Dün gece izlediğimiz (yanlış anlamayın) bir Şampiyonlar Ligi çeyrek final maçı. Ama herhalde bu seviyede bir maçta tarihte verilmedği kadar düşük bir bahis oranı söz konusu, ev sahibi takım için. Misafir takım kim? Koskoca Chelsea; yani kadrosu neredeyse 350 milyon avro değerinde bir yıldızlar topluluğu. Ama o Chelsea hiç utanmadan, sıkılmadan 90 dakika boyunca rakibinin ne kadar büyük ve kendinden üstün olduğunu kabul eden kişiliksiz, korkak ve ezik bir futbolla defans yapıp, fark yememek için sahaya çıkmış bir görüntüdeydi. Dediğim gibi, bu seviyede bir futbol maçında bu kadar açık bir makas görmek, gerçekten de zor olsa gerek.
Barcelona maça atak ve istekli başladı ama karşısında Essien'i bile sağ açık oynatan bir zihniyet ve 9 kişilik organize bir alan savunması buldu. Her zamanki kolektif girişimler ve ayağa yerden-çabuk paslarla bu savunmayı delmek istediler ama ne yaptılarsa olmadı. İlk yarıda net olarak değerlendirilecek yegane pozisyonda ise Drogba'nın iki hamlesinde kaleci Valdes çok başarılıydı.
İkinci yarıda da görünüm pek fazla değişmedi. Bu devrede Barça'nın yakaladığı en önemli pozisyon Eto'o'nun orta sahadan alıp götürdüğü ama bencillik yaparak golü kaçırdığı andı. Sonuçta baktığımız zaman Essien, Lampard, Ballack ve Mikel'in dördünü birden oynatan korkak bir teknik direktör ilk maçta istediğini aldı. Ama kendi sahasında da takımını bu kadar defansif oynatacak kadar şahsiyetsiz değildir herhalde. Ben Barcelona'nın turu geçeceğini düşünüyorum.
1 yorum:
yunan milli takımı gibi oynadılar, 9 adam ceza sahasında!! barca bu futboluyla bu chelseaye elenirse futbol için yazık olur.
Yorum Gönder