11 Ağustos 2009 Salı

Ligde 1. hafta (09/10)

Fenerbahçe, ilk hafta deplasmanda o kadar rahat bir galibiyet aldı ki, uzun zamandır ligde Denizli kadar zayıf ve rakibini zorlamayan bir takım görmemiştim. Hele yazmadan edemeyeceğim, Koffi diye o kadar dandik bir stoper almışlar ki, 25 yıldır seyrettiğim şu ülke futbolunda daha kötü bir futbolcu gördüğümü hatırlamıyorum. Böyle yabancıların bu ülkede ne işi olduğuna başka bir postta değinelim ve Fener'e dönelim. 4411 sistemini dünyada en oturmuş şekilde uygulayan takımlardan biri oldu artık Fenerbahçe. Şaka değil, tam 5.5 senedir bu sistemle oynuyorlar. Bu yıl ön libero ve sol açığa yapılan transferler henüz daha alışma evresinde diyebiliriz. Santos driblingi çok güçlü, oyun zekâsı yüksek, verkaçlarla savunmayı delebilen ve topsuz oyunu çok iyi bilen bir oyuncu. Eksileri ise karşısında duran bir rakibe çalım atamaması (dolayısıyla sıfıra inemiyor, sadece koşarken ve hareketliyken adam geçebiliyor), savunmasının zayıf olması ve içeriye fazla girerek sol bekin önündeki yardım savunmasını aksatması. Ama zamanla daha iyi olacak diye düşünüyorum. Cristian ise bir ön liberonun sahip olması gereken sertliğin en fazla yarısına sahip, ikili mücadelelerde etkili ol(a)mayan ve daha çok yanında bir kesiciyle oynarsa daha faydalı olabilecek bir oyuncu. Ama ayağı çok düzgün, oyun zekâsı vasatın üzerinde ve hızlı oynuyor.

Guiza çok formda, Alex her zamanki gibi uyuşuk ve sünepe ama maçın kaderini her an değiştirebilecek bir oyuncu. Emre vasatın daima üzerinde ve Kâzım da kendisine ısrarla verilen şansı bir kâğıt gibi buruşturup atacak gibi görünüyor. Gökhan zaten Arda'dan sonra bu ülkenin en iyi futbolcusu, Vederson da en az Carlos kadar verim sağlıyor bence. Ama savunmanın ortasında hâlâ bir güven bunalımı var. Lugano gelirse buradaki dertler biter, bence ayrıca Marco'nun da geri getirilmesi gerekiyor.

G.Saray bu yıl maçlarının %90'ı üst bitecek gibi görünen, hücumda neredeyse kusursuz ama savunmada ciddi şekilde sıkıntısı olan bir takım. Tekrar yazıyorum, Servet'in yanında Emre Güngör'ün oynaması bence bu sıkıntıları minimuma indirir; zira hem çabuk, hem ikili mücadelelerde çok iyi, hem de hamleli ve agresif bir oyuncu. G.Saray'ın bir diğer sorunu geçen yıllardaki Fener gibi "uzun boylu" bir oyun oynaması, yani hatlar arasındaki mesafenin genişliği ve yardımlaşmanın azlığı diyebilirim. Ama henüz 2 aylık bir hocası olduğunu unutmayalım, bu sıkıntıları onun gibi müthiş bir futbol adamı herhalde görüyordur. Önlemlerini de alacaktır.

Beşiktaş, kadrosu ciddi şekilde yanlış kullanılan bir takım ve Denizli her zamanki gibi hatasından dönene kadar canları çok sıkılacak bence. Bunu İBB maçına istinaden söylemiyorum, genel bir gözlem yapıyorum. Çift forvet, arkasında serbest Yusuf ve şimdiki orta saha üçlüsüyle Beşiktaş'ın çok daha homojen ve kimyası düzgün bir takım olacağını düşünüyorum. Aksi taktirde 433 sevdası yüzünden olan Ş.Ligi'ndeki umutlara olacak.

Trabzon takımı ise çok etkileyici bir futbolla, çok sorunu olan Sivas'ı nispeten zorlanmadan geçmeyi başardı. Orta sahası geçen yıldan daha iyi çünkü net bir şekilde Tjikuzu (veya Ceyhun) Hüseyin'den daha iyi bir oyuncu. Ayrıca Alanzinho takıma alıştı. Geçen sene (Sergen başta olmak üzere) "Trabzon ciddi kazık yemiş" diyenler onu bu sene iyi seyretsin, çünkü çok etkili ve rakipler için problem teşkil eden bir oyun tarzı var. Geçen sene Ersun Yanal'ın kurduğu sistemin ekmeğini yiyorlar şimdilik, akıllı 1-2 transferle gedikleri de yamadılar. Evinde oynadıkları maçlarda rakibe oyunlarını kabul ettirebilecekler mi, bunu merak ediyor ve bekliyorum.

Sivas ise ziyadesiyle başarılı olmuş bir takımı dağıtmanın sıkıntılarını yaşıyor. Lig başladı, onlar hâlâ transfer peşinde. İşler rayına oturana kadar çok sıkıntı çekecekler, bu zaman zarfında en az kayıpla atlatmak için ciddi tedbirrler almaları lâzım.

4 yorum:

M. Alper dedi ki...

Çok güzel bir analiz olmuş.
Bence Cristian Santos'tan daha faydalı olacaktır.

Adam dedi ki...

Fenerbahçe'nin orta saha ve hücum hattında sorun yaşayacağını sanmıyorum. Cristian sert olmasa da pozisyon alma konusunda iyi. Orta sahası iyi paslaşan Fenerbahçe'nin de zaten sert bir önlibero ihtiyacı olmayacağını düşünüyorum. Topu rakibe vermezseniz, defans yapma ihtiyacınız da olmaz :) Anadolu takımlarından sadece Bursa biraz zorlayabilir belki Fenerbahçe'yi. Ligde başka potansiyeli olan takım görmüyorum. Yalnız bir tehlike var Fenerbahçe adına. Defansın arkasına ve kanatlara atılacak uzun toplar ve hızlı kanat oyuncuları sıkıntı yaratabilir. Hali hazırda Önder dışındaki stoperler güven vermiyor.
GS'de ise sistemin oturması epey zaman alcak gibi görünüyor. En azından 10. haftaya kadar bir sistem takımı olamazlar :)
Beşiktaş ise Denizli'nin fantazilerinin kurbanı olacak bu sene. CL'de ve Ligde 3. olabilirlerse başarı sayılmalı. İnşallah CL'de biraz olsun puan toplayabilirler.

ubs17 dedi ki...

Bana kalırsa Cristisn Fenerbahçenin aradığı oyuncu değil, yada şu anda o görüntüde değil.

Top rakipdeyken 4lü savunmanın en fazla 1.5, 2 metre önnde pozisyon alıyor. Haliyle Rakibi ısırmıyor araya atıla toplara giremiyor,5. stoper gibi bekliyor. Aurelliodan ziyade Maldonado tarzı bir oyuncu (Daha kalitelisi tabi ki) Avantajı se beklediğimden çok hücumlara katılıyor

İleleyen haftalar ne gösterir bilmem ama honved maçları ve denizli maçındaki görüntüsü ile 2 bilemedin 2.5 ay sonra Selçukla yer değiştitrir

Olympian dedi ki...

bu sezonun bomba stoperi antepli meshur julio cesar bence. 2 ay sonra gonderilir en gec.