24 Mart 2009 Salı

Avrupa liglerinde vaziyet #1: İspanya

İspanya'da Barcelona'nın 100 gol barajını aşacağını zaten herkes tahmin ediyordu. İlk 2 haftadaki 5 puanlık kayıptan sonra aylar boyu fire vermeyen takımın belli bir süre düşüşe geçmesi kaçınılmazdı. O düşüş geldiğinde asıl şaşırtıcı olan ise Real Madrid'in haftalar boyu hiç puan kaybetmemesiydi. Bunun üzerine bütün Real Madridliler (çevremizdeki kendini bilmezler de dâhil) bir anda havaya girdi ama Real'in de bir yerde mutlaka tökezleyeceğini düşünemediler. Ve şimdi fark yeniden 6'ya çıktı.

Real Madrid'in kadrosu bence Barça ile mücadele edecek kapasiteye sahip değil. Klasına rağmen artık iyice ağırlaşan ve güçten düşen Raul ile Guti'nin miadı yavaş yavaş doluyor. Van Der Vaart ve Sneijder adeta müzmin sakat, zaten fizik olarak yetersiz oyuncular. Huntelaar bence iyi golcü ama iyi bir futbolcu değil, bu kadar büyük bir takımın 9 numarası hiç değil. Higuain ve Gago ikilisi, üzerine takım inşa edecek kadar potansiyel vaat ediyor, Marcelo ile birlikte bence bunlara yatırım yapılmalı. Ama onlar hâlâ yıldız isim peşinde taraftarı uyutuyorlar.

Kalede Casillas, sağ bekte Ramos, defansın ortasında Pepe, sol bekte Marcelo, ön liberoda Gago, forvette Higuain kadroda tutulup geri kalanının "fiziken güçlü" ve "takım oyuncusu olan" isimlerle güçlendirilmesi lâzım.

Barça ise çok daha homojen ve kimyası düzgün bir kadroya sahip. Sezon başında Eto'o'yu göndermenin ne büyük bir hata olacağını ve Guardiola'nın yanlış yaptığını; Kamerunlu'nun Deco ve Ronaldinho'dan farklı olarak futbolunun gerilemediğini vs. yazmıştım. Şimdi Eto'o'yu tutabilene aşk olsun. Dünyanın en iyi orta sahası Xavi, Iniesta ve Toure ile Barça'da bence (çoğu kişiye göre de böyledir). Dani Alves, Puyol ve Marquez'de de bir sorun yok. Bence bu sene şampiyon olacak takıma bir sol bek, bir de sol açık alınırsa tadından yenmez.

Atletico Madrid için, hemen hemen hiç kimsenin katılmayacağı bir görüşüm var. Bence takım kadrosunda kimyayı bozan oyuncu Kun Agüero. Agüero ve Forlan ikilisi yetenekli olabilir ama hem pres özelliği olmayan hem de 9 numara oynamayı bilmeyen oyuncular. Bunlardan Kun tutulup Forlan da gönderilebilir, ki muhtemelen herkes bunu tercih edecektir; ama bence dolaşarak oynayan Agüero yerine bu sezon inanılmaz bir vurucu portresi çizen Forlan ile kaleye sırtı dönük oynayan bir santrfor kusursuz bir hücum hattı oluşturacaktır. Bu kadar müthiş bir kadrosu ve orta sahası olan bir takımın defansına 1-2 takviye, kaleye üst düzey bir kaleci, bir pivot santrfor ve üst düzey bir hoca almadan başarılı olması pek mümkün değil.

Valencia'da ise akılları durduran, bir türlü çözemediğim, inanamadığım bir gudubetlik var. Takımda Villa gibi kusursuz (ve sırtı dönük de oynayabilen) bir golcü var. Mata ve Joaquin gibi inanılmaz açıklar; Albelda gibi düz ama savaşçı bir ön libero; Manuel Fernandes ve Baraja gibi iki yönlü orta saha oyuncuları ve millî takımın gediklisi olan kaliteli defans oyuncuları var. Buna rağmen yıllardır nasıl başarılı olamıyorlar, aklım almıyor. Her şeyden önce çok çok iyi, elindeki malzemeden en üst verimi alabilen kaliteli bir hoca alınmalı. Yoksa her sene kimsenin adını duymadığı hocalarla çalışarak bir arpa boyu ilerleme sağlanamıyor.

Villareal'de de tıpkı Atletico'da olduğu gibi iyi bir 9 numaranın olmaması ciddi bir sorun. Rossi inanılmaz yetenekli bir forvet ama devamlılığı yok. Nihat müzmin sakat. Llorente ve Franco da istikrarsız. Ayrıca orta sahada da Senna ve Cazorla dışında formunu belli seviyede tutabilen, sezon boyu güvenilebilecek oyuncu yok. Buna rağmen Şampiyonlar Ligi'nde ilk 8'e kalmaları bence büyük başarıdır. Oradan ileri gitmeleri de mümkün, çekebilecekleri en iyi kurayı çekip Arsenal ile eşleştiler. Arsenal çoluk-çocukla bir şeyler yapmaya çalışıyor. Yine de tur ortada elbette. Ligde ise ilk 4'e girip yeniden bu kupada yer almaları büyük olasılık gibi görünüyor.

Sevilla, kadrosunun nerdeyse yarısını değiştirdiği bir sezonun sancılarını yaşıyor bu yıl. Büyük paralarla sattıkları oyuncuların yerine inanılmaz bir işbilirlikle hedefi vuran nokta transferler yapan Sevilla yönetimi, bence Avrupa'nın en iyilerinden biri. Alves'in yerine Konko, Keita'nın yerine Romaric, Poulsen'in yerine Duscher gerçekten de çok iyi transferler. Forvetleri neredeyse kusursuz. Defansa alınan Squillachi de savunmanın ortasını oldukça toparladı. Bu yılı ilk 3'te bitirmeleri büyük olasılık, seneye ise daha iyi olurlar.

Hiç yorum yok: