23 Ağustos 2008 Cumartesi

Kadri bilinmeyenler #2: Selçuk Şahin

Selçuk Şahin, İstanbulspor'un Aykut Kocaman ile (klişe tabirle) "lige renk kattığı" dönemde parlamış ve ümit millî takımın değişmez isimlerinden biri olmuştu. 2003 yazında Fenerbahçe'ye geldiğinde fiziksel özellikleri neredeyse kusursuz, pres bilgisi olan, yer tutmayı becerebilen, özgüveni yerinde genç bir yıldız adayıydı. Daum döneminde istikrarlı bir çizgi tutturamamış olsa da her sezon 20-25'ten aşağı lig maçı oynamadı. Zico döneminde ise bu sayı hep geriye gitti, sonunda yedek bir oyuncu olup çıktı. Ama forma bulduğu zamanlarda gösterdiği gibi, ülkemizde sıkıntı yaşadığımız bir mevkî için biçilmiş kaftan diyebileceğimiz özelliklerini hâlâ muhafaza ediyor.

Hele de şimdi Aurelio gittikten sonra Fener takımında pres yapmayı en iyi bilen ve uygulayan oyuncu Selçuk diyebiliriz. Selçuk'un ön libero için yeterliliğine ve yetkinliğine baktığımız zaman, misal Uğur Boral'ın sol açık için sahip olduğu yeterliliğin çok çok ilerisinde olduğunu da rahatlıkla söyleyebiliriz. Buna rağmen her nedense ilk 11 için en uygunsuz isim olarak her sezon başında mutlaka Selçuk ilan ediliyor. Hemen onun mevkii için oyuncu transferinden söz ediliyor. Halbuki Fenerbahçe'ye şu an için en gerekli transferler orta sahanın sağ ve sol tarafında oynayacak iki oyuncu. Öyle ki, ortada Selçuk'un yanında, ikinci bir ön libero değil de Emre (ya da cinayet devam ederse Alex!) olacağı için bu kanat oyuncularının Kazım, Burak ve Uğur gibi çizgi oyuncusu değil, ortanın içinde de oynayabilen futbolcular olması lâzım (misal sağ taraf içim Topuz, başka da bir alternatif yok).

Selçuk şu anda ilerde Alex-Guiza'nın (ya da Semih), onların arkasında Emre'nin ve ortanın kenarlarında da Topuz gibi iki oyuncunu bulunduğu bir Fenerbahçe takımında çok rahat bir şekilde ilk 11 oynar, hiç de sırıtmaz. Sadece pas hataları konusunda ve rakibin kontrataklarını keserken yaptığı dalışlar sonucu gördüğü sarı kartlar konusunda biraz telkine ihtiyacı var. Bunları aşıp düzenli forma giydiğinde millî takımın da değişmez isimlerinden biri olacağını içtenlikle düşünüyoruz. Allahını seven birileri çıkıp da şu yarım akıllı yönetime bunları anlatsa ne güzel olurdu...

2 yorum:

methaldar dedi ki...

Bir de top kontrolü zayıf. Bazen ayağına dolanıyor top. Sevilla maçında 2. golde orta sahadan kaptırmıştı bu yüzden. Fener'e önde basan bir Anadolu takımı olmadığı TSL'de fark edilmiyor. Diğer bir sorunu da sakatlanmaya meyilli bir oyuncu. O pozisyonda biraz daha dayanıklılık gerekiyor bence. Bunlar haricinde gayet akıllı top kullanan, dikine oynayabilen, iyi top çalan bir oyuncu.

Adsız dedi ki...

2003-2008...Koskoca beş sene...Kadrinin bilinmemesinde hiç mi kabahati yok.Beş yılda 1 gr ilerleme var mı?Tamam haksızlık da yapılmıyor değil ama "hiç şans da verilmedi" denilemez.Gereksiz top kaybını önlemek adına nasıl bir çalışma yaptığını çok merak ediyorum...