26 Ekim 2009 Pazartesi

Fenerbahçe "hak etti"

Fenerbahçe'yi sadece G.Saray maçında seyredip yorum yapanların görüşlerine itibar etmemek lâzım. Çünkü onlar genelde "ya yine hiçbir şey oynamadılar, yine kazandılar, kafayı yiyecem!" diyerek isyan etmekten başka bir şey söylemez. Oysa Fener zaten sezonun genelinde bundan bile daha zayıf bir futbol oynuyor. Ayrıca şu var: Fenerbahçe bu ülkenin en zengin kulübü. 25 senedir her daim en iyi kadroları hep Fener kuruyor (son 1-2 senede değişmiş olabilir bu, kişiye göre değişir). Fener bir de "çok iyi" futbol oynasa, önünde kim durabilir? Zaten böyle vasat oynadığı için G.Saray ve Beşiktaş 2-3 senede bir şampiyonluk görüyor. Bu yıl da şampiyon olursa, böyle oynayarak olacak. Daha iyisini beklesem beklesem en fazla 3-5 maçta beklerim. Bir kere bunu bir yere koyalım.

Ayrıca G.Saraylı arkadaşlar aşırı derecede motive olup ondan sonra yenilginin üzerine saldıracak yer aramaktan bıkmadılar mı, onu da merak ediyorum. Rijkaard bugünkü maçta inanılmaz hatalar yaptı ve maçın gitmesinde büyük kabahati var. Ayrıca mental olarak takımını hazırlama konusunda ne kadar yetersiz olduğu da bir kez daha belgelendi. Ama ona saldıramayacakları için (çünkü kendileri ile çelişmiş olacaklar) hakeme, Ayhan'a, Keita'ya, Emre'ye, Lugano'ya vs. saldırmaktan hiç bıkmıyorlar. Böyle devam etsinler, ellerine ne geçecek, göreceğiz.

Sezon başından beri Rijkaard ve G.Saray ile ilgili birçok eleştiri yazısı yazdım. Bunları bir Fenerli niye yazar? Hayal güçlerini çalıştırıp saçmalamadan ben söyleyeyim: Sadece ve sadece gerçek G.Saray taraftarlarına göremedikleri bir şey göstermek. Ha, göstereceğim de ne olacak? Bir şeyler mi değişecek? Elbette hayır. Ama zaten öyle bir amacımız yok, şurada konuşup tartışıyoruz. Benim (sayısız ve mesnetsiz tepki alan) o yazıları yazarken amacım şunu söylemekti: G.Saraylı taraftarlar kendilerini fazla kaptırmasın, daha birinci seneden Barcelona gibi top oynamayı beklemesin, bu mümkün değil. Kariyeri henüz tam bir güven vermeyen Rijkaard'a da bu kadar güvenilmesin, Rijkaard allah değil sonuçta. Ayrıca ciddi zaaflar da gösteriyor sezon başından beri. Barcelona bize uzaktı ve bu kadar net göremeyebilirdik bu hataları ama artık içimizde bu adam. Her röportajını dinliyor, her maçını seyrediyoruz. Ve gördüklerim doğrultusunda kendi meşrebimce insanları uyarmaya çalıştım sadece. Yoksa bana ne! Ne halleri varsa görsünler.

Ben G.Saray'ın asla zirve yarışından kopmasını istemem. Onun olmadığı bir yarışta şampiyon olmayı da asla tercih etmem. Ha, bu her durumda iyi olmalarını isteyeceğim anlamına gelmez. Ama ben G.Saray'ın iyi olmasını "istemeyi çok isterdim." Ben 32 yaşındayım ve Ali Sami Yen'in, aynı otelde kampa girmiş olan Fener'in yıldız oyuncusu Can Bartu'ya "Can, yarın G.Saray ile (kendileri yahu!) önemli bir maçınız var, git odana ve istirahat et!" dediğini ilk duyduğumda gözleri yaşaran biriyim. Böyle bir rekabeti gerçekten de çok istiyorum. Şimdi yorumlarda ve bloglarda bana sallayan bebelerin hiçbiri bilmez, hatırlamaz bunları. Ama inanmak istemeyenin canı cehenneme, ben G.Saray'ın her daim Fener ile çekişmesini, arada bir kazanmasını ve şampiyon olmasını istiyorum. Bu mücadelenin öbür türlü hiç tadı olmazdı.

Bugünkü maça gelirsek, G.Saray'ın hocası Fener'in orta sahasından net bir şekilde korktuğu için Kewell'ı yedek bırakarak ortada Arda'dan daha defansif oynayabilecek Elano'ya görev verdi. Arda'yı da sola attı. Bu düşünce özünde doğru olsa bile seçilen oyuncu (Elano) yanlıştı. Çünkü sebebini bilmemekle birlikte Elano'nun şu anda "bitik" bir oyuncu olduğu net bir şekilde görülüyor. Ha, orada oynayacak başka oyuncu var mı? Yok. Sarp ve Topal birlikte oynadığında takımın iki pas bile yapamadığını net bir şekilde gördük önceki haftalarda. Yani? Ayhan da formsuz olduğuna göre G.Saray'ın kadrosunda ciddi bir zaaf var; bu da orta sahanın ortasında iki yönlü oyuncu eksikliği.

Bunun yanında Rijkaard, 10 senedir kazanamayan ve psikolojik olarak ezik durumdaki takımını tam anlamıyla başı bozuk bir şekilde "kendi hâline bırakmış." Hiçbir şekilde mental olarak hazır görünmedi G.Saray. Hele maç öncesi kampa alınmamaları tam bir skandal. Kamp sadece oyuncular karı-kızla gezmesin, özgürlükleri kısıtlansın diye yapılmaz ki! Kamp süresince her oyuncunu seanslarla hazırlayabilir, hepsiyle tek tek konuşursun. Ondan sonra da "Keita'nın hareketinden hayal kırıklığına uğradım, umarım bir daha yapmaz ve ders alır" demezsin. O peygamber yerine konan Rijkaard'ın disiplin konusunda tam bir yetersiz olduğunu artık bütün G.Saraylı arkadaşlar görsün. Arda'nın ayakta duracak hâli var mı şu anda? Nasıl yaşadığını bilen var mı?

G.Saray'ın 15-20 seneden beri iyi yaptığı ve ayrıca hiç yapamadığı birer şey var. İyi yaptığı şey, "önde basma" futbolu dediğimiz tarzı Türkiye'de en iyi uygulayan takım olması. Yapamadığı şey ise skor kendi lehineyken ayağa paslarla "aktif dinlenme." G.Saray'da 20 senedir hocalar değişti, oyuncular değişti ama bu ikisi hiç değişmedi. Rijkaard'dan, Hollanda futbolunun bir uzantısı olarak ayağa pas futbolunu en kusursuz şekilde yerleştirmesi, hadi bu kadar kısa zamanda olamasa bile en azından temellerini atması beklenir normalde. Ama bunun emaresini bile göremiyoruz. Basketbol tabiriyle resmen "motion offense" oynuyor G.Saray. Türk tabiriyle "herkes kafasına göre."

Ayrıca haftalardan beri "hücumcu 4 kişi, defansçı 5 kişi, hem defans hem hücum yapan Sabri" şeklinde kopuk bir takım olduğunu da yazıyorum bu takımın. Maçlar üst üste geçiyor ama değişen hiçbir şey yok. Bundan sonra olacak mı, takip edeceğiz. G.Saray için söyleyecek başka bir şey (şimdilik) yok. Gerçek G.Saraylı arkadaşlara geçmiş olsun, bu derenin altından daha çok sular akar diyerek noktalıyorum.

Fenerbahçe ise Daum'un olağanüstü kadro seçimiyle maçı kazanacağını daha baştan belli etti. Bu takımda Gökhan'ın önünde Topuz, o olmazsa Özer ya da Deivid oynar; bunu hep söylüyorum. Takımın en iyi forveti Kâzım'dır, Semih ve Guiza dururken mutlaka onun oynaması gerekir. Andre Santos da bu hâliyle ilk 11'e giremez. Bu söylediklerimizin hepsinin doğru çıkması bir yana, Daum'un da bunları görmesi inanılmaz güzel. Fenerbahçe bu hâliyle gerçekten de çok güçlü bir takım. Eğer Guiza ya da Semih takıma girmez, Topuz da Cristian (Selçuk) ve Emre ile birlikte oynamaya devam ederse yenilmeleri (imkânsız değil ama) çok zor.

Fenerbahçe'nin her zamanki sakinliğiyle, daha "takım" oluşuyla ve daha çok mücadele etmesiyle maçı hakettiği bir gerçek. Tarafsız gözler bunu açık bir şekilde görebilir.

Hakeme gelelim. G.Saraylıların şu maçta hakemden şikayet ettiğine gerçekten de inanamıyorum. Kâzım'a faul çalarak %100'lük en az 4 Fener atağını kesti. Bunların hiçbirisi dünyanın hiçbir yerinde faul değil. Emre'nin pozisyonunda kart falan yok, Baros'un kırıldığı söylenen ayağına temas bile yok. Ya zeminden ya da ters basmaktan kırılmıştır. Onu bile hakeme ve Emre'ye bağlıyorlar, insan bu kadar kör olamaz. Oyunu durdurarak sarı kart vermesini ise bilip-bilmeden eleştiriyorlar. Ağzım açık okuyorum. Eğer bir oyuncu kendini yere atarak hakemi yanıltmaya çalışmışsa hakem oyunu "durdurarak" oyuncu aleyhine çiftvuruş verir ve sarı kart gösterir. Orada top Kewell'a gitmiş ve devam ettirip oyun durunca sarı kart gösterseymiş! Bir insan bu kadar mı kurallardan bihaber olur?

Aynı şekilde Ayhan'ın alkışladığı pozisyonda da oyuncu kendisini alkışlarken (hem de 7-8 saniye ve bağırarak alkışlarken) oyunu durdurup o oyuncuya ihtar ve aleyhine çiftvuruş verilmesi gerekir. Bunu bilmeyen kural kitabını açıp okuyabilir. Burada da pozisyonu "avantaja bırakıp" oyun durunca kart göstermeliymiş!!! Gerçekten de akıl dışı.

Hücum eden takımın "lehine" (yani rakip takımdan yapılan) bir ihlal olursa ve ihlal olduğu sırada hücum devam ediyorsa, o zaman hakem hücum eden takımın avantajını kesmez ve ihtarı vermek için oyunun durmasını bekler. Ama burada hücum eden takımın (G.Saray) "kendi oyuncusu" ihlal yapıyor. Hakemi aldatıyor veya kural dışı bir şekilde protesto ediyor. O zaman "asla ve asla hakem oyunu devam ettiremez!" Eğer devam ettirir, o hücum gol olur, sonra da dönüp Nonda ya da Ayhan'a kart gösterirse o hakem bir daha hakemlik falan yapamaz.

Tüm bunlar ortadayken hakemin bu iki pozisyondaki yorumunu "art niyetinin tescili ve kanıtı" olarak görüp insanlara da öyle lanse eden kişiler en kısa sürede bir özür yazısı yazsın bence. Bu kadar kötü niyetli ve taraflı yazı yazılmaz, yorum da yapılmaz.

10 yorum:

Unknown dedi ki...

Elano'nun adını ilk yarı duyan varmı acaba? Ayhan'ı izleyip saçını başını yolmayan varmı? Kazım'ın dağıttığı defansımızı görmeyen varmı? Keita'nın kırmızına hak vermeyen varmı?Pekiiii!! çocukluğumdan beridir hayranı olduğum, şu anda da yaşayan en ünlü futbolcuların başında gelen Roberto Carlos'un hiçbir şekilde profesyonelliğe sığmayacak adice, şerefsizce ve kastice yaptığı harekete hak veren varmı? Gol atmak için elinden geleni yap. Çünkü GS zaten maça psikolojik olarak yenik başlamış. Oynamadığını görüyorsun. Bari çirkefleşme. Roberto Carlos gitmek istiyormuş. Bence bir an önce nereye defolup gidiyorsa gitsin. Türk futbolunu kirletmeden ve akıllarda yine dünyanın en iyi futbolcusu kalarak...

Unknown dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
EmrE dedi ki...

Ne var, ne yaptı Carlos bu kadar? Faulse faul, şerefsizlik olan nedir?? Küfür mü etti, yüzüne mi tükürdü, kasti tekme mi attı ??? Biri profesyonel öbürü sinirine hakem olamayacak kadar profesyonel olamayan 2 futbolcunun mücadelesi. Aslında oradaki sinir o pozisyon için de değildi. Maç başından beri Carlos'u 1 kere geçememenin yarattığı sinirdi. Orada tavan yaptı sadece.

gomongo dedi ki...

Keita oyununu sahaya rahat yansitamayinca boyle olacak gibi duruyor. Kendi kanadinda benzer sikisikligi Kasimpasa macinda yasamisti, orada da Sancak agresif savunmasiyla Keita'yi oynatmak istememisti, ve ayni sekilde orada da savrulan bir yumruk gormustuk. Allahtan yumruk orada denk gelmemisti.

Ben de anlamadim hakkaten Carlos ne gibi bir serefsizlik yapmis? Kasti taban mi girmis, sakatlayici hareket mi yapmis? Nedir Carlos'un faulunu "serefsiz" kategorisine sokan? Fenerbahce formasi tasimasi midir?

Unknown dedi ki...

Keitanın, carlosu geçemediği için yumruklamasını düşünmek çok komik gerçekten. ozaman ayhanın bütün fenerbahçeli futbolculara tekme tokat dalması gerekiyordu.

benim söylemek istediğim şu; carlos çok çok iyi bir futbolcu ve tam bir gösteri adamı. Türkiye'ye geldiğinde sırf onu seyretmek için sahaya gelen binlerce taraftar olduğunu biliyoruz. halende bu amaçla gelen vardır. fakat carlos oyunu gösteriye çevireceğine soğutmak için elinden geleni yapıyor. Keita'yı kollarınla kapatmışsın hadi neyse, bari bacaklarını bırak. korkak herif "aman o topu bırak" der gibi, resmen adamı sarıp sarmaladı. seni geçtiyse bırak gitsin kardeşim. daha ne uğraşıyorsun yaa....

AKŞAM (http://www.aksam.com.tr/2009/10/26/haber/spor/3823/olay_adam_keita.html)
"Keita, ikinci yarıda Carlos kendini bir (((((güreşçi gibi!!)))) yere indirince rakibine yumruk atıp, kırmızı kartı gördü."

dediğim gibi keita bugün 5 maç ceza alsa hiç üzülmem. çünkü onun yaptığı hareketi düşündükçe, midem bulanıyor.

gomongo dedi ki...

@safak

"Keitanın, carlosu geçemediği için yumruklamasını düşünmek çok komik gerçekten. ozaman ayhanın bütün fenerbahçeli futbolculara tekme tokat dalması gerekiyordu"

Keita pek tabii ki Carlos'la girdigi mucadelelerden maglup ciktigi yahut sert faullere maruz kaldigi icin(ne derseniz deyin) sinirlenebilir. Bunun neresi komik anlamadim? Bence bu agresiflesmeyi Ayhan'la karsilastirma yaparak aciklamaya calismak daha komik. Ayhan'la Keita ayni futbolcular mi? Ayhan Keita ile ayni ahlaka/otokontrol ozelliklerine sahip? Ayhan kendine yapilan hareketlere Keita ayarinda mi tepki vermek zorunda? Bu ikisi ayri futbolcular ayri insanlar ve ayri karakterlere sahipler. En nihayetinde ayni olaylara farkli tepkiler verebilirler. Kusura bakma ama bu ornek ortaya sundugun iddiayi desteklemiyor, birak desteklemeyi yakinindan bile gecmiyor.

Ben bu adamin iki macta (ki her hafta eger ayni saatte olmazsa hem GS hem FB hem BJK maclarini izlerim, birini bile kacirmam) adim adima takip edildigini ve yapmak istediklerinin belli olcude engellenebildigini gordum. Biri Kasimpasa maci oburu Fenerbahce maci. Hayret ki iki macta da Keita zivanadan cikmis, rakiplerine el kol yumruk(her neyse) sallamistir. Ha belki tesaduftur bilemiyorum ama tesaduf olmadigini simdilik dusunecek kadar ornek var elimde, birbirinin karbon kopyasi iki olay. Karakteri hakkinda bana az biraz ipuclari vermistir. Ha yarin bigun baska mac olur, Keitayi cok fena kitlerler, ama Keita pamuk gibi sakin, rakibini open sarilan bir adam olur o zaman dusunuruz.

Puskas dedi ki...

Abi Carlos Keita'yı niye bırakacak ya gol pozisyonu mu olsun ? Futbol bu netice oyunu maç 2 - 1. Carlos maç başından beri ilk defa geçilicek Keita'ya ama skor kritik tabi ki indirecek Keita'yı.Gayet profesyonelce ve tam olması gereken yerde yapılan bir faul.Biz ülke olarak 96 da Hırvatistan ile oynadığımız maçta gole giderken Vlaoviç'i indirmedi diye Alpay'ı yerin dibine sokmadık mı fair playın zamanı mı diye.Gayet yerinde bir faul ve Rijkaard'ın da söylediği gibi gayet anlamsız bir hareket.

Unknown dedi ki...

tamam kardeşim, ozaman bu ülkede futbol oyunu görmek yerine; güreş, boks vb. diğer tüm uzakdoğu sporlarını izlemeye devam edelim. madem herkes bundan zevk alıyor. banane...

WarBlood dedi ki...

Galatasaray'lı oyuncuların her zamanki oyuna gelerek mağlup oldular.Şimdi bir Galatasaray taraftarı olarak,oyuncularımız gerildi,attıkları gol ofsayt,penaltı penaltı değil,hakemin kafası yarıldı,maç oynatılmamalıydı,Emre Baroş'un ayağını kırdı,sarı kart bile yemedi,Baroni Arda'ya durduk yere bulaştı,daha maç başlamadan onu diskalifiye etti gibi,bir sürü bahane bulabiliriz.Ama artık içimden gelmiyor,inandırıcı gelmiyor.biz bu Ligin en iyi hücum yapan takımıyız,ama adamakıllı pozisyon bulamadık,pas yapamadık,defans hiç yapamadık,futbol namına hiç bir şey ortaya koyamadık.Neden?Çünkü gergindik,taraftarda gergindi,futbolcuda gergindi.Hadi taraftarın gergin olması doğal,ama futbolcu sakin olmalı.Biz bu stadda galip gelmek istiyorsak,sakin olmalıyız.Yok o bunu yapmış,yok öbürü öyle tahrik etmiş.Kapılmayacaksın kardeşim tahriğe.Sen trilyonlar kazanıyorsun,yeri gelince ben profeyonelim diyorsun,o zaman çoğu maçta olduğun gibi bu maçtada sakin olacaksın,sadece futbola adapte olacaksın.Biz bu kafayla gittiğimiz sürece,hep yeniliriz fb'ye.Hep te aynı şeyleri söyleriz...

Gündüz Feneri dedi ki...

işte aklı selim bir gs taraftarı... sizin de bu ülkede yaşadığınızı bilmek, görmek ne güzel... başarılar kardeş.