1. Blow Up (1966)
Michelangelo Antonioni
2. The Third Man (1949)
Carol Reed
3. Touch of Evil (1958)
Orson Welles
4. Blue Velvet (1986)
David Lynch
5. Chinatown (1974)
Roman Polanski
10 Şubat 2009 Salı
Ligde 19. haftanın görünümü
Lider Sivas, evinde kolay kazanması beklenen Kocaeli maçını kayıpsız geçerek sevenlerini üzmedi. Kamanan'ın ne kadar inanılmaz bir transfer olduğunu, Mehmet Yıldız'ın olmadığı bu maçta net bir şekilde görmüş olduk. Gelişmiş özellikleri olan, adaptasyon seviyesi de yüksek son derece kaliteli bir oyuncu. Ben Murat Erdoğan'ın da bu takıma ciddi katkı sağlayacağını düşünüyorum. Bu haftaki Bursa maçı ligin kader maçlarından biri olacak.
İkinci sıradaki Trabzon ise her hafta üzerine koyarak gidiyor. Bu hafta yine hakemle kazandılar ama oynadıkları futbol istekli, coşkulu ve agresif bir futbol. Şüphesiz, saygı duyulacak samimiyet ve çabaları ile, çok iyi yerleri hak ediyorlar. Ligi ilk 3 içinde bitirmeleri artık çok yakın bir ihtimal. Şampiyon olabileceklerini sanmıyorum ama olurlarsa bence sakıncası yok. Sivas olmazsa onlar olsun, bir Fenerli olmama rağmen söylüyorum bunu.
G.Saray ise Kayseri karşısında hakem sayesinde 2 oyuncusu kırmızı kart görmemesine ve rakibin 2 penaltısı verilmemesine rağmen hakemler hakkında skandal bir açıklama yapan yönetimiyle hiç umut vermiyor. Şaşırmış bir başkan, tilki bir menajer, kukla bir hoca ve etik kavramıyla alâkası olmayan çok sayıda futbolcusuyla yine de şampiyon olursa, lig tarihinin en büyük destanlarından biri daha yazılmış olur. Bu kadar kaliteli bir kadronun, kendi içinden bu kadar geri çekilmesi gerçekten ilginç.
Fenerbahçe için, başkana lanet okumak dışında ne yazayım? Adam battıkça batıyor ve açıklamalarından görüyoruz ki, hiç de utanmıyor. Fener'in kurtuluşu bu adamın gitmesine bağlı, Mayıs kongresinde.
Beşiktaş, Konya deplasmanında tatsız-tuzsuz ve yavan bir futbol oynadı. Demode teknik direktörünün hâlâ "bu kayıplar bizi yolumuzdan çevirmez" minvalinde açıklamalar yapması, biz Fenerliler için çok tanıdık ve artık komik. Bu hocanın artık teknik direktörlük hayatının sonu geldi; bunu kendi göremiyorsa etrafındaki dostları söylesin bari. Beşiktaş da ligi ilk 4'te bitirirse şanslıdır, bunu Denizli geldiğinden beri yazıyorum zaten.
Ankaraspor, G.Antep deplasmanında adeta sahada yoktu. Onlar için altıncılık başarı olur. Bunun için yarıştığı Kayseri, kifayetsiz hocasından muzdarip, artık bundan emin oldum. G.Antep ise olumlu gidişatı ile ümit vermeye devam ediyor. Ligin en iyi orta saha oyuncusu Tabata'yı seyretmek gerçekten de müthiş bir zevk.
İkinci sıradaki Trabzon ise her hafta üzerine koyarak gidiyor. Bu hafta yine hakemle kazandılar ama oynadıkları futbol istekli, coşkulu ve agresif bir futbol. Şüphesiz, saygı duyulacak samimiyet ve çabaları ile, çok iyi yerleri hak ediyorlar. Ligi ilk 3 içinde bitirmeleri artık çok yakın bir ihtimal. Şampiyon olabileceklerini sanmıyorum ama olurlarsa bence sakıncası yok. Sivas olmazsa onlar olsun, bir Fenerli olmama rağmen söylüyorum bunu.
G.Saray ise Kayseri karşısında hakem sayesinde 2 oyuncusu kırmızı kart görmemesine ve rakibin 2 penaltısı verilmemesine rağmen hakemler hakkında skandal bir açıklama yapan yönetimiyle hiç umut vermiyor. Şaşırmış bir başkan, tilki bir menajer, kukla bir hoca ve etik kavramıyla alâkası olmayan çok sayıda futbolcusuyla yine de şampiyon olursa, lig tarihinin en büyük destanlarından biri daha yazılmış olur. Bu kadar kaliteli bir kadronun, kendi içinden bu kadar geri çekilmesi gerçekten ilginç.
Fenerbahçe için, başkana lanet okumak dışında ne yazayım? Adam battıkça batıyor ve açıklamalarından görüyoruz ki, hiç de utanmıyor. Fener'in kurtuluşu bu adamın gitmesine bağlı, Mayıs kongresinde.
Beşiktaş, Konya deplasmanında tatsız-tuzsuz ve yavan bir futbol oynadı. Demode teknik direktörünün hâlâ "bu kayıplar bizi yolumuzdan çevirmez" minvalinde açıklamalar yapması, biz Fenerliler için çok tanıdık ve artık komik. Bu hocanın artık teknik direktörlük hayatının sonu geldi; bunu kendi göremiyorsa etrafındaki dostları söylesin bari. Beşiktaş da ligi ilk 4'te bitirirse şanslıdır, bunu Denizli geldiğinden beri yazıyorum zaten.
Ankaraspor, G.Antep deplasmanında adeta sahada yoktu. Onlar için altıncılık başarı olur. Bunun için yarıştığı Kayseri, kifayetsiz hocasından muzdarip, artık bundan emin oldum. G.Antep ise olumlu gidişatı ile ümit vermeye devam ediyor. Ligin en iyi orta saha oyuncusu Tabata'yı seyretmek gerçekten de müthiş bir zevk.
9 Şubat 2009 Pazartesi
Beklenen son
Sezon başından beri bir türlü istikrarlı bir çizgi yakalayamayan Chelsea'de, menajer Scolari'nin işine son verildiği açıklandı. Blogu takip edenler bunun benim için bir sürpriz olmadığını bilirler. Zaten Brezilyalı hocanın takımı kurarken de, yönetirken de ne kadar başarısız olduğunu yazıp durdum buradan. Mourinho'nun kurduğu kale gibi savunma Scolari döneminde toz şeker misali dağılırken, hücumda da yaratıcılığı kısıtlı, yıldızların ayağına bakan bir takım husule geldi. Şimdi Hiddink, Rijkaard gibi başarılı hocaların adı geçiyor ama eldeki kadro dağıtılmayacaksa bence en uygun isim geçen sene Mourinho'dan sonra çok başarılı bir dönem geçiren ama hakkı yenen Avram Grant ile eski Interli Mancini. Bu hocalar Chelsea'nin defansif kadrosu için en uygun isim bence. Chelsea board'unun kararını merakla bekliyoruz.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)