8 Aralık 2008 Pazartesi

Ligde 14. haftanın görünümü

Lider Trabzon, yenik duruma düştüğü maçta inanılmaz derecede istekli, coşkulu ve agresif bir futbol sergileyerek galip gelmesini bildi. Taraftarın maça olan etkisini de görünce, stadyumun bu hâlinin de onlar için büyük bir avantaja dönüştüğünü söylememiz gerekir. İşler bugün iyi gidiyor ve görüntü her açıdan güzel. Ama yarın o sahada alınacak 2 mağlubiyetten sonra neler olur, bunu bekleyip görelim. Tabii bu gidişle tek mağlubiyet bile almayacaklar orada, o ayrı konu.

Futbol açısından şahsen beklediğim bir oyun oldu. Kocaeli açık oynayacağı için Trabzon'un rahat olmasını, pozisyon bulmasını bekliyordum ama konuk takımın ilk golü atacağını düşünmemiştim. Yine de Trabzon kendisi için en rahat geçmesi gereken bu tür bir maçta bile (biraz da şans eseri olan bir golle) yenik duruma düştüğü için zorlanarak kazandı. Bulunan bol sayıdaki pozisyon rakibin oyun anlayışı nedeniyledir. Yoksa iyi kapanan bir takım bu kadar fırsat vermez onlara. Ama öte yandan, böyle diye diye ilk yarıyı da bitiriyoruz ve Trabzon hâlâ zirvede. Yanal'ı ve futbolcuları tebrik etmek herkesin boynunun borcu diyebiliriz. Devre arası transferlerini merakla bekliyorum.

Sivasspor bu seneki inanılmaz formunu bu kez bir deplasman maçına da taşımayı başardı ve İ.Belediye'den 3 puanı almayı bildi. 4 maçtır gol bile yemediklerini düşününce insanın bu takıma hayran olmaması gerçekten de imkânsız. Bu yıl ciddi ve büyük bir şampiyonluk adayı olan Sivas'ta, bir futbol takımının sahip olduğu tüm unsurların (yönetim, taraftar, hoca, takım gibi) inanılmaz bir dayanışma ve bütünleşme içinde olduğunu görüyoruz. İnşallah bu formlarını sezon sonuna kadar sürdürürler, ki şahsen ben bundan eminim.

G.Saray tatsız bir (diğer) Ankara akşamında Lincoln'ün 5 dakikalık resitaliyle kazanmayı başardı. Topal'ın ve Barış'ın takıma dönmesi onları oldukça olumlu etkiledi. Ama Cuma akşamı oynanacak olan G.Birliği maçı zor geçebilir.

F.Bahçe ise bu sene tipik bir hâle gelen zevksiz deplasmanlarından birini daha oynadı. Emre'nin ballı golüyle de 3 puanı aldı. Şimdi en önemli şey Kiev'i yenip Avrupa arenasında kalabilmek. Ben hiç ümitli değilim.

Ankaraspor kendisine uygun bir ortam bulduğu İnönü'de şiir gibi bir futbol oynayarak 3 puanı alıp gitti. Yine de kendi ayarlarındaki takımlara karşı ne yapacakları daha önemli bana göre. Aynı Trabzon gibi onlar da hücumda yetersiz ama onların farkı yaratıcı oyuncularının Trabzon'a nazaran daha fazla olması. Ama burada da sorun Yanal'ın takımındaki o şevk ve istek yerine rölanti ve ruhsuz bir futbol oynanması. Kocaman'ın bütün takımları böyledir gerçi ve hiçbirisinin de bugüne kadar bir kupa ya da final kazandığını görmedik. Hep iyi başlayıp kötü bitti Kocaman'ın maceraları. Bu sefer de öyle olacak bence.

Kayseri'nin sezon başından beri yazdığım hücum kifayetsizliği devam ediyor ve yenilmemelerine rağmen 2 puanları kaybederek aşağı doğru gidiyorlar. Bence teknik, yaratıcı ve klası yüksek en az 1 forvete ihtiyaçları var. Şu an zaten oynamayan Aghahowa'nın yerine de mutlaka ama mutlaka Cangele'nin tercih edilmesi gerekiyor. Alınan forvet Cangele ile oynatılırsa ataklardaki problemler çözülebilir. Sonuçta takımın orta sahası çok iyi oyunculardan kurulu.

Hiç yorum yok: