15 Ağustos 2009 Cumartesi

Tahkim Kurulu denen komedya

Türk futbolunun en büyük baş belalarından biri, FF Disiplin Kurulu ve Tahkim Kurulu denen oluşumların içine çöreklenmiş rezil zihniyetteki adamlar. Yıllardan beri gördüğümüz bir komedyadır: DK bir futbolcu ya da takıma ceza verir, TK hemen onu bozup cezayı hafifletir. Bu, 1 sezonda 2 ya da 3 kere olabilir ama disiplini temin etmek için kurulmuş olan ve işi sadece bu diyebileceğimiz bir kurulun verdiği "her ceza, ama her ceza" Tahkim tarafından indirilir mi? Bu resmen şu demek: "Siz ceza vermeyi bilmiyorsunuz, ayrıca adalaetsizsiniz." Yahu, verdiği her karar TK tarafından bozulup restore edilecekse ve ediliyorsa, bozulan o kararları nasıl verdikleri hiç mi sorgulanmıyor bu adamların? Neyse, bu komedinin uzantılarını bu sezon da görmeye devam edeceğimizden hiç kuşkum yok.

Daha sezon başlamadı ama bir diğer rezillik abidesi TK'nun ilk abukluğu, Marco Aurelio konusunda su yüzüne çıktı. Bilindiği gibi 6 Mayıs 2009 tarihinde Aurelio ve menajeri, UÇK'nun kendileri aleyhine verdiği kararın bozulması için TK'na başvurmuştu. Üzerinden tam 3.5 ay geçmiş, 3.5 ay! Ve insanlar hâlâ paşaların vereceği kararı bekliyor. Yahu ne rezil, ne geri zekâlı, ne kifayetsiz adamlarsınız ki, 3.5 aydan beri herhangi bir hususta bir karar veremiyorsunuz be adam! İşiniz ne sizin, başka ne halta yararsınız? Bundan başka yapacak hiçbir şeyiniz yok ama altı üstü bir karar vermek için 3.5 aydır neyi bekliyorsunuz? Asıl skandal ise şu: TK'nun "kendi talimatnamesinin 13. maddesinde" şöyle yazıyor: "TK, herhangi bir husustaki gerekçeli kararını, başvuru tarihinden itibaren en geç 3 ay içinde vermek zorundadır." Yani bu ne demek? Marco konusunda verilecek herhangi bir kararın hiçbir hükmü yok; taraflardan biri bu kararın zamanaşımına uğradığını belirtip itiraz edebilir ve olay CAS'a kadar taşınır. Bu arada 1 sene daha geçmiş olur, Marco da 33 yaşına gelir.

Söyleyecek laf bulamıyorum, bulduklarım da bu satırlar için uygun değil.

1 yorum:

siniroldumabi dedi ki...

genel anlamda hukukçuların bir huyu sanırım yavaş çalışmak. fakültede mi öğretiliyor bilmiyorum ancak ülkemizde hukukla ilgili ne varsa olabildiğince yavaş ilerliyor. ee tahkim kurulu da hukukçulardan oluştuğuna göre hiç şaşmadım doğrusu..