Beşiktaş, bu blogda yazmaya başladığım ilk günlerden beri söylediğim gibi ülkenin en kötü teknik direktörlerinden biri tarafından yönetiliyor. Bu akşam mesela, G.Birliği takımından öylesine korkmuş ki Denizli, 3 tane ön libero ve önlerinde Tello ile başladı maça. Michael Fink'in asla ve asla büyük takım oyuncusu olmadığını söyleyip duruyoruz ve Denizli de her maç onu oyundan çıkarmaya başladı. Bu kadar tek yönlü, bu kadar defans ağırlıklı, hücuma hiç katkı yapmayan, oyun zekâsı düşük, tekniği zayıf bir orta saha oyuncusu olur mu? Fenerlilerin senelerdir yuhladığı Selçuk ve Deniz bile 1 gömlek daha iyi oyuncular Fink'ten. Neyse, yabancı hakkı böyle bir adama kullanılmaz neticede.
Öte yandan Ernst de yanında tekniği ve zekâsı biraz iyi bir ön libero olmayınca ne kadar düz bir adam olduğunu adeta haykırıyor. Sezon başındaki yorumda Beşiktaş'ın bir atak orta saha oyuncusuna değil, "orta sahada iki yönlü oynayan" teknik ve akıllı bir oyuncuya ihtiyacı olduğunu yazmıştım. Böyle bir futbolcu alınmadığı sürece bu kabız futbol, bu yaratıcılık sıkıntısı her maç devam edecek. Bu işi biraz olsun yapmaya çalışan adam ve Ferrari ile birlikte takımın en iyi oyuncusu Tello ama o da Denizli geldiğinden beri sağ açık, sol açık, forvet, ön libero, forvet arkası oynamaktan adeta sapıttı. Tek başına her şeyi yapmaya çalışınca da hâliyle erken yoruluyor.
Sonuç olarak Beşiktaş'ın en büyük sorunu orta sahasındaki, oyunun iki yönünü düşündüğümüzde "dengesi bozuk" diyebileceğimiz oyuncu grubu. Buraya transfer yapılmadıkça Beşiktaş sadece duran toplar ve rakibin bireysel hatalarına bel bağlayan bir takım olmaya devam edecek.
Defansta Ferrari'nin ilk haftalardaki sıradan görüntüsü için "beklemek lâzım" demiştim ve gün geçtikçe ne kadar kaliteli bir adam olduğunu daha fazla ortaya koyuyor. Soğukkanlı, pozisyon almayı bilen, sezgileri kuvvetli ve en önemlisi "kritik müdahale" konusunda takımın en iyisi. Sivok ile gayet iyi bir ikili diyebiliriz. Sol bek ve sağ bek ise sorunlu; bence solda İsmail'in tercih edilmesi ve ısrarla ona şans verilmesi gerekir. Sağ bekte ise Rıdvan kumaşını belli etse de, daha zamanı var. Toraman dönünce orası da hallolur.
Forvette Nihat zaten bitik bir futbolcu; Holosko-Bobo ideal ikili bu takımda. Bobo olmazsa Nobre, Holosko olmazsa Nihat olur. Ama Holosko-Nihat asla olmaz. Defalarca dediğim gibi Denizli bu gidişle insanlarla inatlaşarak takımın Ş.Ligi'nden elenmesine, ligden de erken bir şekilde kopmasına neden olacak. G.Birliği'ne karşı bile tek bir organize atak, tek bir hazırlanmış gol pozisyonu yok ve bu takımın başında 1 yıldır aynı hoca var. Yanılırsak yanıldık deriz ama yanılan, havaya girip de Denizli gibi bir adamı buradan bana savunmaya kalkan arkadaşlar olacak. Bunu göreceğiz.
2 yorum:
başka söze ne hacet...
Bir kere Denizli yi seviyoruz :), çok iyi bir hoca oldugunu savunmuyorum elbette ama daha iyisini bulup getirebilmek zaten problem..
G.Birliği maçına gelince ; bence o üçlü orta sahanın temel amacı s.liginde sağlam ve kolay pozisyon vermeyen bir takım olabilmek, ama o sistemin o oyuncular ile hucum zenginliği yaratabilmesinin olmazsa olması beklerin her daim hucum aksiyonlarının br parçası olabilmesi ki bu konuda BJK oyuncu sayısı ve kalitesi bakımından şanslı..Ama maç içinde bu oyuncuların hiç katkı yap(a)maması asıl sorun..Eğer Denizli bu bölgedeki oyunculara çıkmayın dediyse bu çok büyük sorun çünkü kendi sistemini işlemez hale getiriyor demek ama oyuncular gününde değil ve o yüzden oyuna hucüm anlamında katılamamışlarsa, uzun maratonda böyle maçlar oynayacaktır bir takım der geçiştirebiliriz..Hepsinin cevabını önümüzdeki hafta almak dileğiyle, sağlıcakla kalın.
Yorum Gönder