Sezonun en kısır haftasında tam beş maç 0-0 bitti. Lider Trabzon ve takipçilerden Sivas'ın mücadelesi en güzel iki maçtan biriydi. Diğeri 4-3 bitti ama devlerin kapışması da heyecan ve tansiyon açısından çok üst düzeydeydi. Sivaslı forvetlerin düşük formu olmasa bir galibiyet bile çıkarabilirdi. Trabzon'da ise Ersun Yanal ile Serkan Balcı'nın maç ertesindeki demeçlerini anlayamadım. İlk yarıda çok net fırsatları harcadıklarını belirtmişler, onlar gol olsaymış kazanabilirlermiş. Trabzon'un karambollerden yarattığı bir-iki pozisyon dışında net bir şans yakaladığını ben görmedim. Zaten bu kadar yaratıcılıktan uzak ve güdük bir futbolla iyi kapanan rakipleri açmaları da çok zor.
Beşiktaş, fena oynamadığı maçta Eskişehir'i geçmeyi başardı ve çok çok önemli bir 3 puan aldı. 3'lü savunma ve defansif görev yapan kanatlarla Cisse takımın defans yükünü çekiyor. Nobre ise bu sistemin vazgeçilmez oyuncusu. Yine de Mustafa Denizli'ye hiç güvenmiyorum. Fener Stadı'na kendince bir takım cinliklerle çıkacaktır. Neticeyi göreceğiz.
Ankaraspor, G.Saray karşısında sağlam bir duruş sergileyerek 1 puan almayı başardı. Takımın defansı oturmuş durumda; Hertha Berlin altyapısından alınan sol bek (18 yaşındaki) Erol Demirkol umut veren bir oyuncu. Erhan ve Batak ile Muhammet Hanifi de sağlam oyuncular. Theo Weeks ile Adem gayet iyi orta saha oyuncuları. Aykut Hoca bunların kenarlarında Bilal ve Özer'i, ileride de Çakır ile De Nigris'i oturtabilirse Anadolu'nun en kaliteli takımlarından biri olabilirler. Ama eveleyip geveledikleri paslara tamam da, biraz da hızlı çıkışlarla 2-3 pasta gol atabilmenin çalışmalarını yapmak lâzım. Yoksa birkaç sezon önceki o 17 beraberlikli bir sezon bizi bekliyor. Bu hafta A.Gücü maçı da büyük olasılıkla berabere bitecek bence.
G.Saray'da ise Skibbe ha gönderildi, ha gönderilecek. Yeni hoca konusunda arayışların sürdüğü, Skibbe'yi tutanın oyuncular olduğu söyleniyor. Ama bir süre sonra onlar da tutamayacaktır çünkü Skibbe saçmalama konusunda bitmek bilmeyen bir çaba içinde. Allah sonunu hayretsin.
Fenerbahçe, A.Gücü deplasmanında 1 puanın iyi olduğunu düşünen bir Dede tarafından yönetiliyor, çıldırmamak mümkün değil. Yarınki Porto maçını bekliyoruz, oyuncular yine o maçta kendilerini Avrupa'ya gösterebilmek için bir taraflarını yırtacak. Bakalım yetecek mi...
Denizli-Bursa maçı belki de Avrupa'da haftanın birkaç flaş mücadelesinden biriydi. Buna mukabil Konya-Kayseri ve Antalya-Kocaeli maçları temposuz ve golsüz geçti. Ligde herkesin anlamsız bir defans hastalığına tutulduğu bir dönem başlamış olabilir. Beraberlik ve golsüzlüklerin önümüzdeki maçlarda artmasını bekliyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder