26 Temmuz 2011 Salı

Liglerin ertelenmesi

TFF, en başından beri söylediğim ve beklediğim üzere mütemadiyen "zaman kazanma"ya dayalı bir taktik sergiliyor. Şimdi de ligleri 9 Eylül tarihine kadar ertelemişler. 1.5 aylık sürede neye ulaşmaya çalışıyorlar, 26 klasörlük belge ve bilgilerin "tamamını" gördükleri halde hâlâ neden bir kanaat oluşturamıyorlar, belli değil. Ama şurası bir gerçek: Omurgasız ve güven vermeyen bir federasyonumuz var. Sürecin en başından beri kendileri ne dediyse, o söylemlerle çelişen birçok tutum sergilediler. Rüzgâr nereden eserse oraya doğru eğilen bir görünüşleri var. Böyle bir kurumun özgüvenli, en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş, sağduyulu ve sağlıklı bir karar vermesini beklemek de safdillik olur.

Aşağıda Erkan hocamızın davanın süregidişiyle ilgili tespitlerini de okuduktan sonra zaten verilecek hiçbir kararın sağlıklı olduğunu söylemek mümkün olmayacak, bu da ayrı. Hadi verildi, herkesin istediği olup takımlar küme düşürüldü diyelim. O zaman bu savcılar, hâkimler, embedded gazeteciler, televizyonlar, TFF vs. hepsi, Fenerbahçe ve bizler tarafından açılmış davalarla uğraşacak. Adil yargılanma, insan hakları ve soruşturmanın gizliliği hususunda yapılan ihlalleri, dünyanın başka hiçbir ülkesinde görmek mümkün değil zira. Daha yeni başlıyor diye ondan dedik, bu iş "hadi bakalım gidin paşa paşa Bank Asya'da oynayın" demekle bitmeyecek. Biteceğini zannediyorlar ama bitmeyecek. Fenerbahçe taraftarının takımına olan bağlılığını bu takkeli ve cüppeli zevat biraz fazla hafife aldı. Cadde eyleminde ve Shakhtar maçında o sevgi ve bağlılığın "fragmanı" ile karşılaştılar. İktidar partisi, 2 günde bir yaptırdığı seçim anketlerinde de muhtemelen birtakım gerçeklerle yüzleşiyordur. Ama onlar ve bugüne kadar tüm yaşananlar henüz buzdağının su üstündeki kısmı. Her şey #dahayenibasliyor.

Hiç yorum yok: