16 Ocak 2011 Pazar

Malatya maçına dair...

Aziz Yıldırım'ı bu blogun sayfalarında acımasızca, sınırları zorlayarak ve samimî bir şekilde eleştirdim 3 senedir. Eleştirilerimin hepsini de mantıklı ve gerekçeli durumlara dayandırdım, bu yüzden hiçbirinin yerine oturmadığını düşünmüyorum. Ama bu sene farklı; bu sene bence Fenerbahçe kulübünde en son eleştirilecek kişi Aziz Yıldırım'dır. Neden mi? Kendisini sezon başından beri futbol takımından bu kadar soyutladığı için.. Transferi tamamen teknik direktörün takdirine bıraktığı için.. Takım geçen sene şampiyonluğu son maçta kaçırmış ve fena olmayan bir kadroya sahip olsa da, para harcamaktan kaçınmadığı için.. Ve de ortalıkta fazla görünmediği için.. Bir başkandan daha ne bekleyebilirsiniz?

Aykut Kocaman tercihi tartışılabilir belki ama ben tartışmam. Ortalama 3 yılda bir şampiyonluk gören bir kulübün başkanının, CV'si her ne kadar bu pozisyon için yeterince kalifiye olmasa da Aykut gibi efsane bir oyuncuyu, bir beyefendiyi, romantik bir tercihle takımın başına getirmesini eleştirmem. Şu sıkıntılı duruma rağmen sezon sonuna kadar onunla devam etme konusundaki ısrarını bin kez alkışlarım hatta..

Netice itibarıyla baktığımızda, söz konusu tercihi yaptıktan ve tüm yetkiyi hocaya devrettikten sonra Aziz Yıldırım futbol takımına burnunu sokmadan, hocasına azamî saygıyı göstererek geri planda kalmayı başardı. Başardı diyorum, zira bu, onun ego seviyesindeki bir adam için çok zor bir olay. Yıldırım'ın, hangi amaçla olduğu bizi ilgilendirmeden söz konusu eyleminin doğruluğunun hakkını vermemiz icap eder.

Dolayısıyla Malatya maçı ve bu yıl kaybedilen diğer puan ve maçlarda en az sorumlu olan kurum, kulübün başkanlık makamıdır bence. En fazla sorumlu olan ise futbolculardır.

Aykut Hoca'nın, bu kulüpteki bütün kredisini bu sezon sonunda yitirmiş olmasından korkuyorum. Bence, kaybedecek bir şey kalmadığı için, Rıdvan Dilmen'in dediği gibi sahada "topu ısıran" adamlarla oynaması lâzım artık. Oyuncular da aynı şekilde, 12 km koşabileceği bir maçta 11 koşmamalı hiçbiri.. Karşılaştıkları her rakibe aynı saygı ve ciddiyetle yaklaşıp profesyonelce davranmalı.. Bunlar kendileri için bir zorunluluk olduğu kadar bizim için de bir temenni aynı zamanda. İkinci devrenin ilk maçı olan Antalya maçından itibaren bir çıkış izleriz umarım.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

bir FB taraftarı olarak katılıyorum.