1 Ocak 2010 Cuma

Yazıklar olsun

Fenerbahçe'nin sümsük ve sünepe golcüsü Semih Şentürk, sezon sonunda kontratı bitince bedava kaçma hayalleri kurmuş olacak ki, kulübün (opsiyon hakkını kullanarak) söz konusu kontratı uzatması sonucunda Federasyon'a başvurup bu işlemin iptalini istemiş. İzmir-Çamdibi'nden Fenerbahçe altyapısına gelen ve 1999 yılından beri bu kulüpte oynayan Şentürk, bilindiği gibi yıllardır direkt ilk 11'de yer almak istediğini söyleyip duruyor. Ama ne enteresandır ki, ilk 11'de yer aldığı maçların (en az) yüzde sekseninde de skandal performanslar sergiliyor. Kendisine geçen yıl da, bu yıl da sayısız fırsat geldi ve bunların hiçbirisinde akılda kalıcı bir maç çıkarmadı. Şimdi ise onu Semih yapan kulübe (3-5 neyse) para kazandırmadan bedava kaçmanın sinsi planlarını yapıyor. Benim gözümde bu andan itibaren tamamen bitmiştir Semih Şentürk. Onun, bu uyuz oyun karakteriyle gittiği takımda yavaş yavaş eriyişini ve (Aurelio, Tuncay, Yozgatlı vd. gibi) "ne yaptım ben?" deyişini zevkle seyredeceğim.

3 yorum:

EmrE dedi ki...

Abi yorumlar biraz acımasız olmuş. Hatta baya acımasız. Semih yıllardır sesini çıkarmadan, ve çoğu kez ilk 11'i haketmesine rağmen yedek oynayıp, isyan etmeyen, takımda karışıklık yaratmayan br adam. Ayrıca Kezman'ın sakatlandığı ve ilk 11'de forma şansı yakaladığı sezonda da birçok maça ilk 11 başlamış, hatta sezon sonunda da gol kralı olmuştur. Büyük maçlarda çok önemli goller atmıştır (Galatasaray, Beşiktaş, Sevilla...) Son dakikada atıp kaç tane 3 puan kazandırdığını saymıyorum bile.

Uzun lafın kısası, Semih'in bu sezon pek iyi oynamadığı açık. Hatta yazdığın gibi biraz yılmış ve tabiri caizse sünepe oynadığı doğru. Fakat artık 26 yaşına gelmiş ve yıllardır yedek beklemekten her anlamda yorulmuş bir adam var. Biraz hak vermek gerekir. Son iddaalara gelince de resmi bir açıklama yapılmadan yargısız infaz yapmamak gerekir diyorum. Kaldı ki sonuçta Semih de profesyonel br oyuncu, eğer hakkının yendiğini dğşünüyorsa napsın sussun otursun mu??

Bu arada Tuncay'ın yavaş yavaş erimesinden keyif almak da nasıl bir mantık anlayamıyorum. Adam şansını denemek istedi Avrupa'ya gitti. İlk gttiğinde de başarılıydı. Napsay dı hayatı boyunca burada mı kalsaydı. Evet kabul ediyorum gittiği takımlar Fener'den çok daha küçük ve hedefsiz takımlar ama Premier Lig'de oynama şansına sahip oldu, Arsenal'i devirdi fln falan... Yarın öbür gün Semih de Avrupa'ya giderse, attığı goller sonrası en az Fener de attıkları kadar sevinirim.

İyi bir Fenerbahçeli olduğunuzu biliyorum, hatta genel oalrak yorumlarınıza hak veriyorum. Bu konuda da belli ki sinirlenmişsizin hatta ilerki günlerde belki ben de sinirlenicem. Ama şimdilik bence haklı haksız diye bir durum yok. Saygılar..

Gündüz Feneri dedi ki...

eyvallah kardeşim, senin bakışın böyle. bense (örnekteki gibi) kendisinde büyük emeği olan takımları satıp bedava giden karaktersizlere büyük bir öfke duyuyorum. evet, tuncay'ın ve marco'nun düştüğü durumdan da büyük bir keyif alıyorum. ben o karakter yoksunları gibi değilim çünkü, "taraftar"ım. hiçbir karşılık beklemeden, cebinden de vererek bir takım tutuyorum 27 senedir. bu yüzden bu kadar söylemem az bile. ama sen (veya başkaları) tersini düşünebilir. sorun yok.

EmrE dedi ki...

Marco'yu olayın dışında tuttum, o bana da antipatik gelir. Ama Tuncay bu takımdayken ölümüne mücadelesini etmiştir, Okan ya da Emre gibi son senelerinde kendisini kasmadan oynamamazlık etmemiştir. Evet Fener'e para kazadırsaydı çok daha güzel olurdu ama işte o zaman da kendilerine o bonservisi vermiyor Avrupa takımları. Bir yerde kızmakta haklısın belki, ben de zamanında sinirlenmiştim ama sonuçta adamların maksimum 15 yıllık bir kariyerleri var ve bunu kendilerine göre en iyi şekilde değerlendirmek istiyorlar. Ben de taraftarım, kulübe üye olmak dahil her şeyimizi yapıyoruz. Yeri geliyor, maaşın sonunu Avrupa maçı biletine gömüyoruz, kimi zaman aynı sezonun 3 farklı formasını birden alıyoruz. Bu mantıkla da bakınca Tuncay benim verdiğim bütün o paraları hak etmiş bir futbol oynadı Fener de. Takımdaki 10 oyuncu da sünepelikten dökülürken bir tek o savaşıyordu. O yüzden ona pek kızamıyorum. Semih içinse dediğim gibi bence erken, biraz olayların gelişmesine bakmak lazım. Ama Semih'in psikolojisinde olmak zor. En kritik maçlarda takımı kurtar, gol kralı ol, milli takımı Avrupa şampiyonasında ipten al ama yedeklikten kurrulama. Sevgi de bir yere kadar. Bir de bu futbolcular bizim Fenerbahçe'yi sevdiğimizin % kaçı kadar seviyorlardır acaba bu renkleri ?? Bir de öyle düşünmek lazım. İşte bence Tuncay bizim sevgimizin en az yarısı kadar seviyor gibiydi. Neyse kalan sağlar bizimdir hocam, biz yolumuza her türlü devam ederiz.