10 Ağustos 2008 Pazar

Savio

Onu ilk kez 1995 yılındaki Copa America'da Breziya millî takımından hatırlıyoruz. O zamanlar HBB diye bir kanal vardı ve özellikle Güney Amerika futboluna çok ilgi gösterirdi. Biz de sabahın köründe kalkıp o maçları seyrederdik. Asprilla ve Rincon'lu Kolombiya'nın Arjantin'i deplasmanda 5-0 yendiği maçı da yine o kanaldan seyretmiştik. Futbol tarihinin en unutulmaz maçlarından biriydi. O dönemler için o kanalın yaptığı hiç de fena bir hizmet değildi aslında.

95'deki o turnuvada ayrıca Roberto Carlos da dünya futboluna kendisini tanıttı, Juninho da. Bir de 11 numaralı formasıyla Savio Bartolini vardı. Carlos o turnuvadan hemen sonra Inter'e, Juninho da 4 ay sonra Middlesborough'ya transfer oldu. Savio ise 2 yıl bekledi. 97 yazında Real Madrid'e 3 M gibi mütevazı bir bedelle transfer oldu ve bu takımda tam 3 Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu yaşadı. Özellikle sezon ortasında Toschak'ın yerine gelen Del Bosque tarafından 5-3-1-1 sisteminin solunda görev verilerek 99 yılındaki şampiyonluğa büyük katkıda bulundu (o kadro: Casillas - Salgado, Ivan Campo, Helguera, Karanka, Roberto Carlos - McManaman, Redondo, Savio - Raul - Morientes). Daha sonra 2002 yılından itibaren sırasıyla Bordeaux, Zaragoza, Flamengo, Real Sociedad ve Levante'de forma giydi. Yılbaşından beri dinleniyordu ki, şimdi Kıbrıs Rum Kesimi'nin Anarthosis Famagusta takımına transfer olduğunu öğrendik.

Savio biraz çıtkırıldım görünen ama son derece zarif bir futbolcuydu. Adam geçip sıfıra inme konusunda, iyi orta yapma konusunda neredeyse bir uzmandı. Avrupa futboluna adapte olduktan sonra oyununu daha da geliştirmişti. Neden Real'den gönderildi, neden daha sonra hep vasat takımlarda oynadı, şimdi böyle nerelere düştü, gerçekten ilginç. Ama onu seyreden futbolseverler herhalde kendisini hiç unutmayacak.

Hiç yorum yok: