Arsenal ve daha da önemlisi Arsene Wenger için iki-üç sezon önce yazdığımız yazılar ve maalesef gözleri kör olmuş arkadaşların yorumları aşağıda.. Arsene'e "dünyanın en iyi hocası" bile denirken bu yazıları yazmak "köyün delisi" muamelesini de beraberinde getiriyor ama sonunda haklı çıkan hep biz oluyoruz. Üç yılda 1 veya 2 istisna dışında hep böyle oldu. Yine bizim iki yıl önce söylediklerimizi, insanlar şimdi söylemeye başladı. Benimse aşağıda söylediklerime ekleyecek bir şeyim yok, ne dediysek o..
Edit: Bu arada 2 Ağustos 2008'de yazdığımız yazıda Wilshere'in gelişini de müjdelemişiz. Hey gidi günler..
4 yorum:
Yanlız, senin bu yazıları yazdığın sezonlarda, Arsenal şampiyonluk mücadelesinde her zaman olmuş. Hatta yazılarından bir tanesinde ilk 4'e bile giremez demişsin. Şöyle de bir durum var, Arsenal bu ekstra genç oyuncu sevdasına Emirates'i yaptırırken düştü, ve bir yerde okuduğuma göre 390m pound harcamış ve kendi imkanlarıyla yaptırmış(tabi sponsorların da katkısıyla), yani devlet eliyle yaptırmamış :). Son 2-3 senedir yavaş yavaş biraz daha fazla transfere harcamaya başladı.
Bir de mesela yetiştirdiği oyuncuları da elinde tutamamasının nedeni yine ekonomik şartlar, Nasri'nin gitmesinin nedenlerinden biri de City'nin Arsenal'e göre 1,5 kattan daha fazla maaş önermesi. Harcanan bütçeler ile ligde elde edilen dereceleri kıyasladığımız zaman, oynanan futbolun güzelliğine de bakarak Arsene Wenger'in başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Ki City şu anda güçlü bir takım olmasına rağmen Arsenal'i izlemek daha keyifli.
Transfer için ise Nasri ve Cesc'in gidişinden sonra, Hazard, Montolivo ve Arteta ile ilgilendiği söyleniyor, Montolivo ve Hazard ile ben yine şampiyonluk yarışında olabileceğimizi düşünüyorum.
Son olarak da gelecek herhangi bir AW'nin yerine gelecek hocanın, şu bütçeyle Arsenal'i ilk 4'e sokabileceğini düşünmüyorum.
Not: Bakın Gary Neville bile ne demiş :) :
http://www.dailymail.co.uk/sport/football/article-2025700/Gary-Neville-Arsenal-fans-shouldnt-criticise-Arsene-Wenger.html
İlk 8 senesinde kendisine başarı getiren sistemden vazgeçip genç oyuncu sevdasına düştüğü aşikar, eğer Arsenal taraftarından dahi artık ciddi homurdanmalar geliyorsa da durum vahim.
Öte yandan şu son 2 3 seneye kadar (Henry veya Viera satışı diyelim mesela)bu durum (Genç oyunculara yüklen, transferde para harcama) zaruri idi aslında. Yeni stadın yapılışı bildiğim kadarı ile (Swiss Ramble blog'da illaki birşeyler vardır vakit bulunca kontrol edeyim) klubun ekonomik gücünü sonuna kadar zorluyordu ve yıldız oyuncuların satışı ve yerine Avrupa'nın diğer üst düzey takımları gibi transfer yapamama durumu dediğim gibi Wenger'in elinde olan birşey değildi.
Lakin artık ekonomik durum bir sorun olmaktan çıktı, bilakis Stadın tamamlanması ile birlikte avrupa'nın en zenginleri ile aşık atacak kapasiteye geldiler fakat bu sefer de Wenger gençlerin gelişimini kilitler gibi bir bahane ile transfer yapmamaya başladı. Tamam Wilshere'yi Song'u vs kazanmalarını sağladı bu fakat, "contender" bir takımın bu adamların gelişim sürecinde yaptıkları hatalara ya katlanmaması veyahut bu hataları tolere edebilecek güçte ve tecrübede bir kadro yapısına sahip olması gerekiyor. Arsenal'de belli bir süredir bu ikisi de yok, ve bu sene bana göre ilk 4'ün hatta Tottenham'ın durumuna bağlı olarak ilk 5 in dışında kalacak duruma geldiler. (Bu saatten sonra transfer yapılsa da, bunların ülkeye ve Arsenal'in sistemine alışma sürelerini düşünürsek)
Bir ManU sempatizanı olarak beni rahatsız etmiyor tabiki beter olsunlar ama :) Arsenal'in durumu hakkında bir iki kelam etmek istedim ;)
@los turcos
kardeş, benim dediklerimi teyit ediyorsun zaten. neymiş, city 1,5 kat para teklif ediyormuş.. ben de diyorum ki, sen maaş olarak bunları tatmin edemeyeceksen bir süre sonra, niye yetiştiriyorsun kardeşim? bak, eleştiriler olamasa arsha'yı bile almayacaktı geri zekâlı wenger.. sen önce takımın kimyasını oluştur, "kazanma alışkanlığı olan" bir takım kur, sonra ferguson gibi ufak ufak monteler yaparsın. ama 11 tane çocukla sahaya çıkarsan geçeceksin hikaye anlatmayı, kusura bakma.. böyle şamar oğlanına dönersin işte..
ayrıca benim yazdığım yıllarda mücadele içinde olmuş da ne olmuş? taraftarın derdi kupa kazanamamak ve daha önemlisi "büyük takım kimliğinden uzaklaşmak".. her sene ikinci olsan kaç yazar, tokat üstüne tokat yiyorsun..
büyük takımların işi oyuncu yetiştirmek değil.. hadi 5 sene bu işi yapıp taraftarı da buna ikna ettin diyelim, bari yetiştirdiklerini elinde tut da meyvesini ye.. ingiltere'nin en şanlı kulüplerinden biri, city'nin altyapısı hâline geldi. ayıptır, yazıktır..
ya arkadaş, niye kızdın :). gerçi hevesim de yok yazmaya, heves bırakmadı federasyon vs. sağolsun da. benim dediğim şu, arsenal city kadar para verecek durumda değil, yani arsenal'e arapların city'ye akıttığı gibi para akıtılmıyor, ki arsenal bildiğim kadarıyla en azından popüler takımlar arasında arap, amerikalı, rus sahibi olmayan tek takım. bunu korumak bence önemli. şimdi genç oyuncu yetiştirmesin, tamam da bak mesela mata'yı almak istedi alamadı, chelsea bayıldı paraları aldı rus sahipleri sayesinde. ancak bu para sıkıntısı bahsettiğim gibi stad olayından kaynaklanıyor, bundan kurtulduğu anda finansal anlamda sahipli takımlar gibi bir bütçeye sahip olacak. ama o sahipli takımlar, sahiplerinin canı sıkılınca ne yapacak? ikinci olduktan sonra ne kıymeti var diyosun ama benim demek istediğim düşük bütçeyle bile adam senelerdir kafaya oynayabiliyor.
Bir de şu gelişme var, altyapıdan da çok iyi oyuncular geliyor artık, önceden genç iyi oyuncuları satın alıp eğitirdi daha ziyade, şimdi wilshere, ramsey, frimpong(ki bu adam müthiş bi oyuncu olacak gibi görünüyo, şu an bile çok iyi) gibi oyuncular da geliyor. Birkaç yıl sonra hem iyi genç futbolcular bulabilen, hem altyapısından muazzam oyuncular yetiştirebilen, hem yıldızlaşmış oyuncuları elinde tutabilen ve hem de nitelikli ve tecrübeli oyuncuları kadrosuna katabilen bir takım haline gelecek diye düşünüyorum.
Bir de ferguson örneğini veriyorsun ama bence Arsene oyuncu buluğ yetiştirme konusunda Fergusonun da önündedir, ki C.Ronaldonun united'dan önce arsenalle anlaşma noktasına gelip, yine parasal durumdan dolayı anlaşamamış olması gibi bir durum da var.
Yani en azından benim düşüncem böyle, belki de senin dediğin doğrudur tabi, konu üzerinde otorite olduğum da söylenemez :).
Yorum Gönder