İbrahim Yazıcı isimli magandanın dün bir muhabire yaptığı iğrenç saldırı üzerine TSYD kendinden beklenen kınamayı yayımladı. Dünkü yazıma "haberin doğru olduğunu nereden biliyorsun?" diye çemkirenler de herhalde gereken cevabı almış oldular. Yazıcı isimli bu insan müsveddesinin derhal istifa etmesi ve bir daha Türk futbolu ile ilgili herhangi bir görevde yer almaması mutlaka sağlanmalı. Meydan bu yaratıklara bırakılırsa, oluşan düzen dönüp dolaşıp bırakanları da vurur. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. TSYD'nin bildirisi şöyle:
"Bursa'da Ermenistan milli maçı hazırlıkları sırasında görev yapmakta olan HaberTürk gazetesinden Erhan Telli arkadaşımızın saldırıya uğramasını, TSYD olarak nefretle karşılıyor ve şiddetle kınıyoruz.
Bursaspor Kulübü Başkanı İbrahim Yazıcı'nın beğenmediği bir haber nedeniyle arkadaşımız Erhan Telli'ye düpedüz pusu kurarak saldırması, hiçbir biçimde kabul edilemeyecek iğrenç bir davranıştır.
Yazıcı, Erhan Telli'nin kendisiyle ilgili haberinin doğru olmadığını düşünüyorsa, bununla ilgili hak arama yolları açıktır. Gerekli yasal yollara başvurup varsa mağduriyetinin giderilmesini isteyebilir, hakkını alabilir.
Böyle yapmak yerine, kamu görevi yapan bir spor gazetecisine korumalarıyla birlikte saldırmak, şehir eşkiyalığından başka birşey değildir. Yürürlükteki yasalara göre de açık bir suçtur.
Yazıcı'nın bu tavrının başka gelişmelerle ilgili olarak yaptıkları hakkında da kuşku uyandıracak nitelikte olduğunu ayrıca vurgulamak isteriz. Örneğin, Diyarbakırspor maçında yaşananlarda kendilerinin herhangi bir rolünün bulunmadığına kimi inandıracaktır Yazıcı?
Bursaspor adının sık sık çeşitli olaylarla gündeme gelmesinde, İbrahim Yazıcı gibi yöneticilerinin nasıl bir rolünün bulunduğu açık değil midir? Başkanı böyle olan bir kulübün taraftarının nasıl davranacağı açık değil midir?
Sorunlarının çözümünün böylesi şehir eşkiyalığı yöntemlerinde olduğunu sanmanın yol açabileceği durumları göremeyecek basiretsiz ve şiddet düşkünü kişilerin, Bursaspor Kulübü Başkanlığı gibi bir görevde bulunmasının ne kadar tehlikeli olduğu da bu olayda açıkça ortaya çıkmıştır.
Olayın üzücü bir boyutunu da güvenlik güçlerinin tutumu oluşturmuştur. Olay yerine çok yakın oldukları halde gelişmeyi sadece izlemekle yetinen güvenlik güçlerinin de daha duyarlı davranmalarını beklerdik.
Bu kapsamda Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener'in gösterdiği duyarlılığa teşekkür ediyoruz. Ancak bunun sonrasında saldırıya uğrayan Erhan Telli arkadaşımız ile saldırgan İbrahim Yazıcı'yı 'barıştırmak' gibisinden bir girişimi en hafif deyimle 'tuhaf' bulduğumuzu belirtmek istiyoruz.
Kentin ortasında, onlarca insanın gözü önünde, yasalarda yazılı bir suçu işlemiş kişinin, bunun mağduru olan gazeteciyle barıştırılması, kuşkusuz iyi niyetli ama olayın vehametiyle çelişen bir durumdur. Sayın Özgener'in, bu konudaki doğru davranış biçiminin, saldırganın gerektiği gibi cezalandırılması olduğunu görebilecek bir yönetici olduğuna inanıyoruz.
TSYD olarak bu iğrenç saldırıyı bir kez daha şiddet ve nefretle kınarken, İbrahim Yazıcı'ya da bir spor gazetecisine bunu yapmanın o kadar kolay geçiştirilebilecek bir durum olmadığını hatırlatmakta yarar görüyoruz.
Sonuna kadar arkadaşımız Erhan Telli'nin yanında ve İbrahim Yazıcı ile onun gibilerin karşısındayız. Bunu da gereken yerlerde gerektiği gibi göstereceğiz. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın."
1 yorum:
Doymusken agzini burnunu kirsaymis keske pezevengin.laf ile uslanmiyani etmeli tektir,tektir ile uslanmayanin hakki kotektir.
Yorum Gönder