1 Eylül 2009 Salı

Ligde 4. hafta (09/10)

Lider G.Saray, aslında ilk 70 dakikasında zorlandığı Ankara maçının son 20 dakikalık bölümünde fizik gücünün yüksekliği ve rakibinin acz içinde geriye gömülerek hata yapmanın kaçınılmaz olduğu zavallı bir oyuna dönmesi nedeniyle rahat bir galibiyet aldı. Son 20 dakikaya kadar Ankara çok iyi pas yaptı, alan savunmasında çok başarlıydı ve özgüvenleri de yüksek görünüyordu. 62. dakika geçilirken G.Saray 2/6, Ankara ise 4/10 şut atmıştı. Ama G.Saray, bu yıl zorlandığı pek çok maçı bu kadar çok sayıdaki usta ayağı sayesinde almayı becerecektir. Ama Ayhan, bence G.Saray için vazgeçilmez bir oyuncu. Çift ön libero Sarp ve Topal olduğunda, o kadar düz savunma oyuncularını da eklersek, son derece "kazma" bir tablo çıkıyor ortaya. Bütün iş ilerideki süper teknik 4 oyuncuya kalıyor. Zorluk derecesi yüksek maçlarda Ayhan, düşük maçlarda ise "Elano" ikinci ön libero gibi oynamalı diye düşünüyorum.

Gelecek haftaki Beşiktaş maçının ise, hiç kimse kolay geçmesini beklemesin. Beşiktaş, küçük takımlara karşı iş yapmayan ama G.Saray gibi bir rakibe karşı fazlasıyla efektif olabilecek bir oyun tarzına sahip. Bu yüzden o maçın çok zor geçmesini bekliyorum. Ama genel olarak G.Saray ligin en büyük şampiyonluk adayı konumunda; ne olursa olsun bu gerçek değişmez.

Fenerbahçe ise, geçen haftaki D.Bakır ve Sion maçlarında "az bile söylemişiz" denebilecek bir oyun ortaya koydu. Alex'in böyle silik futbollarına artık alıştık ve maçı çeviren 2 golde de onun payının olması hüzün verici. Bekir'den büyük takım sağ beki olmayacağı çok açık. Ali Bilgin bile daha iyi olurdu ama oradaki yedek oyuncu bence Önder, Ali, Bekir, Deniz falan değil, Topuz olmalıdır.

Stoperde Önder çok hata yapıyor, savunmanın ortasında Bilica ve Lugano mutlaka oynamalı. Sol bekte ise Carlos yerine Santos'un kullanılması gerektiğini düşünüyorum. Carlos artık miadını doldurmuş durumda ve bir an önce ülkesine dönmeli. Böylece savunma tamam. Orta sahada ise Kâzım bir iyi, bir kötü. Tüm sezonun umutlarının bağlanacağı bir oyuncu asla değil. Orası için mutlaka bir formül bulunmalı. Zira orada oynayacak çok sayıda oyuncu var. Solda ise Santos skandal bir futbol sergiledi. Ama yedeğinin Uğur olması işleri içinden çıkılmaz bir hâle getiriyor. Ortada Emre alternatifsiz, Cristian ise ilk golde çaldığı topla skora etki etse de son derece etkisiz ve düz bir futbol oynadı.

Neyse, Fener'e başka bir postta döneriz ama bir an önce toparlanmaları gerektiği aşikar. Yoksa devre arasında bir bakmış, G.Saray'ın 6-7 puan gerisinde bulabilir kendini.

Beşiktaş için artık bir şey yazmak istemiyorum. United, Wolfsburg ve CSKA maçlarını kaybeder ve ligde de bu şekilde devam ederse Denizli (başından beri yazdığım gibi) devre arasını göremez. Hep söyledim, sezonu bitirebileceğini zannetmiyorum. Çünkü bu işi bilmiyor. Ben biliyorum demiyorum, ama onun bilmediğini bilecek kadar futbol seyrettim. Demirören ve Denizli gitmeden, bu takımın taraftarına huzur olmayacak.

Trabzon ise geçen seneki kadrosundan daha iyi bir kadroya sahip olmasına rağmen, Yattara gibi yaratıcı bir oyuncuyu çok arıyor. Ne yapıp edip umut'u tek forvet, Yattara ve Alanzinho'yu da iki kanatta oynatmalılar bence. Colman, Tjikuzu (Ceyhun) ve Selçuk şeklinde bir orta saha ile bu üçlü iş yapabilir. Alan ve Yattara savunma yapmıyor ama 4-3 şeklinde bir savunma, zor olmayan maçlarda fazlasıyla yeterli.

Hiç yorum yok: