6 Mart 2011 Pazar

Kanlı pazar

Trabzon, geçen hafta Kayseri maçında camia olarak hiç de iyi mesajlar vermediği ve büyük stres altında olduğu bir dönemde Beşiktaş gibi bir deplasmandan galibiyetle dönmeyi başararak büyük iş becerdi. Üstelik ilk yarıda bir kişi eksildikten ve ikinci yarıda skor dezavantajına düştükten sonra yaptılar bunu. Mücadelelerini, azimlerini ve pes etmemelerini ne kadar övsek az. Şenol Güneş'i de, haftalar sonra ilk kez maçın gidişatına müdahele eden hamleleri nedeniyle kutlamak lâzım, bu da tamam. Ama maçın hakemi, İzmirli diş hekimi Tolga Özkalfa tam bir skandaldı; bunu belirtmemek de yanlış, hatta ayıp olur. Daha maçın başlarında Giray'ın İsmail'e yaptığı hadım operasyonuna önce topu göstererek devam diyen, top Beşiktaşlılarda kalınca da (hemen iki saniye sonra!) ellerini havaya kaldırarak inanılmaz bir eyyam ve yüzsüzlükle "avantaj" işareti yapan bir hakemin Süper (!) Lig'de ne işi var? Bir insan bu kadar çakal, bu kadar şirazeden çıkmış ve bu kadar yüzü kızarmaz olabilir mi? Giray'ı daha 15. dakikada atmadığı yetmiyormuş gibi, ikinci yarıda yardımcısıyla birlikte önde olan Beşiktaş'ın nizamî golünü ve Bobo'ya yapılan yüzde yüzlük penaltısını da yediler. Sonrasında Burak'ın yerde kaldığı dakikada çalınmayan penaltı ve çıkmayan kırmızı kart var. Ama Beşiktaş'ın budanması gerçekleşmese maç oraya gelir miydi? Trabzon haftalardır hakemler konusunda ağladıkça onlardan destek almaya devam ediyor. Şuursuz ve içten pazarlıklı başkanı ise manipülasyon girişimlerinden hiç vazgeçmiyor. Bu gece de "Türkiye'nin dörtte üçü bizim şampiyon olmamızı istiyor" diyerek, her sene sergilenen rezil oyunun perdesini bu yıl için resmî olarak açtı. Bu adamların bu yaşta bu kadar onursuz ve gurusuz olabilmesine şaşırmaya devam ediyorum. Sadri, Adnan ve Yıldırım'ın üçünü toplasanız; adamlık olarak Aziz Yıldırım'ın pisliği bile olamazlar.

Neticede Trabzon bu yıl 24 maçının 8'inde kırmızı kart gören rakiplere karşı oynadı ve buralara kadar geldi. Geçen yıl da Bursa, federasyon, hakemler, satılmış futbolcular ve rakiplerle şampiyon olmuştu. Sezonun bundan sonrası sağlam bir cümbüşle geçecek, tatsız olaylara gebe haftalara girdik; bu görülüyor..

Beşiktaş 1 - Trabzon 2

7 yorum:

Adsız dedi ki...

serkan balcının ikinci sarı kartı doğru karar değildi.bu maçta hakem trabzonspor aleyhine çalıştı ama burak skoru tayin etti.hakemide yendiler.helal olsun uşaklara.

süper ligde en sert oynayan fb ye kırmızı kartlar çıkmaz ama diğer takımlara kırmızılar şakır şukur çıkıyor.

trabzonspor şampiyon olursa hakemleride yenerek şampiyon olacaktır.bu maç onu göstermiştir.

son olarak polat aziz demirören üçlüsünü toplasan sadri babanın tırnağı olamazlar.

Adsız dedi ki...

serkan balcının atılması hakem oyunlarının devam ettiğini gösteriyor.gerisi teferruat.

Adsız dedi ki...

akbabalar gibi trabzonsporun puan kaybetmesini beklediniz değil mi.

Gündüz Feneri dedi ki...

ayıptır beyler, ayıptır..

giray'ın 15. dakikada atılmaması fiyasko.. serkan'ın ikinci sarısı nasıl sarı değil dersiniz? kale arkasındaki yüksek kameradan açıkça görülüyor ki, kendisini geçen rakibini topla alakası olmadan indiriyor serkan. ayrıca sivok'un ikinci sarısında burak'a temas bile yok! dikkat edin, temas yok diyorum. simao'nun sayılmayan golü ve bobo'ya yapılan (bana göre) net bir penaltı var. bunların üzerine mağdur edebiyatı yapıyorsunuz ya, helal olsun. pişkinliğin bu kadarına pes.

Adsız dedi ki...

gençlerbirliği fb maçında da gördük ki hakemler satılmış.net.

ben zaten daha öncede yazmıştım burda.geçen sene son 10 hafta bu uygulandı ama top çizgiyi geçmedi

bu sene ikinci yarının başında uygulanmaya başladı.

birileri düğmeğe bastı.

Adsız dedi ki...

trabzonsporlu değilim ama trabzonspora üzülüyorum.çok rahat şampiyon olabilecekleri bu sene masa başı oyunlarla yok ediliyor.

biz adam olmayız.

memlekette adalet yok ki futbolda olsun.

Akın dedi ki...

Bu kudurmuşlara cevap vermekte fayda yok. Nefretleri yüzünden siyaha beyaz demekte beis görmeyen zavallı insancıklar bunlar. Ne acıdır ki kendi taraftarlıklarını ancak Fenerbahçe'ye duydukları nefret üzerinden tanımlayabilmekteler. Hepsi kendini bir şeye inandırmış, şuursuzca "masa başı oyunlar", "birileri düğmeye bastı" gibi içi doldurulamayacak ithamlarla salyalar saçarak takımımıza saldırıyor. Eee, balık baştan kokar, Beşiktaş yönetimi bile "Burak Yılmaz'ın penatısı verilmedi, resmen Fener'i şampiyon yapacaklar" diye şaka gibi bir açıklama yaptıktan sonra yarısı kelle hamalı olan bir taraftar güruhundan başka ne bekleyebiliriz? Ben ancak maç öncesi Trabzonsporlu topçulara "noolur gelin bize koyun" demelerini beklerim.