Dünkü deplasmana Caner-Stoch ikilisiyle çıkacağı söyleniyordu Kocaman'ın ve ben o durumda Burhan Eşer'in o kanadı felç edeceğini düşünüp endişe duyuyordum. Andre Santos-Caner gibi savunma olarak en sağlam denebilecek ikiliye rağmen Burhan yine de etkili olup golü attırdı maç başında ama ondan sonra çok etkili bir varyasyon göremedik o kanatta. Dia'nın yokluğunda Kocaman'ın sol-önde ya Caner ya da Özer'i oynatması lâzım. Maçın sıkıştığı anlarda da son yarım saatte Stoch oyuna sürülebilir. G.Saray maçı örneğinde olduğu gibi rakip savunmanın dengesini bozup etkili de olabilir.
Emre belki çok iyi oynamadı ama takım kimyası açısından onun varlığının ne kadar elzem olduğu dün bir kez daha görüldü. Kaldı ki Emre belki gollük paslar atmıyor, kritik toplar oynamıyor ama onun varlığında o işleri Alex'in daha fazla yaptığını da net bir şekilde gözleyebiliyoruz. Emre gerideki pas trafiğini yönettiği için Alex geriye kadar gelmek durumunda kalmıyor, bu çok açık. Ama Emre yoksa orada kim oynarsa oynasın takım topu çeviremez bir duruma düştüğü için Alex defalarca orta yuvarlağa kadar gelip o trafiği kendi yönetmeye kalkıyor. Bu yüzden de forvet ile orta sahanın arası inanılmaz şekilde açıldığı için Niang yalnız kalıyor. Alex'in 3. bölgede etkili olması için Emre olmazsa olmaz bir oyuncu. 31 yaşında olduğu da düşünülürse Fenerbahçe'nin Gökay'ı şimdiden 2-3 sene sonrasına hazırlaması lâzım. Gökay Türkiye'nin en iyi orta saha oyuncularından biri olabilecek kumaşa sahip çünkü. O zamana kadar da Emre'nin sakatlanmaması için dua edilecek, yapacak başka bir şey yok.
Fenerbahçe yine iyi oynamadı dün. Zaten son haftalarda stres arttıkça oyun kalitesi giderek düştü ve şu anda kendi standardını buldu. Elbette maçlar kazanıldığı müddetçe bunun bir önemi yok ama maçların kazanılmasını daha zor kıldığı kesin. Dün peş peşe o iki gol gelmese Fener'in maçı kazanması (olağanüstü koşullar oluşmazsa) imkânsıza yakındı. Beraberlik golünün bile o kadar kısa süre içinde bulunması büyük bir şans iken, üstüne bir de öne geçti takım ve ondan sonra kalitesiyle maça hâkim olmayı başardı. Aksi durumda ne olurdu, bunu hiç bilemeyeceğiz ama şahsi kanaatim hiç iyi şeyler olmayacağı yönünde..
Deplasmanlarda böyle oynanması bir derece sineye çekilebilir ama gelecek haftaki G.Antep maçında asla Bursa karşısındaki gibi başlamaması lâzım Fenerbahçe'nin. 10 maçlık galibiyet serisi, hatta geçen sezonun son 11 haftasındaki seri Bursa maçındaki gibi bir oyunla sağlanmadı. Fenerbahçe'nin o muhteşem taraftar önünde biraz (fazla değil ve zaten fazla olması da gerekmiyor) risk alıp mutlaka ilk 15-20 dakikada rakibini boğması ve sıkıştırması gerekiyor. Bunu yapabilecek bir oyuncu topluluğu mevcut ve bir arada oynama alışkanlığını da yavaş yavaş kazandıkları için bu tarz bir pres oyununu en az riskle kotarabiliyorlar. Bunu defalarca gördük daha önce. Ha, elbette bu presi 90 dakika sürdürmek mümkün değil ama Fenerbahçe zaten o baskıyla ilk golü bulunca ikinci çeyrekte oyunu rölantiye alarak aktif dinlenmeye geçiyor. Sonra gerektiğinde ikinci devrede yeniden bir süre vites yükseltip istediğini alıyor. G.Antep maçında kontrollü olmak şart, çünkü rakip tehlikeli ama ilk dakikadan itibaren aşırı tedbirli bir oyun oynanırsa rakibi çözmek zorlaşabilir.
Haftaya G.Antep maçı sonrası Fener'in liderliği geri alacağını düşünüyorum. Ondan sonra takımın önü açık. Dünkü Eskişehir maçı, sezonun gidişatı açısından tarihî bir maçtı. Sezon bittiğinde bunu daha iyi anlayacağız.
Eskişehir 1 - Fenerbahçe 3
1 yorum:
bence liderliği bu hafta alırız rahat ol...
ayrıca caner'in kadın kız ayağı pek fazla yok.o yaptıklarının hepsi sadece bir kadın içindi ve şuanda o kişiyle evli ztn.bundan sonra sol bek'e çekilmediği sürece ben dahada form tutacağını düşünüyorum..
Yorum Gönder