasında asla ve asla takım devralmam" sözünü yutup, tükürdüğünü yalayarak (Lig TV'den haftalarca Ertuğrul'un kuyusunu kazdıktan sonra) Beşiktaş'ın başına geldi. Akabinde "hücum futbol dehası" olarak Türk futbol tarihinin en korkak, en şahsiyetsiz takımını yarattı ve şampiyon oldu. Şampiyon olmak için karakterinden bile ödün verecek kadar tıynetsiz bir adam çünkü. Ben Beşiktaşlı olsam, bu adam yönettiği sürece takım tutmayı bırakırım. Çünkü o gelene kadar Demirören yüzünden zaten "üçüncü" büyük hâline gelen Beşiktaş kulübü, o geldikten sonra artık bence Trabzon'un ardından dördüncü büyük durumunda. Çünkü büyük takım Trabzon deplasmanına 8 defans oyuncusuyla çıkmaz. Fenerbahçe ile 30 bin seyirci önünde kendi sahasında "7 adam markajı" yaptırmaz. Özetle Beşiktaş kulübü, en çok Fener ve ayrıca G.Saray ezikliği yüzünden sadece ve sadece "kazanmak" için rezil rüsva olmuş durumda. Tek kelimeyle yazık...

Bugün de bakıyoruz, 5-4-1 düzeniyle mide bulandıran, kişiliksiz bir takım olacak sahada. Fenerbahçe, İnönü ya da Ali Sami Yen'e bu şekilde çıksa, kazansa bile ben utanırım. 2000 yılında Johnson'ın golüyle Ali Sami Yen'de kazanılan o acınası maçta takımlar arasındaki inanılmaz kalite farkına rağmen Fener'in orta sahasında Tayfun Korkut, Johnson, Mosheu ve Metin Diyadin; ileride de Preko ve Oulare vardı. Mustafa Denizli gibi bir kişiliksizin rüyasında göremeyeceği bir kadro bu. Bu akşam Kadıköy'de Kaş, Sivok, Toraman, Ferrari, Üzülmez şeklinde beşli bir defansla çıkıyor Beşiktaş. Önlerinde Fink ve Ernst, sağda Tello ve solda Köybaşı oynuyor! İleride de Bobo var. Sahaya bakın, Türk futbolunda 3 büyükten biri olduğunu iddia eden bir kulüp, diğerinin sahasında tam 6 adam adama markajla oynayacak. Bırakın Beşiktaşlı falan olmayı, futbolu seven bir adam şu Denizli denen utanmaz kaybetsin diye dua eder.

Fenerbahçe'ye gelince, bu akşam sahadaki tek büyük takım onlar olacak. Sokaktaki simitçinin bile beklediği bir 11 ile, bir büyük takıma yakışır şekilde "kendi futbolunu" oynayacak Fenerbahçe. Eğer futbolcular ruhsuz olmaz, ellerinden gelenin tamamını sahaya koyarsa kaybetseler de gam yemem. Ki kaybetmeyecekler...

Fenerbahçe (4-2-3-1): Volkan - Gökhan Gönül, Lugano, Bilica, Andre Santos - Selçuk, Emre - Topuz, Alex, Özer - Güiza

Beşiktaş (5-4-1): Rüştü - Kaş, Sivok, Toraman, Ferrari, Üzülmez - Tello, Fink, Ernst, Köybaşı - Bobo

17 yorum:

stalker dedi ki...

ahahaha

burada hep düzgün yorumlar yazdım ama bu sefer sadece gülebiliyorum kusura bakma..

"Fenerbahçe'ye gelince, bu akşam sahadaki tek büyük takım onlar olacak."

asalkşhdlaskdjiasjdişasdjlj daum sen neymişsin de kıymetini bilememişiz şimdiye kadar.

Gündüz Feneri dedi ki...

senin şu yorumuna da ben aynı şekilde gülerim, ne var yani? sen eğer şu kadrodan ve hocadan utanmıyorsan yazıklar olsun senin gibi taraftara.. tadını çıkar bu kişiliksiz dördüncü büyüklüğün..

stalker dedi ki...

zahmet edip "stalker"in üzerine tıklarsan blogumda denizli hakkında yazdıklarımı okuyabilirsin. benim güldüğüm şey fb'nin oynadığına, daum'un takımına "kişilikli" muamelesi yapman. bu takım "büyük"se, senin deyiminle, denizli'nin takımı da ondan aşağı kalmasa gerek.

ayrıca merak etme; denizli'nin yüzünden maçı bile seyretmeyeceğim.

Metonet dedi ki...

bırakın kişiliği mişiliği. gösteriyorlar avrupa'da bize her sene kişiliği, büyüklüğü.
bi de murinyo 6 defansif adamla, tek forvetle sahaya çıkıyor kişiliksiz mi oluyor bu durumda. ille de 4 orta saha şart mıdır kişilik için? başarı yerine şerefli mağlubiyetler daha mı önemlidir?

Gündüz Feneri dedi ki...

@stalker

ben senin bloguna bakıyorum, yazdıklarını okuyorum da, şu yazıma yaptığın yorum o yazdıklarınla çelişiyor gibi göründüğü için cevap verdim. yoksa görüşlerini biliyorum.

daum'un takımına gelince.. hiç değilse bu takım türkiye'nin açık ara "en çok pas yapan" takımı.. pas "yapmamak, yapmaya niyeti olmamak" başka bir şey, "yapmaya çalışıp sınırlı derecede becerebilmek" ayrı.. büyük takım "oynamaya çalışır" kardeşim, oynatmamaya çalışmaz.. o kadar.

Gündüz Feneri dedi ki...

@metonet

mourinho'nun takımında pandev, etoo, milito, sneijder bir arada kardeş, sen neden bahsediyorsun?

stalker dedi ki...

dayanamayıp 2. yarının son bölümlerini izledim, yorumları okudum da, bayağı kişilikliymiş fener takımı. o kişiliğin içerdiklerini ise yazmayayım buraya, anlayan anladı. hüseyin göçek de görevini iyi yapmış, kadıköy ruhu işte.

Gündüz Feneri dedi ki...

stalker, bu stat türkiye kupası yarı finalinde baki'ye 7 sarı karttan sadece birini çıkaran, yardımcısının "at" demesine rağmen atmayan selçuk dereli'yi gördü bir kere.. ondan beri de bu kadar kötü bir hakem görmedi. tartışmalı en az 20 pozisyon var, her iki takıma da.. ama sen önce çalınan penaltıyı seyret, ondan sonra konuş..

Volkan dedi ki...

Burasi BIY'den atilan blog değil mi? Yazilarina, tarzina bakiyorum da nedense hic sasirmadim.

gillerprensi dedi ki...

demek ikibinli yılların başında fenerbahçeyi tutmuyordun sevgili gündüz feneri.

Metonet dedi ki...

sneijder gelmeden önce ibra ve 2 kanat gerisi de defans idi. ben geçen seneden bahsettim.
Neyse onu geçelim de bu kişilik olayını takımlardan hakemlere döndürelim.
Ulan bir tane düzgün hakem çıkmaz mı bir ligde. verilmeyecek sarı kartı verdi, verileceği vermedi. her 2 tarafa da saçmaladığından taraflı da olamaz. geriye bir tek şey kalır.aptallık.

Gündüz Feneri dedi ki...

@volkan

ben de senin gibi bir geri zekalının biy'e bu kadar tapınmasına hiç şaşırmadım.

Gündüz Feneri dedi ki...

@eeyore

dediğini anlamadım. 2000'lerin başında denizli var diye mi dedin bunu? o zaman yanlış çünkü fener'de o yıllarda rapaic, revivo, andersson, baliç, yusuf falan bir arada oynuyordu. o yüzden cl'de 0 puan çektik zaten.

mustafa denizli beşiktaş taraftarı ama beşiktaş'ı büyük olarak görmüyor. bu takımla ancak bu kadar diyor herhalde.

gillerprensi dedi ki...

eski teknik direktörünüze onca hakaret sıralaman garip geldi de o yüzden bu nefretle sanırım o yıllarda feneri tutmuyordun diye düşündüm.

denizli benim için özeldir. beşiktaşlı olsa da beni galatasaraylı yapan adamdır. monaco zaferini yaşayıp yarı finale çıktığımız gün sokakta deli gibi cimbombom diye bağırmışsam o adamın sayesindedir. severim denizliyi!!

muhder dedi ki...

daum ve denizli kıyaslaması yapılacaksa eğer bir Fenerbahçe'li olarak nacizane görüşüm denizli'nin daha yaratıcı biri olduğudur. daum tekdüze ve vizyonu dar bi adamdır. bir yaptığını defalarca yapar, kendisini tekrarlamaktan bıkmaz. denizli'nin de eleştirilecke çok noktası vardır belki ama kesinlikle kafasında maçları çok daha farklı düşündüğü gerçeği var önümüzde. bugün maçı kitleyen de çözen de daum-denizli değildi. alex kafadaki tüm planları alt üst etti. daum gitsin, tekrar gelsin, sonra bi daha gitsin, sonra yine gelsin. alışıktır bu duruma.

quanch dedi ki...

tamam sen süpersin gündüz feneri sen şampiyonsun.Kişilik meselesi yapmak senin haddine düşmez bunu da bil!!Bahsettiğin insan kaç yaşında insan!! Ayrıca ben beşiktaşlı olarak takımımın oynadığı futboldan çok memnunum.Böyle agresif agresif şeyler yazarak hiç bir yere varamazsın.Ayrıca madem biz bu kadar defansiftik çok çağdışı futbol anlayışımız vardı da bu futbol anlayışını bunu Kaş İnceman değişikliği mi bitirdi.2 yarı bu kadar geriye yaslanmanızın sebebi neydi biz bu kadar rezil futbolcularla oynadıysak.Senin şu yazını okuduğum zamana acırım.Hayatta başarılar dileyemeceğim kadar antipatiksin malesef.

Gündüz Feneri dedi ki...

@quanch

bahsettiğim insan o kadar yaşlıysa, kendi tükürdüğünü yalama konusunda senden-benden daha fazla utanması lazım. geçen sene ilk haftalarda ertuğrul görevdeyken "beşiktaş takımı bu ülkenin en iyi kadrosuna ve en büyük yıldızına (delgado) sahip, böyle top oynamamalı" diye haftalarca söyledi. ertuğrul'u resmen işinden etti ve "sezon ortasında" takım devraldı. o yaşta insan bunlardan utanmıyor mu?

2. yarı sizin daha baskılı oynamanız herhangi bir şeyi kanıtlamaz. beşiktaş maçların içinde öne geçtikten sonra kapansın, ona da bir şey demem. sorun, bütün maçlara 8 defans oyuncusu ve adam markajlarıyla çıkıp, kasımpaşa'dan 9 gol eksik atacak kadar kancık bir futbol oynatmak. sen anlamıyorsan, görmüyorsan bunları bu kafayla devam edin. 10 yıl sonra bir şampiyonluk daha görürsünüz.

"toplumlar hak ettiği şekilde yönetilir" demişler, senin gibiler demirören'e o kadar layık ki..