4 Kasım 2010 Perşembe

Tarih yazıldı

Fenerbahçe Ülker, bu gece belki de tarihinin en görkemli galibiyetini aldı Barcelona deplasmanında. O Barça ki, sadece geçen senenin Avrupa şampiyonu değil, aynı zamanda kıtanın en iyi kadrosuna da sahip takımı. Sezon başı itibarıyla henüz en iyi basketbolunu oynamıyorlar belki ama neticede kalite olarak tartışılmayacak noktada duran bir takım. Ama Fenerli oyuncular, uzun yıllardır her branşta özlemini duyduğumuz bir yüreklilikle, ruhlarını sahaya koyarak, ellerinden gelenin en fazlasını vererek hepimizi mest etti bu gece. Ne kadar teşekkür etsek, minnet duysak azdır. Bir Fener taraftarı olarak bu kadar sevindiğimiz son an ne zamandı, onu da hatırlamıyorum doğrusu.

Sezon başından beri yakın çevreme hep söylüyorum; Fenerbahçe bu sezon Avrupa'nın en iyi savunma takımı. Bu kıtanın en iyi 5 dış savunmacısı kimdir diye sorsak; Ömer, Kinsey ve Tomas o listeye yüzde yüz girer. Ayrıca Ukic'in de müthiş bir savunmacı olduğunu göz ardı etmemek gerekir. Vidmar, Kaya gibi sert uzunların yanı sıra takımın ruhu Mirsad da 34 yaşına göre müthiş bir mücadele sergiliyor.

Salsabasket blogundaki sezon başı yorumlarımda mevcut; Fenerbahçe bu sezon Euroleague'de ilk 8 oynamazsa başarısızdır. Ama ilk 8 oynayıp çok güçlü bir takıma kaybederse başarısız sayılamaz. Final four için ise destur deyip temkinli olmak lâzım. Oraya, Efes gibi 10 senede 1 kere değil sindire sindire gitmek lâzım. Bu kadro muhafaza edilip üstüne ufak ufak koyulduğu sürece Fener hep oralarda olacak zaten. Şimdilik kutlu olsun bu galibiyet, haftaya Siena maçına da 2 kat ehemmiyet gösterilmeli artık...

Hiç yorum yok: