Sezon başından beri yazdığım her şey dün gece bir kez daha belgelendi. Ne diyoruz? Denizli asla ve asla iyi bir teknik direktör değil. Bu kanaate ulaşmamızdaki gerekçeler ne peki? İlk olarak kendisinin futbola bakış açısı. Geçen haftaki beraberlikten sonra diyor ki hoca, "yetenekli ayaklarımız iş yapmadığı için golü bulamadık." Yahu adam, eğer her maçı yetenekli ayaklar çözecekse senin orada işin ne? Beşiktaş'ın katı savunmalara karşı "organize ve hazırlanmış" doğru düzgün 2-3 atak bile yapamadığını 1 senedir yazıyorum. Neden böyle oluyor? Çünkü Mustafa Denizli'nin "böyle bir bilgisi yok". Bir takım nasıl ve hangi hazırlıklarla organize bir atak yapar, kapanmış savunmaları hangi kombinasyonlarla geçebilir vs. Mustafa Denizli bu konuda hiçbir şey bilmiyor. Eğer teknik direktörlük 433, 442, 352 vs. oyuncuları dizip "çıkın sahaya oynayın; pas yapın, yardımlaşın, topu kaptırınca pres yapın ama kapamazsanız topun arkasına geçin, savunmada birbirinizin kademesine girin, gereksiz çalım atmayın vs." demekse neden ben, sen, o teknik direkötörlük yapamasın ki? Bugün bir büyük takım hocası olmanın en büyük sorumluluğu, kapanan rakiplere karşı katı savunmaları aşacak bir organizasyonlar bütünü oluşturabilmektir. Denizli'nin takımlarında 15-20 senedir bunun zerresini bile göremiyoruz. Revivo, Rapaic, Balic, Yusuf, Mosheau, Delgado, Tabata vb. futbolculara "ölümüne ihtiyaç duyması" ve bunların peşinden koşması o yüzden. İstiyor ki kendisi bir şablon oluştursun, takım savunması hallolsun, nasıl olsa bu oyuncular maçı alır. Böyle teknik direktörlük olmaz.
Ne kadar kötü ve yetersiz (ayrıca demode) bir hoca olduğunu CL'de daha net şekilde göreceğiz. Geçen seneden beri bunları yazıyorum ama aklı başında Beşiktaşlılar dışında bazı aklı evveller, takım şampiyon oldu diye havaya girip buradan (başta nefret ettikleri) Mustafa Denizli'yi savunmaya kalktılar. Şimdi ne düşünüyorlar merak ediyorum.
Denizli'nin takımının hevesi, iştahı, arzusu yerinde. Antrenmanlarda da sorun yok belli ki, fizik gücü iyi takımın. Ama iş doğru şablonu bulmak, oyunu doğru okuyup uygun değişiklikleri yapmak ve kapanmış defansları aşacak organizasyonları oluşturmak olduğunda, tam anlamıyla çuvallıyor. Sahanın (Ferrari ile birlikte) en iyi üç oyuncusundan ikisi olan Serdar ve Ernst'i çıkarmak nasıl bir skandaldır?
Sonuç olarak duran toplardan, karambollerden ve rakibin bireysel hatalarından doğacak gollere bel bağlayan bir büyük takım olabilir mi? Beşiktaş şu anda tam anlamıyla böyle işte. Allah taraftarlarına sabır versin.
3 yorum:
Kardeş 10 numara bir yorum olmuş.
Az bile yazmışsın.
Maalesef BJK'yi CL'de çok kötü sonuçlar bekliyor.
Puan alabilmeleri bence başarı olacaktır.
Hacı güzel yorum yapmışsın.
Türkiye'de başarılar gerçeklerin üzerini örtüyor.
Biz şampiyon olduk ama top oynamadan.
VE mustafa denizli geldiğinden beri de top oynamışlığımız yok.
İleriki zamanlarda da oynamamız imkansız.Bizi Ancak İbrahim Altınsay'ın başkanlığı kurtarır.Ertesi Gün Premier LEagu'ten başlarız iBrahim Altınsay'la..O zaman Türkiye'de bir Arsenal'in kapısı açılır ama bu olamayacak hayaller.
Kesinlikle haklisin. Denizli iyi bir teknik direktor degil. Ayrica CL'de bunun daha net ortaya cikacagina da katiliyorum. Gecen sene yaraticiliktan uzak, duz futbol oynayarak kazanilabilen bir seneydi (ki nispeten iyice ama duz futbol oynayarak ikinci olan Sivas'in bile Avrupa'daki durumunu gorduk). Insallah biz kotumserizdir ama gorunen koy de kilavuz istemez.
Yorum Gönder