27 Şubat 2011 Pazar

Nefes kestiler

Biraz önce Lig TV'de gördüm, Kayserispor takımı Trabzon deplasmanında maç boyunca tam 114 km koşmuş.. Bu ölçümlerin yapılmaya başladığı günden beri bir takımın bu kadar mesafe koştuğunu görmedim, hatırlamıyorum. Trabzon'un sayısı da 111 bu maçta. 6 tane gol var, kaçan en az bir o kadar pozisyon var, tartışmalı anlar ve Amrabat gibi inanılmaz oyuncular var.. Bir futbolsever daha ne ister? Fenerbahçe taraftarı olarak bu maçı Trabzon alsaydı bile ben yine bu şekilde konuşurdum, takip edenler biliyor. Ha, tahmin ettiğim gibi Trabzon puan kaybetti ve Fener lider oldu; bu durumda bizim yaşadığımız keyif de ikiye katlanmış oluyor, o ayrı mevzu..

Sadri Şener'in, şayet utanması varsa utanacağı bir golle başladı maç; her yıl G.Saray maçlarında bir bombası olan Suleymanou bu kez onlara kıyak geçti. Ama Türkiye'de (Aykut dâhil) en beğendiğim hoca olan Şota'nın takımı, o kadar organize, özgüvenli ve ne yaptığını bilir bir şekilde oynadı ki, iki kez yenik duruma düşmesine rağmen hiçbir zaman pes etmedi. Sezon başından beri en önemli oyuncularından biri olan Amisulashvili gitmeseydi takımdan, acemi Hamza'nın yerine sağda Önder, stoperde o olsaydı bence Kayseri bu akşam kazanırdı da.. Ama kazanamamış olsalar da bu sezonun şu ana kadarki en gönülçelen takımı durumundalar, burası kesin. Şota da gelecek 5-10 senede dünya futbolunda çok iyi yerlere gelecek bir isim, bundan adım kadar eminim. Maçtan sonra yaptığı açıklamalarla ne kadar iyi bir insan olduğunu da bir kez daha göstermiş oldu.

Trabzon takımı ise, işler zora girdikçe giderek daha fazla dengesini kaybediyor. Korkudan ödleri patlayan başkan ve teknik direktörü o kadar saçmalıyor, endişelerini o kadar dışavuruyor ki, futbolcuların bu paranoya havasından etkilenmemesi mümkün değil. Şenol Güneş zaten ne kadar iyi bir hoca olsa da hayatı boyunca (tıpkı Hector Cuper gibi) hep "kaybetmiş" bir isim. Bundan sonra da bu durumun değişeceğini sanmıyorum, istısnalar hariç tabii ki. Takımın en önemli oyuncusu olan Selçuk'un yokluğunu fazlasıyla hissettiler bugün. Organizasyondan bu kadar uzak oldukları bir gecede Kayseri gibi bir rakibe kaybetmedikleri için sevinmeleri gerekir.

Haftaya Beşiktaş deplasmanında da işleri zor. Sonra fikstürleri üç haftalığına rahatlıyor. Bence Trabzon'un aklını başına toplayıp ilk iki sıra için varını yoğunu ortaya koyması lâzım. Fener ile bu kadar uğraşırken Bursa gelip onları geçerse çok pişman olurlar.

Trabzon 3 - Kayseri 3

2 yorum:

WarBlood dedi ki...

Süleymanu, Şampiyon olduğumuz son sene,Denizli formasıyla,90'da hatalı bir gol yemişti bizden.Servet atmıştı.Onun dışında hatalı bir gol yediğini hatırlamıyorum.Ayrıca geçen sene Cristhian'dan yediği gol en bomba olanıydı bence :)

Gündüz Feneri dedi ki...

ondan önce bülent ertuğrul'un yumuşacık verdiği kafayla geri pasını üzerinden aşırtma olarak yediği bir maç var denizli'de, evlere şenlik..

cristian'dan yediği ise en bombasıydı hakikaten. o top normalde auta gidiyordu, biliyorsun..

önemli olan ise sadri şener'e oturan kapaktır. çirkefliğin sonu böyle g.t olmak işte, adaletini sevdiğimin futbolu..