12 Eylül 2009 Cumartesi

ManCity ciddi

Sezon başından beri Arsenal ile ilgili hiç iyi şeyler yazmadım ama takım sezona şahane başladı. Hemen havaya girdiklerini van Persie'nin bir demecinden görebilirdiniz: "Bizi eleştirmek için erken konuştular." Oysa bana göre erken konuşan van Persie'nin kendisiydi zira 3 galibiyet aldın diye bunca dev takımın yer aldığı bir ligde, bu kadar genç ve çaylak bir kadro ile şampiyonluk türküleri söylemeye başlamak tam anlamıyla kendini bilmezliktir.

Öte yandan Man City için ise hep iyi şeyler söyledim ve buna da "öyle iyi oyuncular almakla iyi takım olunmuyor" diye hemen karşı çıkanlar oldu. Bugünkü neticeye bakıyoruz: City, Arsenal'i 4-2 yenmiş. İnsanlar bugüne kadar parayı basıp yıldız oyuncuları bir takıma doldurma yoluna giden onlarca takıma bakıp, bundan "genel" bir sonuç çıkarmakla çok büyük bir hata yapıyor; bence bugünkü hüsrandan bunu anlamaları lâzım. Çünkü toplama takım yapmak başarının garantisi olmasa da, "iyi futbol, iyi futbolcularla oynanır" tezini bir kenara koymak gerekiyor. Ayrıca önemli olan şey, topladığınız oyunculardan müteşekkil kadronun (dikkat buyurunuz) "kimyasının" ne durumda olduğudur. Ona bakarsak, Chelsea de toplama takım kurmuş ama 48 yıl sonra ligde şampiyonluğa ulaşmayı başarmıştır. Futbol analizi ile ilgili her yazımda vurgu yaptığım "takım kimyası" burada anahtar kavram. City'nin kurduğu kadronun kimyası da o kadar düzgün ve homojen ki, o takım için benim söylediklerimden daha karamsar düşünmek çok zor. Bir takım yıldız forvetlerinin yanı sıra, Barry, De Jong, Ireland, Kompany, Johnson gibi oyuncuları takımına katıyor ve bunların arkasına Toure, Richards, Lescott, Bridge gibi savunmacıları koyuyorsa, ne yaptıklarını çok iyi biliyorlar demektir. Bu, bu sene ligi kazanacakları anlamına gelmez (amaç ilk 4 zaten) ama kurdukları takımın Arsenal'den daha kaliteli olduğu da kesindir. Arsenal'i tutuyor diye bir insanın çıkıp bu konuda (sezon başında bazılarının yaptığı gibi) peşinen naralar atmak beyhudedir. Sezon sonunu bekleyelim, o herkese göre "dehalar dehası", oysa bana göre asla büyük takım hocası olamayacak olan Wenger'in stratejisinin ne sonuç vereceğini hep birlikte göreceğiz. Ben Arsenal'ın ilk 4 için bile şansının minimum olduğunu düşünüyorum; başından beri olduğu gibi.

Bu arada Chelsea'nin bu sezon ikinci kez geriden gelerek son dakika golüyle maç kazanması, onların da bu seneki şampiyonluk için ne kadar istekli ve kararlı olduğunu gösteriyor. Golden sonra o kadar müthiş kariyere sahip oyuncuların yaşadığı sevinç de pek çok şeyi anlatıyor zaten. Şimdi Tottenham-United maçında sıra. Ben ev sahibinin yenilmeyeceğini düşünüyorum ama her durumda şahane bir maç olacağı kesin.

Blackburn - Wolves 3-1
Liverpool - Burnley 4-0
City - Arsenal 4-2
Portsmouth - Bolton 2-3
Stoke - Chelsea 1-2
Sunderland - Hull 4-1
Wigan - West Ham 1-0

2 yorum:

joyous dedi ki...

Maçı izleyip de bu yorumu yapmanız, bana pek mümkün gözükmedi, galiba izlemediniz.

Wenger gibi hocanın tek eksikliği, çok şanssız olması, Ferguson, Ancelotti, Benitez gibi hocaların yanında. Yoksa benim diyen büyük takım hocasına sadece 5 çeker, herşeyiyle takımıyla.

Tek kelimeyle dağıttılar, City'i. Top oynayarak ezdiler, diğer Manchester ekibine yaptıkları gibi.

Sizi uzun zamandır takip ediyorum, çok değerli buluyorum görüşlerinizi, çok iyi anlıyorsunuz futboldan. Ama konu Arsenal'a gelince, ön yargılısınız, skor yazarlığı yapıyorsunuz.

Futbolu bu kadar seven bir kişiliğin Arsenal'ı sevmemesi imkansız gibi geliyor. İlginç...

Gündüz Feneri dedi ki...

kardeş arsenal'ı sevmiyor değilim, sadece wenger'i sevmiyorum. eğer bir gün takım değiştirip gerçekten real'e falan giderse o zaman göreceğiz. ayrıca maçı seyrettim, ispanya-türkiye maçına tercih ederek...