4 Şubat 2010 Perşembe

Hasan Şaş

“Şimdi Fenerbahçe’yle oynayacağız tabii stresli Kadıköy’de... Saat 00.00-01.00... Herkes uyumuş, bende uyku yok. Oda arkadaşım da yok, tekim. Odamı paylaşmam... Diğer odaların altına bakardım, ışık arardım, kim uyanık diye... Koridorları gezerdim. Hatta Emre Aşık ‘Yine uyumadın mı?’ derdi. Odasına giderdim. O da ‘Fenerbahçe maçları böyledir’ derdi. O statta yenilmek çok kötü bir şey... İyi oynasan da kaybediyorsun, kötü oynasan da... Büyü mü var statta anlamıyorum. En iyi kadroyla gittik, yine yenildik. En iyi maçımızı oynadık, yine yenildik. Hiçbir şey anlamadım. Bir gün çok iyi oynadık 30 dakika... Fenerbahçe’yi stadında hapsettik. Kezman topu aldı, vurdu. Top Ergün ağabeyin poposuna değdi. Auta gidiyordu, gol oldu. Ergün ağabey dedi ki; “Ulan ne oluyor?’ Ne oluyoru var mı, orana çarpıyor, burana çarpıyor yine gol oluyor. Büyülü bir stat”.

(Mondragon’un mum yaktığı maçla ilgili) “Bülent Tulun’a dedim ki, ‘Abi adam soyunma odasını yakacak, yine yeniliyoruz.’ Mum yaktı, şeyleri öptü, ama yok, yine yenemiyoruz."

Katıldığı bir televizyon programından...

Hiç yorum yok: