17 Kasım 2008 Pazartesi

Ligde 11. haftanın görünümü

Lider Trabzon, Cuma akşamı da yazdığım gibi çekirge misali sıçramaya devam ediyor. Gelecek hafta Sivas'ı da yenerlerse, kesinlikle şampiyonluğun en büyük adayı hâline gelecekler. Ama ben o maçı Sivas'ın kaybedeceğini hiç sanmıyorum. Sabırsızlıkla da bekliyorum.

Beşiktaş, Ekrem Dağ'ın ön libero oynaması, sahanın en iyisi olan Nobre'nin kenara alınması gibi abukluklara karşın Bursa deplasmanında resmen tek kale maç oynadı. Orta beşlisinin göbeği Delgado, Ekrem ve Tello olan bir takıma karşı bu kadar mahkûm oynuyorsa Bursa, gelecek haftalarda ligin alt sıralarına doğru yollanacaktır, orası kesin. Beşiktaş ise, göreve geldiği günden beri hakkında sürekli olumsuz görüş beyan ettiğim Mustafa Denizli'nin inanılmaz saçmalıkları ile kan kaybetmeye devam ediyor. Denizli'nin, şartlar ne olursa olsun kerameti kendinden menkul bir özgüveni var ama bu arada puanlar da bir-bir kaybediliyor. Yine de Fener ve G.Saray'ın böyle zayıf olduğu bir sezonda Beşiktaş'ın şansı her zaman var demektir.

Sivasspor, lig başından itibaren belirttiğim gibi kesin ilk 3 adayım ve bu yıl dikkatle seyrettiğim bir takım. Bu hafta da penaltısı verilmemesine rağmen tek golle de olsa 3 puanı almayı başardı. Kendi sahasında kesinlikle ligin en güçlü takımı onlar ama geçen haftaki Antalya maçı gibi zayıf maçları asla kaybetmemeleri lâzım. Eğer konsantrasyonları böyle iniş-çıkışlar göstermezse Sivas bu ligin en iyi takımlarının başında geliyor. Gelecek hafta Trabzon'u da deplasmanda yeneceklerini düşünüyorum.

Ankara ise Fener deplasmanında iyi başladı gibi görünüp ayağa pas yaptı. Ama çoğu zaman netice almaya dönük olmuyor bu paslar; al gülüm ver gülüm şeklinde yapılıyor. Biraz daha dik, istekli ve hücuma dönük oynamalı bu takım. Yoksa her maçları berabere bitecek. Ayrıca De Nigris ve Bilal'in de bu takımda her zaman forma giyebileceğini düşünüyorum. Gelecek haftaki G.Saray maçı, onlar için bir turnusol kâğıdı olacak.

G.Saray, çok zayıf bir Belediye karşısında rahat bir galibiyet aldı. Selçuk Dereli de bu kez devreye girme ihtiyacı hissetmedi. Şaka bir yana, o kadar tartışmalı bir Kocaeli maçı yönettikten sonra neden hâlâ ısrarla G.Saray maçı veriliyor bu adama, anlamak mümkün değil. Neyse, G.Saray takımındaki sakatlıklara akıl sır ermiyor bu arada. Sezon başından beri her türlü sakatlık çeşidini gördük, şimdi de Arda'nın strese bağlı kalp ritmi bozukluğu çıktı. Allahtan genç yıldızda ciddi bir şey yok ve kısa sürede antrenmanlara başlayacakmış. Biz de buradan acil şifalar diliyoruz. Şu hâliyle bile Barca'da oynamayı hak eden bu inanılmaz yıldızın bir an önce sahalara dönmesini bekliyoruz.

Fenerbahçe, Ankara karşısında eli yüzü düzgün bir görüntü verdi taraftarına. Alex de bu hafta dönüyormuş. A.Gücü, Porto ve Beşiktaş maçları kayıpsız geçilirse önümüz aydınlık. Hayırlısı...

Hiç yorum yok: