16 Nisan 2009 Perşembe

Carlos ve Lincoln

Derbideki rezillikler yaşanırken Roberto Carlos ve Lincoln'ün uzaktan birbirine sarılmış bir vaziyette olanları seyrettiği kare çok konuşuldu medyada. Herkesin kendine göre bir yorumu var bu fotoğrafla ilgili ve bendeniz "olay budur!" gibi hayranlık ifadeleriyle bu pısırıklığı, bu egoistliği, bu makyavelistliği kutsayan insanlara gerçekten de hayret ediyorum. Fener taraftarı sevmese de sıklıkla en aklı başında konuşan oyuncuların başında gelen Uğur ne güzel söyledi kavga edenler için, "Demek ki dostlukların hepsi yalanmış" diye... Ama bence Uğur o cümleyi asıl bu ikisi için kullanmalıydı. Birisi (vergilerle birlikte) 15, diğeri 10 milyon lirayı ülkeden alıp götüren; buraya daha çok tatile gelmiş izlenimi veren bu iki vatandaş, her şeyden önce "takım arkadaşı" olan insanlar orada birbirini yerken (hiç değilse ayırmak için bile olsa) olay yerine yaklaşmayarak inanılmaz bir bencillik ve vurdumduymazlık örneği sergiledi. Hadi Lincoln neyse, G.Saraylı arkadaşlar bile artık yaka silkiyor kendisinden. Ama ya Carlos? Denizli deplasmanında maç 0-0 iken ilk yarı sonunda tünele girmeden kendisini yakalayan ve imza isteyen ufaklığı polisler sert bir şekilde uzaklaştırmaya çalıştığında, bağırarak olaya müdahale eden ve çocuğa imza verip başını okşayarak oradan uzaklaştıran adam bu değil mi? Öyle bir adam nasıl oluyor da cehennemi andıran bir deplasmanda takım arkadaşları tartaklanırken ayırmak için bile olsa olaya karışmıyor? Dünya futbol tarihinin gelmiş geçmiş en iyi sol bekini böyle mi hatırlayalım? Neyse, en iyisi her unsuruyla bu rezil derbiyi unutmaya çalışmak galiba, eğer yapabilirsek...

Hiç yorum yok: