Geçen haftaki (fazlasıyla) ekstra Olympiakos galibiyetinden sonra önemi iki kat artan Valencia mücadelesi, Fenerbahçe için gruptan çıkmak adına belki de anahtar hüviyetindeydi. Euroleague'in en sert ve en yürekli takımlarından biri olan rakip, Vidmar'ın yokluğunu bilmiyorum kaçıncı kez hissettirircesine hücum ribauntlarında adeta şov yaptı, ayrıca maç süresince stres nedenli top kayıplarımız buna eklendi. Dolayısıyla rekor sayıdaki bu iki istatistik nedeniyle oyun son topa kadar geldi. Bunun yanında kaçan fauller ve hakemlerin (Murat Kosova'nın abarttığı kadar olmasa da) kritik hatalı kararları da eklenince, elde edilen galibiyet için mucizevî demek az bile kalır. Vidmar ve Engin gibi sezon başında planlanan rotasyonun vazgeçilmez iki parçasının yokluğu yetmezmiş gibi bu maç özelinde Kinsey de tribündeydi ama Preldzic o kadar muhteşem, o kadar yürekli ve o kadar etkili bir efor koydu ki parkeye, ABD'li oyuncuyu olabilecek en düşük seviyede arattı bize. Maçın yıldızı da bence genç Slovendir.
Neticede Son-8 için muazzam bir avantaj elde etti Fenerbahçe. Eylül ayından beri bunu umduğumu ve beklediğimi defalarca belirttim zaten. Bu kadronun hakkı en azından Son-8'dir, orada son topa kadar mücadele edip kaybetse de bir şey demem. Ama tüm olumsuzluklar ve şanssızlıklara rağmen Final-4 oynayabileceklerine her gün daha fazla inanıyorum bu çocukların. Hoş, şu mücadele ve azimle sezon sonundaki tablo ne olursa olsun hepsini bağrımıza basmamız gerekir, o da ayrı konu. Taraftarın her geçen gün daha fazla havaya girip onları daha fazla sahiplenmesi ayrı bir güzel, onu da belirtmek gerekir.
Murat Kosova'nın maç içindeki müthiş çığlığıyla bitirmek isterim: "Bravo çocuklar, çıkarın bizi bu gerilim hattından!"
Fenerbahçe Ülker 75 - Power E. Valencia 73
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder